Etyoloji Nedir?

Etyoloji Nedir? : Etyolojiye dayanılarak epilepsiler «idyopatik» ve «semptomatik» adı verilen iki gruba ayrılır.

1— İdyopatik epilepsi.Beyin dokusunda herhangi bir anatomik lezyon (makroskopik veya mikroskopik) bulunmayan ve hipokalsemi gibi metabolik bir nedeni olmayan epilepsiye idyopatik, kriptojenik veya essansiyel epilepsi denir. Hastaların nörolojik ve psişik muayene bulguları normaldir. EEG’lerinde çok defa saniyede 3 frekanslı, bilateral, senkron ve simetrik dalga diken paroksizmleri ile karşılaşılır.

EEG dışında kalan bütün laboratuvar bulguları normaldir.İdyopatik epilepside «petit mal, miyoklonik petit mal ve grand mal» tipi jeneralize başlayan nöbetler görülür. Hastaların anne, baba kardeş ve diğer yakınları arasında epilepsi nöbetleri geçiren veya EEG’lerinde aynı tipte anomaliler bulunan kimseler vardır. «Otosomik dominan» bir gen ile çocuğa geçebilen bu tür epilepsi nöbetlerinin çok defa hasta yaşlandıkça seyrekleştiği ve sonra kaybolduğu tesbit edilmiştir.

2— Semptomatik epilepsi.Semptomatik epilepside beyin dokusunda çok defa fokal, bazen de yaygın patolojik değişiklikler bulunur. Bu değişikliklere yol açan başlıca nedenleri, ortaya çıktıkları döneme göre 3 grupta toplıyabi- liriz:al Prenatal dönemde, yani gebelik esnasında hem anneyi hem de çocuğu ilgilendiren anemi, zehirlenme, travma, radyoaktif ışınlama ve hipoksiye yol açan bütün nedenler.

b) Perinatal yani doğumdan hemen önce ve sonraki dönemlerle doğum esnasında görülen çeşitli nedenlere bağlı anoksiler ve doğum travması.

c) Doğumdan sonra, bütün hayat boyunca etkisini sürdüren mal- formasyon ve kongenital displaziler (anjiom, anevrizma, mikrosefali,tüberoz skleroz v.b.) ile her yaşta görülebilen ansefalit, menenjit, zehirlenme, anoksi, kafa travması, beyin tümörü, beyin apsesi, beynin vasküler ve dejeneratif hastalıkları.Semptomatik epilepsinin metabolik nedenlere bağlı olan türleri de vardır. Bunlarda, uzun süren metabolik bozuklukların beyin dokusunda yapabileceği histopatolojik değişiklikler ortaya çıkmadan önceki dönemde, yalnız metabolik değişikliklere bağlı olan epilepsiler görülmektedir.

Çocuklarda hipokalsemi, piridoksin eksikliği ve piridoksin ihtiyacının normalden fazla olması, yetişkinlerde hipokalsemi, hipoglisemiler, ketoasidozsuz hiperglisemi koması, karaciğer ansefalopatisi, kronik böbrek hastalıkları ve bazı zehirlenmelerde meydana gelen metabolik değişiklikler epilepsi nöbetlerinin görülmesine yol açabilmektedir. Bunlarda çok defa antikonvülzif ilâçlar etkisiz kalır ve nöbetler ancak metabolik bozukluklar giderilerek önlenebilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp