Histeri Hakkında Bilgi

Histeri Hakkında Bilgi : Histeri çeşitli organ hastalıklarını taklid eden, mental (zihni) bozukluklarla kendini gösteren ve çok şekilleri olan bir ruh hastalığı. Yunanca “histeron” (rahim) kelimesinden kaynaklanan bu rahatsızlığın sebebini Hippokrates ve çağdaşları rahmin vücutta yer değiştirmesine bağlamışlar ve “Tota mulier inutero-Bütün kadınlar rahminin içindedir” kavramı ortaya atılmıştır. Bugün için bu görüş değerini kaybetmiştir.

Histeri kavramı en az 4000 yıllıktır ve Mısır‘dan kaynaklanmaktadır. Bu terim Hipokrat zamanından beri kullanılmaktadır. Mısırlılar histerinin rahmin normal yerinde olmamasından kaynaklandığını düşünmüşlerdir. Tedaviyi rahmin yerini, durumunu düzelterek yapmak istemişler, bu amaçla vaginaya iyi kokan maddeler koyarak rahimi harekete geçirip Histerik nörozlar kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür. Histerik hastaların duygularında dengesizlikler ön plandadır. Nefret ve sevgi, dostluk ve düşmanlık gibi birbirinin karşıtı olan duyguların aşırı biçimlerde yansıtıldığı ve bu duyguların sık sık birbirleriyle yer değiştirdikleri görülür. Aşırı sevinç gösterilerinin hemen ardından, ağlama ve keder gösterileri sahnelenebilir. Hastalar genellikle bütün davranışlarında aşırılıklara kaçarlar ve bu davranışlar genellikle kalabalık yerlerde belirginleşir.

Hasta, bu aşırı davranışlarıyla adeta çevrenin ilgisini üstüne toplamak isteyen şımarık bir çocuk gibidir. Histeriklerin bu kişilik yapılarından daha önemli olan Özellikleri ise, bu hastaların sürekli konversiyon (çevirme) tipinde bir psikolojik savunma mekanizmasına sığınmış olmalarıdır. Örneğin, felçli olmamakla birlikte, bir felçli gibi davranırlar. Histerik nörozlarm oluşum mekanizması, diğer bir deyişle psikodinamik açıklaması ise, bu hastaların id düzeyindeki ilkel güdülerini yeterli bir süperego denetimine alamadıkları, bu nedenle dış dünyaya uyamadıkları ve oldukça güç olaylar ve psikolojik uyarılar karşısında onlarla sağlıklı bir savaşıma girmek yerine, geriye çekilip bir konversiyona sığındıkları biçimindedir. Has-talardaki psikolojik enerji fiziksel belirtilere dönüşmüş ye böylece konversiyon tablosu ortaya çıkmıştır. Örneğin hasta görme alanının belli bir bölümünü görmez, fakat bu körlüğü açıklayan hiçbir sinir sistemi bozukluğu ortaya konamaz ya da hasta vücudunun belli bir bölgesinde ağrı hisseder. Hasta bu ağrıyı gerçekten hissediyordur, fakat ağrıyı yaratan bir etkene rastlanamaz.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp