Göğüs Meme

Göğüs Meme

Göğüs Meme Hakkında Bilgiler


Göğüsler kadınlar için cinsellik sembolüdür ve aynı zamanda bebeklerinin ilk yaşlarında beslenmelerini bu organlarıyla sağlarlar. Göğüs meme hakkında bilgiler yazımızda yer almaktadır.



Göğüslerde Yaşanan Değişiklikler / Süt Üretimi

Hamile kaldığınız andan itibaren göğüsleriniz çarpıcı bir şekilde değişime uğramaya başlar. Hamilelik dönemi boyunca ve sonrasında göğüslerinizin geçirdiği değişim ve emzirme konusunda merak ettiğiniz her şeyi içeren kapsamlı bir dosya hazırladık.

Hamilelik, kadınların göğüslerinde hayatları boyunca iz bırakan bir süreçtir. Yumurtanın döllenip, rahme aşılanmasıyla birlikte hormonal sinyaller alınır ve memeyle ilgili bezler gelişmeye başlar. İç kısımda süt üretim ağı gelişirken, göğüsleriniz de beden olarak büyümeye başlar. Gebeliğin başlangıcından görevin tamamlanmasına kadar göğüsleri etkileyen acılar, ağrılar, sızıntılar ve sarkmalar için neler yapılabileceği ve nelerin olacağı hakkında bilmek istediğiniz her şey bu yazıda.

HAMİLE KALINDIĞINDA

Ne oluyor?

Her ay kadın yumurtladığı zaman, kanındaki östrojen ve progesteron seviyeleri yükselir. Böylece rahim yumuşayıp, gevşer. Aynı hormonal ikili, süt üreten bezlerin çalışmasında da önemli bir yere sahiptir. Bu durum göğüslerin şişmesine ve sızlamasına neden olabilir. Daha gebe kalınmamışsa, adetin yaklaşmasıyla birlikte göğüslerin bedenlerinde küçülme ve hassaslık görülür. Spermle yumurta birleşip embriyo rahimde büyümeye başladığı zaman, östrojen ve progesteron üretimi yükselir. Süt üretimi ve dağıtım sistemi zaman kaybetmeden gelişmeye başlar.

Belirtiler:

Her ne kadar dışarıdan görüntü olarak zor fark edilse de, içerideki aktiviteleri kolaylıkla hissedebilirsiniz. Birçok kadın hamile kaldıklarında ya da adet dönemleri geciktiğinde göğüslerindeki ağırlıktan, ağrıdan ve sızıdan bahsederler. Hamilelik döneminde, bu belirtiler aynı olmakla beraber daha şiddetli hissedilir.

Ne yapılmalı?

Hamile olup olmadığınızı test etmek dışında yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Göğüslerinize soğuk kompres uygulamanız, varolan hassaslığı belki hafifletebilir. ?

İLK TRIMESTER

Ne oluyor?

Artan östrojen süt kanallarının uzamasına ve dallanmasına neden olurken, yükselen progesteron seviyesi, ileride sütün üretileceği üzüm salkımına benzeyen salgı bezlerinin yani alveolün büyümesini sağlar. Göğüslere doğru kan akışı kuvvetlenir. Yağ dokusu gelişerek, süt kanallarını ve bezlerini çevreleyerek korunmalarını sağlar.

Belirtiler:

Meme başları daha dik ve daha hassastır. Areola yani meme başını çevreleyen renkli halka genişler ve rengi koyulaşır. Areola üzerinde küçük yumrulardan oluşan halka yani Montgomery salgı bezleri, antibakteriyal özler salgılarlar ve bu dönemde göze çarpan bir şekilde büyürler. Genel olarak göğüslerin bedeni büyür. Yüzeyde varisler görülebilir. Hassaslık, ağırlık ve dolgunluk hisleri devam edebilir.

Ne yapılmalı?

Dayanıklı bir sutyen almanın zamanı geldi. Her bir göğüs, hamilelik boyunca ortalama bir kilo kadar büyür. Uzmanlar hamilelik süresince, bedeni, giderek büyüyen göğüslerinize uygun sutyenler almanızı öneriyorlar. Kilo alacağınızı düşünerek, kendi bedeninizden daha büyük bir sutyen almayın ya da bedeninize küçük gelen bir sutyene takılıp kalmayın, çünkü sıkı bir sutyen gelişen dokuların sıkışmasına neden olur. En uygunu, bu konuda uzman olan bir iç çamaşırı dükkanından göğüslerinize tam oturan bir sutyen almanızdır.

İKİNCİ TRIMESTER

Ne oluyor?

Hormonlar yükselmeye devam eder. Vücudunuzdaki değişimler bu dönemde yavaş yavaş görünür olmaya başlar. Kanallar ve alveol gelişmeye devam eder ve kan miktarı giderek artarak bu gelişmeyi destekler. Beyindeki pituitary bezi tarafından üretilen prolaktin hormonu, alveoldaki hücrelerin ayırt edilmesine neden olur. Bu sayede kandan sentezlenen bu hormonlar, ileride süt üretirler. İkinci trimesterın bitmesiyle birlikte göğüsler protein, yağ, vitaminler, mineraller ve antikorlar bakımından zengin olan ve bebeğin ilk sütünü oluşturan kolostrum içerir.

Belirtiler:

Bu dönemde rengi koyulaşan areola ve üzerindeki Montgomery bezleri daha belirgin hale gelir. Göğüsler daha da büyür ve yüzeyindeki damarlar ortaya çıkar. Hamilelik boyunca östrojen seviyesinin yükselmesiyle meme başlarındaki hassaslık artabilir. Göğüslerin büyümesiyle birlikte, deride gerginlikler gözlenebilir. Saman rengindeki kolostrum, göğüslerden sızabilir. Hamileliğin ileriki dönemlerinde bu sızıntıya daha çok rastlanır. Göğüslerde oluşan bütün değişimler, bu bütünün bir parçasıdır. Bu belirtiler sırasıyla olabileceği gibi değişiklik de gösterebilir. Ne zaman ne olacağı, kişinin bünyesine bağlıdır. Onun için bu belirtileri erken görürseniz ya da henüz yaşamadıysanız, endişelenecek bir şey yoktur.

Ne yapılmalı?

Duşta sıcak su kullanımı, kolostrumun göğüslerden sızıntı yapmasına neden olabilir ya da uyandığınızda akıntıyı kabuklaşmış olarak bulabilirsiniz. Bu gibi durumlarda, sabunlamaktan ve ovalamaktan kaçının. Bunlar rahatsızlık verici ve gereksizdir; çünkü Montgomery bezleri gerekli temizliği zaten kendileri sağlarlar. Akıntıyı temizlemek istiyorsanız, meme başlarına ılık suyla kompres yapabilirsiniz. Kurutmak içinde hafifçe silin ya da kendi kendine kurumaya bırakın.

Sutyeniniz sıkmaya başladıysa, onu ileride de kullanabileceğiniz daha rahat bir tanesiyle değiştirin. Destekleyici bir sutyen, büyüyen göğüslerin yer çekimi kuvvetini en aza indirir. Aerobik sınıflarına katılıp egzersiz yapıyorsanız ya da koşuyorsanız, bu aktiviteler sırasında ağırlaşan göğüslerinizin zıplamasından dolayı rahatsızlık duyabilirsiniz. Bunun için özel spor sutyenlerinden kullanabilirsiniz. Ayrıca daha az sarsıcı hareketleri içeren yüzme, yürüyüş gibi egzersizleri de deneyebilirsiniz.

SON TRIMESTER

Ne oluyor?

Süt üretim ve dağıtım sistemi, büyük bir hızla gelişmeye devam eder. Hamilelik sonunda, her bir göğüs, 15 ile 20 arasında lopa sahip olur. Her biri iç kısımda, alveolun ana dalını ve dış tarafta meme başlarına açılan dar süt kanalını içerir. Bu lopların her birinde, önce 20 ile 40 arasında lopçuk dallanır sonra da 10 ile 100 arasındaki küçük süt kanalları, alveol ya da süt keselerini besler. Bu noktada bebek erken doğarsa, göğüsler süt üretme kapasitesine sahiptir. Bebeğin emmesi ya da pompalama gibi harekete geçirecek bir şey olmadığı zaman süt üretimi durur. Süt üretim hücrelerini harekete geçiren ise prolaktindeki östrojen ve progesterondur.

Belirtiler:

Büyümeyle birlikte, görüntünüzdeki bütün değişimler, belirgin hale gelir ve hassaslık daha da artar. Bu dönemde kolostrum göğüslerden daha çok sızabilir.

Ne yapılmalı?

Emzirmeyi planlıyorsanız, meme başlarınızın bebeğinizin ağzına alabileceği kadar dışarı doğru çıkık olması gerekiyor. Öğleyin ve akşamüzeri 6?da meme başlarının tabanında yer alan areol bölgesini baş ve işaret parmağınızla kavrayın. Meme başını yanlardan içe doğru, hafif bir ağrı duyana kadar ittirerek dışarı çıkarmaya çalışın. Meme başını, başparmağınızla diğer parmağınız arasında sıkıştırmayın ya da onu başka bir tarafa doğru çekmeyin. Bu hareketle, meme başı dışarı doğru çıkmalı. İçe doğru girerse, doktorunuzla konuşun. O, size tedbirli bir şekilde meme başlarınıza yapacağınız masaj konusunda tavsiyede bulunacaktır. Sızıntınız çok oluyorsa, yıkanabilir pedleri olan özel emzirme sutyenlerinden kullanabilirsiniz. Şimdi, hastaneler ve çocuk doğum eğitimi veren kurumlardan emzirme dersi alma zamanı! Uzmanlara göre, bu tür bir eğitim, çocuk doğum sınıflarının verdiği kısa süreli emzirme derslerinden çok daha fazla bilgi içerir.

DOĞUMDA

Ne oluyor?

Bebek doğduğunda östrojen ve progesteron seviyeleri düşer. Prolaktin hormonu, alveole süt üretme zamanının geldiğini bildirir. Süt genellikle doğumdan sonraki 2-3 gün içerisinde oluşur. Bu arada göğüsler kolostrum üretir.

Belirtiler:

Doğumdan hemen sonra, kadınlar genellikle göğüslerinde bir değişiklik hissetmezler. Yeni doğan bebek değerli kolostrumu emerken, süt akışında özel bir his yoktur. Ama mevcut süt, içeride kaldığında rahatsızlık hissedebilirsiniz. Göğüsler, sütle dolu gibi görünür ve tıkalı, sert ve rahatsız edici bir hal alabilir.

Ne yapılmalı?

Bebeğinizi emzirecekseniz, eğer mümkünse, doğumdan sonraki bir saat içerisinde denemeye başlayın. Bundan sonra her 2-3 saatte bir ya da bebek istedikçe emzirmeyi deneyin. Başlangıçtan itibaren doğru bir şekilde sık sık bebeği göğsünüze koyun. Bunu yapmanız, meme başlarının tıkanmasını engeller. Aynı zamanda, bebeğin emmeye alışmasını, kolostrumun besleyici ve bağışıklık kazandırıcı yararlarından faydalanmasını ve emzirmenin düzenli hale gelmesini ve bol süt üretimini de sağlar. Emzirmeyi düşünmüyorsanız, süt üretim işlemi kolaylıkla durabilir. Göğüslerdeki ilk süt birikimini boşaltmamak, süt üretme sistemini sıkar ve süt üretimini engeller. Üzerinize sıkı bir sutyen giymeniz, sıkı sıkı havlu sarmanız ya da kompresyon bandajını sık sık kullanmanız gelen sütü engeller. Çevredeki dokular, tarafından süt emilir. Hala acı ve tıkanıklık gözlemleyebilirsiniz. Bu gibi durumlarda göğüslerinize her saatte bir, 10-15 dakika buz torbası ya da soğuk kompres uygulayın. Aynı zamanda hafif bir ağrı kesici kullanarak da ağrıdan kurtulabilirsiniz.

EMZİRME SIRASINDA

Ne oluyor?

Aç bir bebek, göğüslerinizin beklediği bir müşteridir. Emme hareketi, sadece kolostrumu dışarı çekilmesini sağlamaz; aynı zamanda pituitary bezlerine daha çok süt ihtiyacı olduğunu da bildirir. Pituitary bezleri, oksitosin hormonunu üreterek, rahmi ve alveolde uzanan ince kasları daraltır ve dışarıya sütü fışkırtır. Bu, süt çıkarma refleksi olarak bilinir. Aynı zamanda pituitary bezleri prolaktin salgılayarak, tüketilen sütün yerine alveoldeki hücrelere daha çok süt üretilmesi için sinyal gönderir. Bu azalma meydana geldiğinde, süt göğsün iç kısmındaki süt keselerine sevk edilir. Bu sayede tam areolanın altında bulunan süt salgılayan kanalların payları genişler. Bebek emmeye başladığı zaman, dişetleri sinüsler üzerine baskı uygular ve süt kanaldan çekilir ve annenin meme başındaki delikten dışarı çıkar.

Belirtiler:

Emme hareketi, 30 saniye ya da süt gelene kadar rahatsız edici olabilir. Bebeğin dili hareket eder ve sütü yutmaya başlar. Bunun dışında emziren annelerin, emzirme sırasında acı hissetmemesi gerekir. Hala rahatsızlık duyuluyorsa, bu yanlış emilmekten, tıkanıklıktan ya da meme başındaki ya da göğüsteki bir enfeksiyondan kaynaklanıyor olabilir. Acınız 10 üzerinden numaralandırılacak olsa, 4?ten fazla bir puan veriyorsanız, bir sorun var demektir. Çoğu zaman bebek, memenizi yeterli derecede ağzına alamaz ve meme başı yerine areolayı emer. Tıkanıklık, yiyeceğin gidememesine neden olur. Emzirme zamanları arasında çok beklenmesi de çeşitli problemlere neden olabilir. Meme başları ve areola yassılaşabilir ve bu durum geçici olarak emzirmeye engel olabilir. Meme başının tahriş olması ve yanma hissi kandidiyazis işareti olabilir ya da aft olarak bilinen bebeklerde yaygın olan mantar enfeksiyonu da annenin meme başlarına bulaşabilir. Grip gibi semptomlar, meme iltihabının habercisi de olabilir. Bu göğüs dokusu için önem verilmesi gereken bir enfeksiyondur.

Ne yapılmalı?

Meme başı acısı için bebeğinizi doğru konumlandırmanızdan emin olun. Bebeğin göğsünüze doğru çekildiğinden emin olun. Ağzının geniş açılmış olması ve meme başınızın dişetlerinin ardında olup olmadığını kontrol edin. Emzirmeler arasında, acıyı hafifletmeyi deneyin. Az miktarda sütü sıkıp çıkartın ve meme başının üzerinde kendiliğinden kurumaya bırakın. Lanolin bazlı meme başı kremlerini kullanın ya da ılık suyla nemlendirme kompresi uygulayın. Bunlar acınızı biraz olsun hafifletir.

Tıkanıklığı rahatlatmak için emzirmeden 3-5 dakika önce göğsünüzü ılık kompres uygulayarak nemlendirin. Ayrıca areolayı yumuşatmak için yeterli derecede göğsünüzden süt sıkın. Bu hareket, bebeğinizin emmesini kolaylaştırır. Emzirmeden sonra soğuk kompres uygulayın. Tıkanıklık olmaması için sık sık her 2-3 saatte bir emzirin.

Meme başı aftı ve meme iltihabı semptomları, kolaylıkla birbirlerine karıştırılabilir. Meme iltihabı için antibiyotikler kandidiyazisi daha da kötüleştirebilir. Bunların birinden şüpheleniyorsanız, doktorunuza teşhis için başvurun.

SÜTTEN KESTİKTEN SONRA

Ne oluyor?

Sütten kesmek, süt üretme işlemini hızla keser. Süt tüketilmiyorsa, fabrika kapanır. Mevcut süt çekilir ve hormonal uyarıcı olmadan üretim olmaz. Kanallar, alveol, yağ ve ekstra kan damarları daralır.

Belirtiler:

Emzirme sistemini çevreleyen gergin deri büzülür ve yumuşar. Göğüsler hamilelik öncesinden daha da küçülür. Ancak emzirmenin pek çok olumlu sonucu da vardır; örneğin emzirme göğüs kanseri olasılığını ileride azaltan etkenlerden biridir.

Ne yapılmalı?

Birçok kadın hamilelik ve emzirme bittikten sonra daha küçük ya da önceye göre daha farklı şekillenmiş göğüslere sahip olunca şaşırır ve hayal kırıklığına uğrarlar. Bu noktada elde edilen ve vazgeçilen değerler arasında denge kurulur. Anneler çocuklarının olmadığı bir hayat düşünemezler ve çocukları için göğüslerinden birkaç beden kaybetmiş olmak, onlar için hiç önemli değildir.

SÜT FABRİKASI

Hamile kalınmasıyla birlikte göğüslerin süt üretim sistemi gelişir. Loplar ve lopçukları içeren alveol, süt üretilen bez kümeleri ve süt kanalları devamlı olarak beden ve miktar açısından büyür. Hamileliğin bitmesiyle, kolostrum adı verilen ilk süt, bebek doğduğunda hazırdır. Süt 2-3 gün içerisinde üretilir.

NASIL EMZİRİLİR?

Emzirmede emme ve yutma hareketinden fazlası vardır. Göğüsten sütü çekmek için bebek, bütün meme başını ve areolayı ağzına almalıdır. Sonra da bebek dişetlerini kullanarak areolanın arkasındaki süt taşıyan sinüsleri sıkar. Yapılan baskıyla birlikte, genişleyen kanallar sütün meme başından çıkmasına izin verir.

MASAJ YAPARKEN DİKKAT!

Hamilelik sırasında masaj yaparken dikkatli olun ve masaj tekniklerini öğrenmek için mutlaka doktorunuza danışın! Hamilelik sırasında meme uçlarının belli aralıklarla sıkılması kolostrum salgısını artırır; ancak bu durum, rahimde kasılmalara neden olacağından bunu uygulamaktan kaçınmalısınız.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp