Diabet Tanısı Ve Tanı Metotları

Diabet Tanısı Ve Tanı Metotları :

DİABET TANISI VE TANI METODLARI

Diabeti oluşturan faktörler ve devreler incelendiğinde görüldüğü gibi, diabetin başlangıcı fekondasyon yani ilkah ile birlikte başlamakta ve muhtelif devrelerden geciktikten sonra aşikar diabet dediğimiz durum ortaya çıkmak tadır. Bu bakımdan tespit ve teşhis metodları kullanılırken bu iki devreyi yani ERKEN DÖNEM ile AŞİKAR DİABET DEVRESİ‘Nİ ayrı ayrı değerlendirmek gerekir.

ERKEN DÖNEM:

Belirtilerin meydana çıkmadığı bu devrede diabetin teşhisi zordur. Ailesinde diabet hikayesi olan bir şahsi şüpheli diabetik kabul etmek, tosuncuk doğuran kadını, diabetlk tek yumurta ikizinin eşini şüpheli kabul etmelidir. Hamilelikte idrarında şeker çıkaran ve kan şekeri yüksek olup, bulguları doğumdan sonra devam eden kadınları, sık sık kan şekeri düşmesi (Hipoglisemi) gösteren kimseleri diabet şüpheli kabul etmelidir. Bu gibi kimselerin açlık kan şekeri normal ve İdrarlarında açlıkta şeker çıkmadığı için teşhisleri başka metotlarla olmaktadır. İrsiyet bölümünde bahsedilen lökositlere karşı meydana gelmiş antikorların tayini ile HLA, B8 ve B15 DW3 ve DW4 antijenlerinin bulunuşu erken safhada diabetik aile çocuklarının tespitine imkan vermiştir. Prediabetik devrede kan insülin seviyeleri ve davranışları normal insanlardan farklıdır. Damarların bazal membranıarı da normallere göre daha fazla kalınlaşma göstermekte biopsi ile bunun tespiti erken teşhis metodu olabilmektedir. Prediabetik ve latent diabet devrelerinde kan yağlarının bir elemanı olan serbest yağ asidierinde husule gelen yükselmelerde erken teşhisin bir elemanı olarak nitelen dirilir.

Gizli diabet (Latent diabet) devri:

Bu devrenin belirtilerini daha önce sıralamıştık. Klinik ve laboratuar belirtileri içinde bu devrenin teşhisinde kullanılan metod lar şunlardır:

1 - Açlık kan şekeri:

Gizli diabet devresindeki hastalarda ekseriya normal hudutlar içindedir (80-120 mgr %).

2 - Post-Prandiyal kan şekeri: (Tokluk kan şekeri)tokluk kan şekeri değişik saatlerde tayin edilebilir. Fakat değerlendirme yönünden birinci ve ikinci saat kan şekerleri önemlidir. (ikinci saat daha değerlidir. Tokluk kan şekeri tayininde alınan gıdaların cinsi ve miktarı önemlidir.Bilhassa karbonhidrat miktarları tokluk kan şekerini değerlendirmede önemlidir. Normal bir kahvaltıdan 1 saat sonraki kan şekeri normallerde 130 mg geçmezken gizli dia betiklerde bu sınır aşılır. Öğle yemeğinden sonra 1. saat normallerde 145 mgr. % ikinci saat 130 mgr % geçmediği halde gizli diabetiklerde bunu birinci saatte 160 mgr.%'nin ikinci saatte de 140 mg'ın üstünde buluruz.

3 - Glikoz yükleme (Şeker yükleme) testi (OGT1) :

En az üç gün süre ile fazla karbonhidratlı gıda ile (250 gr.'dan az olmayan) beslenmiş bir kimseye dördüncü günaç karnına 100 gr. veya 75 gr glikoz içirildikten sonra her saat başı kan şekeri ve idrarda şeker tayin etmekle yapılır. Normal ve patolojik değerleri aşağıda gösterilen testin diabet teşhisinde en önemli laboratuar metodu olduğunu unutmamak gerekir.

4- Damardan şeker yükleme (intra-venöz glikoz tolerans) testi (lVGTT)

Bulantı" kusması olan, mide veya düedonum ülseri ve unollvotı geçirmiş bulunan kimselerde, damar yolu tercih edilir. Ayrıca ağız yolu ile verilen glikozla mukayese bakımından bu metod da kullanılır. Hastanın hazırlanışı diğer yüklemede olduğu gibidir.Üç dakika içinde vücudun Kg'ı başına 0.33 gr. glikoz (% 50) den damar yolu ile verilerek her 15 dakikada bir kan şekeri alınıp test 1 saat içinde tamamlanır. Logaritmlk netice hesaplanır (K) değeri bulunur.

Bu test de verilen gliközun dokular tarafından süratle kullanışı ölçülmektedir. Glikoz kullanımının azalması lnsülin noksanlığının derecesini yani diabetin başlangıç sınırını yakalamak bakımından önemlidir.

5 - Damardan tolbutamid testi (intra-venöz tolbutamld testi-IVTT)

Pankreas bezinin insülin salgısını ölçen, dolayısıyla prediabet, İatent 'diabet ve ilerlemiş diabet teşhislerinde kan şekeri yanında insülin salgısı yönünden kıymetli bir metodudur. 1 Gramlık tolbutamid ampullerinden 1 adet da mardari aç karnına verilerek 15-30-60:90-120 ve 180.ci dakikalarda kan şekeri' tayin edilerek değerlendirme yapılır.(İnsüllnde tayin edilebilir). Tolbutamid enjeksiyonundan sonra insülin salınmasına bağlı olarak kan şekerindeki düşme normal,. diabet şüpheliler ve diabetiklerde ayrı davranış gösterir.

6 - Kortizon-glikoz yükleme testi:

Gizli olan istidadı ortaya çıkarmak, için kan şekerini yükselten ve insülin aksi etki gösteren bir hormon olan kortizon ağızdan şeker yükleme yapılmadan 8 saat ve 2 saat önce 50-60 mg miktarında verilir ve sonra Kg/1.75 gr. glikoz içirilerek normal şeker yüklemesi süreleri içinde test tamamlanır. 2.ci saat kan şekeri 140 mg % üzerinde olan vakalar şüpheli olarak kabul edilir.

BELİRTİLERİN MEYDANA ÇIKTIGI DEVREDE TANI METODLARI:

Üçüncü devreye ulaşmış bir şeker hastasında, hastalığın bilinen belirtileri yanında laboratuar metotlarının da bunları doğrulaması gerekir.Aşikar diyabet durumuna gelmiş bir hastanın tespiti idrarda şeker ve kanda şeker tayinleri İle yapılır .

İdrar şekeri tayini:

Kandaki şeker seviyesi ile idrara şeker çıkması arasında insan organizmasının bir ayar sistemi vardır. Normal bir kimsede kan şekeri 165 mg % geçmediği için idrarda, şeker bulunmaz. Kan şekeri değerlerinde daha fazla artma husule gelirse böbreğin bunu süzme eşiği aşılmış olduğundan idrara şeker çıkmaktadır (Glikozüri). Bazen kan şekeri yüksek olma Glikozüri mekanizması, böbreğin şeker süzmedeki fonksiyonudan da idrara şeker çıkabilir. Bu ya diabet dolayısıyla böbrek eşiğinde husule gelen düşmeden veya renal diabet(böbrek şekeri) dediğimiz, böbreğin şekeri geri emmede ki bozukluğuna bağlı hastalıklardan olur.idrarda şeker reaksiyonu verip, hakiki şeker olmayan bazı durumlarda vardır. Bunlar diabetiklerin idrarında da bulunabilir ve glikozla birlikte dışarı atılabilirler.Bunlar LEVÜLÖZ, MALTOZ, LAKTOZ ve PENTOZ'dur. Glikozdaıı kolayca ayrılabilirler. Her birinin varlığını belirleyen ayrı metodlar ve tayin usulleri vardır.İdrarda şeker tayini ya 24 saatlik idrarda veya porsi yönlara ayrılmış (altışar saatlik) idrarda veya açlık sabah idrarında kontrol edilir. idrarda şeker ya kalitatif veya kantitatif olarak yapılır.Kalitatif tayin idrarda şeker olup olmadığını, kantitatif tayin ise idrarda bulunan glikozun miktarını gösterir ve tedaviye cevap alınıp, alınmadığını, rejimin ve ilaçların yeterli olup, olmadığını gösterir.İdrarda şeker tayini için birçok usuller vardır. Eskiden beri kullanılan ve renk değişimi esasına dayanan FEHLİNG ve BENEDİCT metodları ile son zamanlarda geliştirilen ve idrardaki glikozun enzimatik (fermantatif) olarak tayini esasını gösteren CLİNİSTiX, DiASTix, TEST•TAPE, KETO-DiASTix gibi ayıraclarla yapılan metodlar vardır.

Fehling metodunda:

iki cam tüpe eşit miktarda S'ercc (1 kaşık dolusu) ilaç ve idrar konulur Alev üzerinde her iki tüp beraberce ısıtılıp kaynatılır. ikisi bir tüpe karıştırılır. Karışımın rengi mavi kalırsa şeker yok yeşilden,sarı ve kırmızıya kadar değişen bir dönüşümü gösterirse kalitalif olarak +,++,+++, ++++, glikozür vardır denir.

Benedict metodunda da:

Buna benzer uygulama yapıIır. 5 c ilaç üzerine idrar damlatılır ve 3 dakika kaynar su içinde tutulur renk değişimine göre yukardaki değerlendirme yapılır.

Diğer Enzimatik Tayin Metodlarında:

Şerit veya çubuk şeklinde olan hazır reaktifler idrar içine batırılarak 15•20Glikozüri + + + + saniye tutulup çıkarılır. Bunlarda husule gelen renk değişikliğine göre idrarda şeker olmadığı anlaşılır.Fehling ve Benedict metodları bazan yalancı şeker re aksiyonu verebilir. Halbuki enzimatik çobuklar hakiki şekeri gösterirler. Yalancı şeker reaksiyonuna fazla miktarda alınmış, C vitamini, salisilat, aminoprin ve tetrasiklin gurubu antibiotiklerde sebep olabilirier. Kan şekerinin tayin edilemediği durumlarda yalnız idrar şekerine göre diabetlinin tedavisi ayarlanabilir. ++++ + + + veya O ise insülin dozu 12 Ü 8 Ü-O Ü verilir. 20 Ü 16 Ü

II- Kan şekeri tayini:

Kan şekeri tayini ya damardan alınan (venöz kan) kan ile veya parmak ucundan veya kulak memesinden alınan (kapiller) kanda yapılır. Kan şekeri tayini için çeşitli metodlar vardır. Parmak veya kulak memesi kanındaki kan şekeri, damardan alınana oranla daha yüksektir. Şöyleki: Kapiller kan şekeri değerleri: Normalolarak 70-120 mg dir. Hakiki kan şekerini gösteren damar (Venöz) kan normal değeri: 60-100 mg % dir. Her türlü kan şekeri tayin metodlarında alınan kan içine koruyucu olarak ne konulursa konulsun, kanın tahlil için çok acele laboratuvara gitmesi şarttır. Uzun süre bekletilen kandaki şeker glikolize uğrıyarak (glikozun parçalanması) düşük ve değişik sonuçlarla karşılaşılır.Kan şekeri tayinlerlnde dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır.

1 - Açlık kan şekeri tayini isteniyorsa açlık süresinin en az 12 saat olması şarttır. Kan şekeri tayininden ön ce su ve sigara içmek kan şekeri değerlerini değiştirir.

2 - Antidiabetik ilaç kullanan (tabletler ve insülin)hastaların, hakiki manada açlık şekerleri yoktur'. Alınankan şekerleri değeri kullanılan ilacın tesir süresine göredeğişir. Mesela: Kristallze insülin kullananlarda açlık kan şekeri daha yüksek bulunmasına mukabil uzun etkili insülinkullananlarda bu daha düşük olabilir. Aynı şekilde tablet lerden uzun süre etkili olanlar açlık kan şekerini diğerlerine oranla daha fazla düşürür.

3 - Açlık süresinin 15 satten fazla olması «uzamısaçlık», kan şekeri değerlendirilmesinde' yanılgıya sebep olabilir. Çünkü insüline karşı bazı hormonların etkisi artar.Bu bakımdan 9-12 saat geçirilmeden tayin yapılmalıdır.

4 - Açlık kan şekerini etkileyen bazı faktörler vardır. Bunlar uykusuzluk, fazla korku ve heyecan, aşırı yor gunluk, ve beden hareketi, mide ve bağırsak sisteminin akut hsatalıkları, ishal, bulantı, kusma bunlar içinde sayı labilir.

Kan şekeri tayinleri için kullanılan metodlar şunlardır: Folin-Wu, Baudoutn-Lewln, Hagedorn-Jensen, SomogyNelson, herbein-Costaigne, Glucose-oxydase ve Toluidin metodları diabetik bir hastanın kan şekerinin tedavi süresince takibinde, açlık kan şekeri yanında, POST-PRANDjYAl (tokluk) kan şekeri ve glikozürinin tayini de önemlidir.Postprandiyal kan şekeri dendiği zaman, muayyen miktarda ve içindeki kalori ve karbonhidrat değeri bilinen bir yemekten sonra, bir iki ve üç saat sonra alınan kan şekerleri anlaşılır. Normal ve diabetik bir kimsede bunların değerleri şöyledir. Yemek sonrası kan şekeri değerlerinde anormal sapmalar' ya 'dietin"hatalı olduğuna veyahut da kullanılan. an tidiabetik ilacın yetersizliğine işarettir.Yine günlük hasta takibi esnasında, günün 24 saatlik süresinde kan şekeri değerleri büyük dalgalanmalar gösterir. Sabah açlık kan sekerlerindekl düşüş kahvaltıdan sonra yükselir. 9,30'da en yüksek değere ulaşır, 10.30-11.00;e doğru kan şekeri düşmeye başlar. Öğle yemeğinden son raki yükselme 13.00-14,00'deen yüksek düzeydedir. 15,30-16:00'dan sonra başlayan kan şekeri 18.00'de en düşük, de- ğere iner, akşam yemeğinde tekrar yükselir, ve gece 23.00'de tekrar düşer Bu dalgalanmalarda hasta için önemli olan uçları yakalamak ve tedaviye faydalı bir yön verebilmek için şu saatlerde kan şekeri tayinleri yapılmalıdır. Sabah açık,saat 11,00 ve saat 15.00 ve 19.00. Şeker hastalığının meydana çıktığı devrede, kan şekeri yanında diabetin ayarsızlığını diğer bir laboratuar meto du da kanda ve idrarda ASETON tayinidir.

III - Aseton (Acetone):

Diabetik bünyede, nadiren normal kimselerde uzun süren açlıklardan sonra kanda biriken bir maddedir. Kan şekerinin çok yükseldiği durum larda ve insülin eksikliği halinde kandaki 'yağlar serbest yağ asidieri şeklinde toplanır ve karaciğerde bunlar keton cisimleri denen aseton gibi maddelere dönüşür. Çok fazla birikim bunların parçalanıp yanmasını önler ve kanda se viyeleri artar. Normal durumlarda kanda bulunan aseton miktarı 20-40 mg % arasındadır. Dlabetik koma başlangıcı ve koma durumlarında aseton 100-200mg % 'a kadar çıkar kanda arttığı gibi Idrarda. akciğer solunum havasında ve vücuttan atılan ve salgılanan her sıvı ve madde içinde bulunur. Aseton tayini, şahsın soluğunu koklamakla anlaşılabilir. Bu koku çürük elma kokusu veya değişik bir sarımsak kokusuna benzer. Ojelerin silinmesi için kullanılan aseton aynı maddedir.İdrarda aseton tayını için aşağıda formülü yazılı. toz veya tabletler kullanılır. Bir fayans veya beyaz kağıt üze. rlne konulan Rothera tozu üzerine 2-3 damla idrar damlatarak renk değişikliğine bakılır. Aseton Yoksa tozun rengi sarı olarak kalır. Varsa maviden, mora kadar değişen bir renk alır. Kanda ve Idrarda aseton artışı hastanın acilen tedavisinin gerektiğini gösterır. Teşhis bakımından hudutta olan vak'alar ile kan şekeri değerlerı devamlı değişiklik gösteren hastalarda yar dımcı bazı laboratuar metodları daha geliştirilmiştir. Bunlar kanda (plazmada) serbest yağ asidIeri ve insülin tayin leridir,

IV - Serbest yağ asidieri:

Diabetik bir bünyede karbonhidrat metabolizması bozukluğundan önce lipid yani yağ metabolizmasının bozulduğu bilinen bir gerçektir. Kan Yağlar içinde en önemlisi insülin ve kan şekeri ile ilişki li olan serbest yağ Llsidieridir. Bunlar depo yağlarının ön maddeleridir. Diabet öncesi devreden, gizli dlabet devre sine ve aşikar dlabete kadar olan safhada serbest yağ asidIerinin normallere oranla çok arttığı ortaya konmuştur.Bizim bır çalışmamızda bu çok belirgin olan doğrulan mıştır. Normallerde 250-400 mg % olan açlık değerleri, diabetlilerde 500 mg üstüne çıkmaktadır. Bilhassakan şekerini uyaran bazı maddelerle yapılan testlerde bunların davranışı gizli dlabetle, normali ve aşikar diabetliyi ayırma bakımından çok anlamlı neticeler vermektedir.

V - Kan (plazma) insülin tayinleri:

Bugün modern tıbbın ortaya koyduğu radioaktif ve enzimatık metodlarla yapılan İnsülin tayinleri bize bir şahsın açlık insülin seviyesi ile pankreası uyaran bir maddeden sonra pankreas in sülini hakkında da fikir vermektedir. açlıkta normal bir insarıda plazma insülini 10-20/LÜ/ml'dir. Şişman erişkin yaşı diabetlide normal veya daha fazla insülin tayin edilir. Fakat jüvenil zayıf diabetlide ise çok az vardır veya hiç Insü lin yoktur.Bu bioşimik metodların dışında diabetin doku ve organlarda meydana getirdiği değişikliklerin tesbiti de erken teşhis metodları arasına girmiştir.

VI - Cilt Biopsileri:

Cilt ve cilt altı yağ dokusundaki küçük kan damarcıkIarında (kapilerler) diabete has bazı madde birikimi biopsilerle tesbit edilmektedir. PAS (+)maddeler denen ve kimyasal yapıları lipid, ve mükopolisak karidierden oluşan bu maddeler oturdukları damar cidarında kalınlaşmaya ve damarın fonksiyonunda bazı bozukluklara sebep olmaktadırlar. Cilt kapilerindeki bozukluk bazı dlabetiklerde el veya ayak üstünde NEKROZ liPOliDiKA de nen cilt hastalığı şeklinde bir belirtiyle kendini gösterir.

VII - Böbrek Biopsisi:

Şeker hastalığı komplikasyonlarının en çok görüldüğü organlardan biri de böbrek kılcal damarlarıdır. Burada da damar cidarında toplanan maddeler böbreğin idrarı ve kanı süzme fonksiyonunu bozar ve idrarda albumin çıkmasına sebep olurlar.

VIII - Göz dibi damarlarının tetkiki:

Diabetin damar bozukluğunu sıklıkla ve en kolay aksettiren organ gözdür. Göz dibinin oftalmoskopla tetkiki, damardan verilen fluoresin maddesiyle gözdibi damarlarının görünür hale gelmesi ve biomikroskopla muayene erken teşhisin en mühim elemanlarıdır. Bütün bu sayılan metodlarla diabetin teşhisi, bilhassa erken teşhisi kabil olmakta ve hastada tedaviye yönetilmektedir.

IX - Glikolize hemoglobln - HbAıC - Hemoglobin A,C:

insan ve canlıların eritrositlerinin (kırmızı kan hücrelerinin) rengini veren madde hemoglobindir. Hemoglobin ya pımı doğumdan önce ve sonra değişiklik geçirir. Bu madde kromatografi denilen özel bir boyama ve tesbit tekniği ile incelendiği zaman değişik oranda hemoglobin miktarları görülür.İran'lı doktor Rahber 1968'de hemoglobin hastalıkları- nı araştırırken diabetik hastanın bu eğrideki davranışının normallerden ayrı olduğunu fark etmesi ile HbAıG denen fraksiyonun mevcudiyeti ortaya konmuş oldu. Hemolobinmolekülüne bağlı olan glikoz, hemoglobin taşıyan eritrosit lerin hayat süresince dolaşımda bulunacaktır. Bilindiği gibi eritrositlerin hayat süresi 80-120 gündür. Yani eritrosit ve Hb'ne bağlanmış olan kan şekeri bir hastanın 80-120 gün önceki kan şekeri hakkında bize bilgi verecek demektir.Bu noktadan hareket ederek, kan şekeri ile birlikte HbAıG tayin edildiği takdirde, kan şekerinin geçici veya aldatıcı inip çıkmalarına önem vermeden hastanın muayene edil diği tarihten önceki günlerdeki kan şekeri durumunu öğrenmiş oluruz.Görüldüğü gibi HgbAıG fraksiyon diabetiklerde belirgin artış göstermektedir. Diabetik anjiopatilerin olusurnurıda kan şekerinin ayarsızlığın önemi hiçbir zaman tartışılmaz. Hb AıC yüksekliği yaşla, diabet süresi ile, kilo ile, tedavi şekli ile ve bazal membran hastalığı. ile ilişkili değildir.

Sık, sık Hb Aı C tayini hastaya tatbik edilen tedavinin uygun olup olmadığını, ilaç değişikliği gerekip gerekmediğini ve hastanın diete uyup uymadığını açık seçik bize gösterir. Bu bakımdan diabet takip ve teşhisinde en önemli testlerden biridir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp