İçkulak - Aurls Interna

İçkulak - Aurls Interna : Içkulak veya alıcı organ şu bölümlere ayrılır: Kemik labirent - labyrinthus osseus, zar labirent - labyrinthııs membrana- ceus ile bu bölümdeki sinir nihayetleri; denge - işitme siniri - n. stato - acústicas ve buna ait ganglionlar.KEMİK LABİRENT - labyrinthus osseus: Bu kısım kemik bir kapsül şeklinde zar labirent çevresine kaplanmıştır. Üç parçası vardır:

I — Vestibül - vestibulum.

II — Yarım daire kanallar - canales semicirculares.
III — Koklea - cochlea.

Bunlardan başka kemik labirente ilgili iki kemik kanalcık (vestibül kanalcığı, koklea kanalcığı) ile bir kemik yol (iç kulak yolu) gözden geçirilecektir.

VESTİBÜL - Vestibulum: Vestibül kemik labirentin ortasında uzunluğu 6 mm. genişliği 3 mm. yüksekliği 4 mm. kadar olan bir boşluktur. Vestibülün altı duvarı vardır:

DIŞ DUVAR: Timpan boşluğuna bakar, üzerinde üzengi kemiğinin tabanı ile kapanan oval pencere (fenestra vestibuli) vardır. Bu duvar üzerinde 1-2 mm. kutrunda yuvarlak pencere fenestra cochlea) varsa da bu pencere vestibül içerisine açılmaz, kokleada göreceğimiz scala tympani ye açılır. Yuvarlak pencere membrana tympani secundaris ile kapalıdır.

İÇ DUVAR: Burada iki çukurcuk vardır. Alt çukurcuk, recessus sacculi yuvarlak ve diğerinden büyük olup iç duvarın ön-alt kısmındadır. İçine sacculus yerleşmiştir. Üst çukurcuk, recessus utriculi oval biçimde olup iç duvarın ön yukarı kısmındadır içine utriculus yerleşmiştir. İki çukurcuk arasında crista vestibuli adını alan kemik kabartısı vardır.İç duvardaki bu çukurcuklar içersinde area cribriformis adı verilen delikli kısım vardır.Bunlardan üst çukurcuktaki delikli kısma area cribriformis utricularis, alt çukurcuktakine de area cribriformis saccularis denir. Bu deliklerin bulunduğu area’lardan sinirler ve damarlar geçer.

ARKA DUVAR: Bu duvarda arka varım daire kanalının amullu ucunun deliği bulunur.

ON DUVAR: Bu duvarın dış ve alt duvarla birleştiği yerde yarım ay biçiminde bir delik apertura vestibularis cochlea ile kokleanın scala vestibuli’si ile birleşir.

ÜST DUVAR: Bu duvarda dört delik vardır: Dışta olanları yan yarım daire kanalının delikleridir. İçte ve önde üst yarım daire kanalının ampullu ucunun, içte ve arkada üst ve arka yarım daire kanallarının, crus commune’- lerin açıldığı delikler vardır.

ALT DUVAR: Bu duvar lamina spiralis ossea’’nın başlangıcı olan ince bir kemikten yapılmıştır. Bu lamina iç kenariyle vestibüliin iç duvarına yapışıktır. Dış kenar serbesttir. Buraya zar labirentte göreceğimiz lamina basialis yapışarak duvarı tamamlar. Bu lamina aracılığile vastibülnün alt duvarı, koklea- nın scala tympanV sinin başlangıç kısmı ile komşudur.

YARIM DAİRE KANALLAR - Canales semicirculares ossei: Bunlar kendi üzerine bükülmüş yarım daire biçiminde kanallar olup üst, arka ve yan (dış) olmak üzere üç tanedirler. Kanalların birinden geçen düzlem diğer kanallardan geçirilen düzlemlerle dikey durumdadır. Baş dik, çene içe çekilmiş durumda dış kanal horizontal düzleme çok yaklaşır. Üst kanal vertikal bir düzlemde bulunup yönü dışa ve öne doğrudur.Arka kanal dış ve arkaya doğru giden bir düzlem içindedir. Her kanalın kalınlığı 1 mm. kadar olup yalnız ampulla ile sonlanan uçları 2 mm. kadardır.

KOKLEA - cochlea : Koklea, Cupula adını alan bölüm ile sonlanan ve iki buçuk kıvrım yapan bir kemik helezonudur. Canalis spiralis cochleae üç buçuk santim kadar uzunluktadır. Kıvrımlar basal, medial, apical diye birbirlerinden ayrılırlar. Kokleanın eksenini yapan modiolus bir koni biçiminde olup tabandan tepeye kadar uzanır, çevresinde kokleanın spiral kanalı sarılır, kokleanın damar ve sinirleri modiolus içinde ilerler, Kokleanın spiral kanalı içindeki boşluk, spiral bir kemik lavha, lamina spiralis ossea ile ikiye ayrılır: Öndeki kanala scala vestibuli, arkadakine scala tympani adı verilir. Bu kanallar helicotrema adını alan bir delikle birbirleriyle birleşirler.Scala vestibuli, vestibülün ön duvarına apertura vestibularis cochlea adındaki bir delik ile açılır. Scala tympani ise, vestibülin alt duvarını yapan spiral levhanın altından geçerek fenestra cochleae vasıtasıyla timpan boşluğu ile birleşir.

IÇKULAK KANALCIKLARI: Kemik labirentte iki kanalcık vardır. Bunlardan biri, vestibül kanalcığı - canaliculus vestibuli olup vestibülün iç duvarındaki recessus utriculının arka ucuna yakın olarak apertura interna canaliculi vestiuuli adını alan bir oluk ile başladıktan sonra crus commune’nin arkasından geçerek arkaya, içe, ve aşağıya doğru gidip temporal kemiğin pyramis parçasının arka yukarı yüzünde içkulak yolu ağzının bir santim kadar dış yanında, fossa ungualis adı verilen bir çukurun dibine açılır - apertura externa canaliculi vestibuli. Bu kanalcığın içinde zar labirente ait ductus endolympha- ceus vardır.İkinci kanicik, Koklea kanalcığı - -canaliculus cochleae'dir. Bu kanalcık scala tympani nin başlangıcında, ikinci timpanzarının yanında başlar (apertura labyrenthica canaliculi cochleae, kaya kemiğinin alt yüzünde fossula petrosa yakınına açılır (apertura externa canaliculi cochleae), kaya kemiğinin alt yüzünde fossula petrosa yakınına açılır (apertura externa canaliculi cochleae) Bu kanalcık içinde dura mater,n bir uzantısından meydana gelen ve vena jugula- ris interna'ya dökülen, iç kulağın peri - lenfasiyle ilgili ductus perilymphaceus vardır.

İÇKULAK YOLU - porus acusticus internus: Temporal kemik kayasının arka yukarı yüzündeki iç kulak yolunun dibi (fundus) labirentle komşudur. Kanalın dibi enine bir krista - Crista transversa ile üst ve alt parçalara ayrılır. Üst parçada iki delik vardır.Üst ön delik: Fallopia kanalının başlangıcı olup yüz sinirinin kaya içine girdiği deliktir. Üst arka delik: Burası daha ziyade delikli bir bölüm, area vestibularis utrículo - ampullaris olup buradan n. vestibuli' nin utriculus'tan ve ampüllerin bir kısmından gelen iplikleri geçer.Alt parçanın da ön kısmında delikli bir saha vardır. Burası hasis modiolı- ye uyar, sıralanmış bir çok deliklerin bir araya gelmesinden tractus spiralis foraminosus adını alan spiral bir delikli şerit şekli gösterir. Area cochlea denilen bu alandan n. cochleae geçer. Alt parçasının arka kısmındaki delikli sahaya area vestibularis saccularis denir ki buradan n. vestibuli'nin sacculus'dan geçen n. sacculi ve ampullerin diğer bir kısmından gelen iplikleri n. ampullae geçer. Alt arka parçasının arkasında ayrıca foramen singulare - Morgani denilen bir delik vardır. Buradan arka ampulden gelen iplikler geçer (n. ampullae posterioris).

ZAR LABİRENT - labyrinthus memb ranaceus: Kemik labirentin içinde, biçimi, biraz daha değişik olarak, zar labirent bulunur. Zar labirentin fizyoloji bakımından iki ödevi vardır. Bir bölümü denge ile (pars statica), diğer bir bölüm de işitme ile (pars auditiva) ilgilidir. Zar labirentin içinde endolympha, zar labirent ile kemik labirent arasındaki aralıkta perilympha adını alan sıvı vardır.

ZAR LABÎRENTTN DENGE PARÇASI - pars statica labyrinthi mem- branecei): Zar labirent’in denge parçası beş bölümdür. Utrikiil (utriculus), Sakkiil (sacculus), yarım daire borular (ductus semicirculares), endolenfa borusu (ductus endolymphaceus), peri lenfa borusu (ductus perilymphaceus) dır.Utrikülde altı delik vardır. Bunlardan beşi yarım daire borulara ait olup bunların ampullu ve ampulsuz deliklerinin durumu vestibül duvarlarındaki gibidir. Altıncı delik utrikülü sakküle bağlayan ductus utrículo - saccularis'in bir kolu ile ilgili deliktir. Utrikiilün recessus utriculi üzerindeki area cribrifor- mis utricularis'e uyan bölümü üzerinde beyazımtrak renkte n. utriculi'nin başladığı macula utriculi görülür.Sakkül, ductus utrículo - saccularis ile utriküle, ductus reuniens aracılığı ile de ductus cochlearis ile birleşir. Sakkülün, recessus sacculi'ye uyan bölümünde oval ve beyazımtrak leke şeklinde n. sacculi'nin başladığı macula sacculi bulunur. Macula sacculi ve Macula utriculi'nin ikisine birden macula staticae denir.
YARIM DAİRE BORULARI - Ductus semicirculares: Kemik kanallar içerisine yerleşmiştir. Kemik kanalları tamamen doldurmazlar, çapları kemik kanalın 1/4 ü kadardır, konveks yüzleriyle kemik kanala tutunurlar. Yarım daire borular utriküle açılırlar. Her borunun bir kolu ampullu diğer kolu düzdür. Ampullu kollar üst, arka, yan /ampulla membranácea superior, posterior, lateralis) adlarını alırlar, her ampulun iç yüzünde crista ampullaris adını alan bir çıkıntı vardır ki bunlar n. vestibuli'nin rami ampullae dallarının başladığı yerlerdir.Yarım daire boruları etrafındaki perilenfa mesafesi bağ örgüsünden yapılmış uzantılarla bölümlere ayrılır.

ENDOLENFA BORUSU - ductus endolymphacus: Utrikülü Sakküle bağlayan ductus utriculo - saceularis adındaki iki koldan doğar, kemik vestibiilün iç duvarından geçerek pyramis temporalis’ın arka yüzüne gelir, genişleyerek endo- lenfa kesesi (saccus endolymphaccus) u yapar.

PERİLENFA BORUSU - Ductus perilymphaceus: Koklea kanalcığı içersinde bulunur, dura mater uzantısı olarak kabul edilmektedir.
OTOUİTHLER: Kalsiyum birikintileri (otoconia) olup yalnız maculastaticae ve az miktarda crista ampullares hizalarında bulunan tüylü sinir hücreleri üzerine dayanırlar. İnsanda utrikül ve sakkülde iki otolitlı vardır. Hayvanlarda sık olarak daha fazla otolitK’e rastlanır. Otolith’’ler tüylü hücrelerin tepesindeki jelatinöz örtünün içindedirler. Utrikiildeki otolith organ horizontal düzlem içinde, sakküldeki ise vertikal düzlem içindedir.Statik fonksiyonu yarım daire kanalları yapar. Otolith’ler istirahat halindeki basın vaziyet değiştirmesi ile veya döndürülmeden yapılan baş hareketlerinde olduğu gibi, vaziyetle ilgili bir kinetik fonksiyona sahiptirler.

ZAR LABİRENTİN İŞİTME PARÇASI - pars auditiva labyrinthi memb- ranacei: Akustik yahut sadayı alıcı apparatus, Corti organiyle kokleanın terminal sinir iplikleri, işitme siniri ve beyindeki işitme merkezinden teşekkül eder. Zar labirentin işitme parçası olan ductus cochlearis koklea kanalı içinde kanal boyunca uzanır ve kendi üzerinde 2,5 defa kıvrılır. İki ucu kapalı olan bu borunun vestibülün Ön duvarındaki recessus cochlearis’e uyan başlangıç bölümü caecum vestibuläre, cupula’ya uyan nihayette de caecum cupulare adını alır.

Çekum vestibuläre, ductus reuniens aracılığile sakkül ile birleşir. Ductus cochlearis kokleanın spiral levhasile koklea kanalının dış duvarı, diğer taraftan da scala vestibuli ve scala tympani arasındadır ve onlara paralel olarak ilerler.İnce gevşek bir zar. iç tarafta spiral levhanın üst yüzüne, dışta kemik duvarının yukarı bölümüne tutunur, Koklea borusunun üst duvarını yapar. Bu zar Reisner zarı (membrana vestibularis) adını alır. Spiral levhadan başlayarak dış duvardaki ligamentum spirale’ye kadar uzanan ve koklea borusunun tabanını yapan ikinci bir zar, membrana basialis adını alır. Kokleanın titreşim veya rezonans yapan kısmının burası olduğu kabul olunur. Membrana basialis,~ in yukarı yüzünde, koklea borusu içinde, Corti organı bulunur.

CORTİ ORGANI - Organon spirale: İşitme sinirinin kokleadaki dağılışına papilla spirale coclılea denir. Papilla ile dayanağı teşkil eden bölümü birlikte Corti organı yapar. Corti hücreleri terminal işitme organını yaparlar. Sayıları 2.000 kadardır. Titrek tüylüdürler. Bu tüylü sinir hücreleri membrana basialis üzerinde sıralar yapacak biçimde dizilmiş olup Deiters'in dayanak hücreleri tarafından tutulurlar. Çomak hiçiminde iki modifiye destek hücresi - Corti kavisleri, bir tünel yapacak biçimde yan yana gelirler. Dış tüylü hücrelerden başlayan sinir iplikleri kemik spiral levhaya girmek üzere bu tünelden geçerler. Corti kavisleri sırasının dış tarafında 3 - 4 sıra, iç tarafında bir sıra tüylü hücreleri vardır.Tüylü hücrelerin tabanından başlayan sinir iplikleri modiolus içindeki kanallara uzanarak Corti ganglionu (ganglion spirale/je varırlar. Başka bir deyimle, bu iplikler corti ganglionundaki sinir hücrelerinin protoplazmik uzantılarıdır.

Bu hücrelerin aksonları modiolus'un tabanındaki tractus spiralis fora- minosus deliklerinden geçerek iç kulak yoluna girer, koklea sinirini meydana getirir. Tüylü hücrelerin uyarılması bu tüyler aracılığile olur.İç tüylü hücrelerin sinir iplikleri çok kere bir veya iki tüylü hücre ileyarayan koklea siniri ve muvazene ile ilgili vestibül sinirinin içkulak yolundacochlea’daki sinir hücrelerinin aksonları ise modioliis’ün tabanındaki deliklerden içkulak yoluna girerek işitme sinirlerini yaparlar. İşitme siniri medulla ab- longuta da iki terminal çekirdekte, nucleus verıtralis ve dorsalis nervi cochleae desonlanır. N. vestibuli içkulak yolu dibindeki Scarpa ganglionu (ganglion vestibuli ) sinir hücrelerinden başlar.

Bu hücrelerin protoplazmik uzantıları vestibu- li’deki utrikül, sakkül ve yarım daire borularındaki maculae statica’ye girerler, aksonları içkulak yolunda birleşerek vestibül siniri (n. vestibuli)’yi meydana getirirler, içkulak yolunda, işitme sinirinin yanında ve bu sinirle birlikte ilerleyen vestibül sinir bulbus’da, dördüncü karıncığın döşemesi hizasındaki üç çekirdekte sonlanır. Bu çekirdekler nucleus terminalis dorsalis nervi vestibuli - Bechterew, nucleus terminalis Lateralis nervi vestibuli - Deiters, nucleus terminalis Medialis nervi vestibuli - Schwalbei adlarını alırlar.

İŞİTME VE DENGE YOLLARI - viae acusticae ve viae staticae: işitme yolu üzerinde üç neuron vardır: Birinci neuron Corti ganglionunda olup protoplazmik uzantıları Corti organına uzanır, aksonları işitme sinirini yaparak bulbus’ tâki iki çekirdekte nucleus dorsalis ve nucleus ventralis nevi cochleae’dtı sonlanırlar.ikinci neuron işitme sinirinin bulbustaki dorsal ve ventral çekirdeklerindeki hücrelerdir, ikinci neuron aksanları iki ayrı hüzme, ventral ve dorsal hüz- meler, halinde ve birbirlerinden ayrı olarak ilerler. Ventral hüzmeyi yapan aksonlar ventral çekirdekten çıktıntan sonra içe ve öne doğru ilerler, oliva poıı- tis’in ön tarafında bu çekirdeğe de bazı dallar bırakarak geçerler, orta çizgi üzerinde, karşı taraftan gelen aynı ipliklerle çaprazlaştıktan sonra lemniscus lateralis adını alarak yükselir ve corpus bigeminum (colliculus inferior )’a gelirler. ipliklerin bir kısmı burada kalır veya yan dallar bırakırlar, çoğu da brachium colliculi inferior’dan geçerek corpus geniculatum mediale’de sona ererler.

Dorsal hüzmeyi yapan aksonlar, dorsal çekirdekten çıktıktan sonra, küçük hüzmeler halinde striae medullares’i meydana getirirler. Dördüncü karıncığın döşemesinde dıştan içe doğru ilerleyen bu çizgiler sulcus medianus’e geldiklerinde derinleşerek substantia reticularis grisea içine girerler, orta hatta karşı taraftan gelenlerle çaprazlaştıktan sonra yukarıya doğru yükselerek lemniscus lateralis’in teşekkülüne girerler. Bundan sonra, ventral hüzme ile aynı yolu takip ederler.Üçüncü neüronlar corpus bigeminum acusticum ile corpus geniculatum mediale’dedirler. Sonuncu hücrelerden ayrılan aksonlar gyrus temporalis supe- rior’un ön kısmındaki işitme merkezinde nihayetlenirler.Corpus bigeminum acusticum’dan çıkan aksonlar facciculus longitudinalis medialis içinde ilerleyerek oynatıcı sinirlerin çekirdeklerine varır ve böylece işitme yollarının refleks parçasını teşkil eder.Denge yolu üzerinde iki neuron bulunur :Birinci neuron iç kulak yolunun dibinde, ganglion vestibüli - Scarpa içindedir. Protoplazmik uzantılar vestibüle girer.

Aksonlar n. vestibuli’yi yapar, vestibül siniri koklea siniri ile birlikte n. statocusticus’u yaptıktan sonra bulbus’a girer. Vestibül sinirini yapan iplikler dördüncü karıncığın döşemesine doğru ilerleyerek yükselen ve inen iki kola ayrılırlar. Yükselen iplikler Bechterew çekirdeği (nucleus dorsalis nervi vestibuli) ile beyinciğin nucleus fastiğiisine ve beyincik kabuğuna giderler.İnen iplikler ise dördüncü karıncık döşemesindeki iki çekirdeğe, nucleus medialis nervi vestibuli - Schuıalbei ile nucleus lateralis nervi vestibuli - Deiters'e giderler.İkinci neuronlar birinci neuron aksanlarının nihayetlendiği çekirdeklerdedir. Bu çekirdeklerden çıkan aksonların bir kısmı beyinciğe, diğerleri ise oynatıcı sinirlerin çekirdeklerine giderler.

Deiters çekirdeğinden çıkan ipliklerin bir kısmı aşağıya doğru inerek tractus vestibulospinalis'i meydana getirirler. Bechterew çekirdeğinden çıkarak yükselen iplikler n. o culomotorius’un çekirdeklerine giderler. Çekirdeklerden çıkan bir kısım yükselen ve inen ipliklerde çaprazlaşmadan aynı tarafın veya çaprazlaşarak karşı tarafın fasciculus longitudi- nalis medialis i içine katılırlar. Yükselen mesenceplıulon a inenlerde spinal iliğin ön kordonuna doğru giderler. Bu iplikler spinal ilik, bulbus, pons ve mesen- cephalondaki oynatıcı sinir çekirdekleriyle ilgilidirler.

LABİRENTİN DAMARLARI - Arterler: Arteria basialis'in bir dalı olan a. labyrinthi ile beslenir. Bu arterler nihai arterler olup kollateralleri bulunmaz, bu yüzden bir embolus veya trombus ile tıkandıklarında o bölgede kan dolanımı durur.Toplar damarlar: Aquaductus cochlea, aquaductus vestibuli yollarıyla geri dönerler. Kemik kapsül kanını, komşu kemik kısımlarını besleyen arterlerden alır.

AKUSTİK LABİRENTİN FİZYOLOJİSİ: Kokleanın vazifesi ses dalgalarını almak, birbirlerinden ayırmak ve ses olarak şuursal beyin işitme merkezlerine işitme yolları aracılığı ile taşımaktır. Değişik tonların alınış yerleri birbirinden ayrıdır. Yüksek tonlar, koklea basal kıvrımının başlangıç bölümlerindeki tüylü hücreler, alçak tonlar ise kokleanın tepesine yakın bulunan tüylü hücreler tarafından alınırlar^

İŞİTME TEORİLERİ : Bir çok teoriler ortaya konmuş ise de hiç biri tama- miyle isbat olunamamıştır.

TELEFON TEORİSİ (Ruttıerfod): Bu teoriye göre koklea ses dalgalarını alır, işitme siniri ile işitme merkezine gönderir Sesin analizi’nin işitme merkezinde vuku bulduğu kabul olunur.

RESONANCE TEORİSİ - (Cotungno, Helmholtz): Bu teoriye göre koklea ses titreşimlerini, bir seri rezenatör elemanları vasıtasiyle, basit parçalara ayırır. Uyarılmalar dokunma ve tatma tenbilılerinde olduğu gibi sinire ve beyne naklolunur. Kokleanın, açık bir piyano gibi, rezenatör olarak iş gördüğü kabul olunur.

Membrana basialis, kemik laminadan dışa doğru ligamentum spirale'ye uzanan bit çok ipliklerden teşekkül eder. Bu iplikler kokleanın kaidesinde kısadır. Burada ligamentum spirale sert ve kalındır. Halbuki kokleanın tepesindeki iplikler kaidedekinden takriben oniki defa daha uzundurlar.

Ligamentum spirale- de incedir. Membra'nı meydana getiren iplikler, kokleanın tepesine yaklaşıkça incelenir ve uzunlukları artar. Membrana basialis'in muhtelif bölgeleri mayi(aslında ses) dalgalariyle titreşir. Titreşen bölgedeki ipliklerin dalga uzunluğu, mayi dalgasının dalga uzunluğunun aynısıdır. Bu esnada titreşen membran kısmının üzerindeki tüylü hücreler tenbih olunurlar. Tenbih koklea siniri ara- cılığiyle işitme merkezine götürülür, orada ses olarak tefsir olunur. Dış tüylü hücreler membrana basialis üzerinde olup, mambranın çok lıafif hareketleriyle (alçak şiddetteki sesler) bile tenbih olunurlar. Diğer taraftan iç tüylü hücreler, kemik spiral levhanın nihai kısmı üzerinde bulunduklarından membranın ııisbeten büyük hareketleriyle (yüksek şiddetteki sesler) tenbih olunabilir.Muhtelif tondaki sesler, kokleanın muhtelif bölgelerini tenbih ederler.

Ton alçaldıkça ses alan Corti organı daha yüksekte bulunur.Tek bir sinir ipliği, hemen daima, iç tüylü hücrelerin ikisi ile münasebettedir. Dışta ise, bir sinir ipliği bir çok dış tüylü hücrelerle' ilgilidir. Bundan dolayı alçak şiddetteki sesler dış tüylü hücreler tarafından alınırlar. Diğer taraftan ses tonlarının birbirinden ayırt edilmeleri iç tüylü hücrelerle daha doğru olarak yapılır. Dış tüylü hücrelerde *iki farklı tonu birbirinden ayırabilen iki hücre arasında bir çok hücreler atlanır. Halbuki iç tüylü hücrelerde yalnız bir veya iki hücre atlanarak tonlar birbirinden ayırt olunurlar.

DTşarıdan havanın taşıdığı ses dalgaları kulak zarına çarparak onu titretir. Titreşim sıra ile kulak kemikçiklerine, oval pencereye ve perilenfe gelir.Böylece hava dalgası mayi dalgası haline geçer. Membrana basialis'in muayyen dalga uzunluklarına uyan bölümlerini titreştiren bu mayi dalgalarıdır. Ses dalgası kulak kemikçikleri ile naklolunurken dalga genişliği (amplitude) üçte iki nisbetinde azalır, şiddetli ise bir buçuk misli artar. İşitmede kemik yolundan sesin taşınmasının da rolü vardır. Kulak kemikçikleri çıkarılan ve diğer bakımlardan normal kulakta işitme oldukça iyidir. Bu halde, ses dalgaları oval pencereye doğruca taşınırlar.

STATİK LABİRENTİN FİJYOLOJİSİ: Vestibülde önce bahisleri geçen o/oiii/ıTerin tüy şeklindeki uzantılarda yaptığı eğilmeler, beyin merkezleri tarafından tefsir edilerek başın cazibe hattına ve bunun neticesi olarak arzın sathına göre nişbi vaziyetini bildiren şuurlu bilgi verirler. Başka bir deyimle otolith'ler statik muvazenenin idamesine yardım ederler. Otolith'levin nistagmus'un mey- meydana gelişiyle ilgileri yoktur. Sakkülün muvazene işinde rolü yoktur, inkişaf edememiş bir organdır.Yarım daire borular: Koordine hareketlerle muvazene hissini idare eden organlardan bir parçasını teşkil ederler.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp