Hava Yolunun Açılması Ve Açık Tutulması

Hava Yolunun Açılması Ve Açık Tutulması : Özellikle bilinci kapalı olanlarda olmak üzere, travma hastalarında üst solunum yolu obstrüksiyonunun en önemli nedeni, dilin arkaya düşmesi ve bu şekilde orofarinksi tıkamasıdır. Bunun dışında, kırılan dişler, yerinden çıkan protezler, kusmuk, kan ve dışarıdan giren cisimler de solunum yolu tıkanıklığına neden olabilirler. Bu nedenle, bilinci kapalı bir yaralıda önce çene kemiği öne çekilerek dil arka farinksten kurtarılmalıdır veondan sonra parmakla, olanak varsa geniş bir metal aspiratör ile ağız içi ve farinks te- mizlenmelidir. Üst solunum yolunu açık tutmak için gerekirse oral ya da nazofaringeal yolla plastik ya da metal bir “hava yolu” (air- way) yerleştirilebilir.Bilinci kapalı bir travma hastasına veya herhangi bir nedenle mekanik ventilasyon gerektiren yaralıda endotrakeal intubasyon yapılmalıdır.

Endotrakeal intubasyon, maske ile havalandırmaya çalışmaya yeğlenmelidir. Çünkü bu şekilde solunum daha iyi kontrol edilebilir, mide içeriğinin aspire edilmesi önlenmiş olur ve trakea sekresyonları aspire edilebilir. Servikal vertebra yaralanması olasılığı varsa bu işlem çok dikkatli ve bir yardımcı yaralının başını orta hatta stabilize ederken yapılmalıdır. Bazıları bu durumlarda orotrakeal yerine nazotrakeal tüp yerleştirilmesini önerirler.Hava yolunun kontrolü ve solunum içi endotrakeal tüp şu ya da bu nedenle konamamışsa krikotiroidotomi yapılmalıdır. Bu, üzerindeki deri ve derialtı dokusu ile birlikte kri- kotiroid membramn yatay yönde 2-3 cm kadar kesilmesi ve buraya bir endotrakeal ya da trakeostomi tüpünün yerleştirilmesidir.

Bu işlem birkaç saniye içinde ve kolaylıkla yapılabilir ve acil koşullarda trakeotomi yerine kullanılmalıdır. (Tablo 1)Asfiksideki bir hastayı havalandırmak için başka bir olanak bulunamamışsa, birkaç geniş çaplı iğne krikotiroid membrandan sokularak basınçlı oksijene bağlanabilir. Oksijen hortumuna genişçe bir delik delinirse, bu deliğin parmakla açılması ve kapatılması ile hasta havalandırılabilir. Ancak bunun geçici bir önlem olduğu unutulmamalıdır.Ağır yaralı hastaların tümünün dakikalık solunum gereksinimleri normalin 1.5-2 katıdır.

Görünür bir solunum sorunu olmayan yaralılara maske ile dakikada 15 1 kadar oksijen desteği verilmelidir. Yeterli solunumun sağlandığından kuşku varsa ya da yaralı şokta, komada ise, göğüs travması, çok sayıda kaburga kırığı varsa, özellikle de 65 yaşın üzerindeyse, ayrıntılı tetkiklere girişmeden hemen intübe edilip solutulması önerilir. Solunumun yetersiz olduğu durumlarda he- mopnömotoraks, tansiyon pnömotoraksı, diafragma yaralanması ve şiddetli mide dilatas- yonu da akla gelmelidir. Solunum sorunu olan travma hastalarına bu nedenle de bir nazogastrik tüpün yerleştirilmesi gerekir. Bunun önemli yararlarından birisi de aspi- rasyonu önlemesidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp