Gözlemsel Araştırmalar, Beslenme ve Egzersiz Üzerine İlk Bilimsel Araştırmalar

Gözlemsel Araştırmalar, Beslenme ve Egzersiz Üzerine İlk Bilimsel Araştırmalar :

20. yüzyıla kadar belirli bir diyet ya da egzersiz programı önerenler , bunu herhangi güvenilir bir bilimsel dayanağa sahip olmadan yapıyorlardı. Farklı diyet ya da egzersiz uygulamalarına tanık olmuşlar ve kendilerine göre bazı sonuçlar çıkarmışlardı. Gözlemleri bazen yerli yerinde oluyor ve sonradan yapılan bilimsel araştırmalar bunları haklı çıkarıyordu. Diğer zamanlar da yanlış sonuçlar çıkıyor, ama bunu bilmeleri olanaksız oluyordu. Bir yaklaşımla bir diğerini karşılaştıracak bilimsel bir yöntem olınayınca, işin meraklıları kendi istedikleri sonucu çıkartmakta özgür kalıyorlardı. İngiliz düşünür Roger Bacon şöyle der: "İnsan neyin doğru olmasını daha çok isterse, ona inanmaya hazırdır." Berberler, şamanlar, gurular ve doktorlar kendi işe yaramaz öğütlerine herkesten önce kendileri inanmaya eğilimlidir.

Beslenme ve egzersiz konusundaki ilk bilimsel araştırmalar 20. yüzyılın ortalarında başladı. İlk araştırmalara gözlemsel araştırmalar deniyordu. Bir gözlem araştırmasında bir grup insan en azından bir kez (çapraz kesit inceleme) ya da daha belli bir süre boyunca (uzun süreli inceleme) gözleme tabi tutulurdu. Beslenme ve egzersiz bilgileri-ya da verileri-standart hale getirilmiş, mümkün olduğu ölçüde nesnel yöntemlerle toplanırdı. Bunlara ek olarak, zaman içinde gelişme gösteren her türlü hastalık ve 01-gulara ilişkin veriler de derlenirdi. .

Bu gözlemsel araştırmalarda insanlara belli gıda türlerini yiyip yemedikleri (örneğin, yağ oranı ve kalorisi yüksek yiyecekler) ve belli bir süre egzersiz yapıp yapmadıkları (örneğin, haftada bir saat ya da daha az) sorularak, bu kişilerde diğerlerine oranla (örne-ğin yağ ve kalori oranı düşük gıdalar alan) hastalığın gelişmesinin daha büyük bir eğilim gösterip göstermediğine bakılırdı. Belli hastalıklarla bağlantılı belirli diyet ya da egzersiz kalıpları olduğu gözlerıirse, o zaman bu diyet ve egzersiz kalıplarının bu hastalıkları artırmasının muhtemelolduğu düşünülürdü=-kaıutlanmış de-ğil, muhtemel.

Bir gözlem araştırmasının özel bir beslenme şekli ile ya da belli bir aktivite düzeyi ile bir hastalık arasında doğrudan bir bağ olduğunu kanıtlayamamasının nedeni nedir? Bunun nedeni böyle bir bağlantının rastlantısallığı açıklamaya yetınemesidir. Örneğin, bir gözlem araştırması yüksek oranda yağ ve kalori içeren diyetlerle beslenen insanların diyabete daha eğilimli olduğunu gösterse bile; burada diyabete yol açan etınen bu beslenme şekli olmayabilir. Bu diyeti tercih eden insanlarda başka bir şeyler etkili olmuş olabilir; sözgelimi, kendilerini yüksek diyabet riski altında görerek, yağ oranı yüksek bir beslenmenin kendileri için iyi olacağını düşünmüş olabilirler. Ya da yüksek oranda yağ ve kaloriyle beslenen insanlar belki de başka bir davranış şekline yöneldiler (sigara içmek ya da belli ilaçlara sarılmak gi bi) ve diyabeti artıran asıl bu oldu. Gözleme dayalı araştırmalar hastalık riski artışıyla bağlantılı etmenlere (belirli bir beslenme ve egzersiz alışkanlığı) işaret etme bakımından son derece yararlı olmuştur. Ama bunlar bu alışkarı-ıkların hastalığa yol açtığını kanıtlamakta yetersiz kalmıştı.

Nedenselliği kanıtlamak için gözlemsel araştırmanın ötesinde farklı türden bir araştırmaya ihtiyaç vardır. Bu kanıt, araştırmacı-nın belirli bir sonuca yol açtığını sandığı etmeni ortaya çıkaracak bir deneyi gerektirir. Bu etmen düşük kalorili bir beslenme ve ilaç ya da ikisi birden olabilir. Bu tür deneyler rasgele kontrollü klirıik deneme olarak adlandırılır. Gözlem araştırmaları ve kontrollü klinik denemeler Ek A bölümünde ayrıntılı biçimde ele alınmaktadır. .

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp