Dekompanze Ketoasidoz Ve Komanın Klinik Bulguları Nelerdir?

Dekompanze Ketoasidoz Ve Komanın Klinik Bulguları Nelerdir? : İştahsızlık, bulantı ve kusma, yeterli miktarda, su elektrolit alimim önler. Hücre dışı su hacmi fazla azalır, tansiyon arteriyel düşer, glomerular filt- rasyon azalır, kanda glikoz, ketonlar, organik asitler ve hidrojen iyonu süratle yükselir. Kan pH' sı düşer. İnsulin, su ve elektrolit tedavisi yapılmaz ise ölüm husule gelir.Semptom ve belirtiler :Semptomlar değişik olur. Çoklukla hastanın cevapsızlığı nedeni ile anamnez almak güçleşir. Hastanın akraba veya arkadaşları da bilgi veremi-yebilirler. Diyet ve insulin tedavisinde düzgünsüzlük, idrarda şeker kontrolleri yapmamak, araya giren bir infeksiyon veya metabolizmayı arttıran bir durum sık olarak görülür.

Kontrolsuz şeker hastasında şiddetli ketosisin başlancıgından önce ağız kuruluğu, polidipsi, poliüri, halsizlik, başağrısı, vulva kaşıntısı zayıflama bulunur. Sonra derin ve hızlı solunum, bulantı ve kusma, şuur bulanıklığı, karın veya göğüs ağrısı, idrar azlığı ve şok oluşur.

Diabetik komadaki hasta, tipik olarak ağır hasta görülür, genellikle yataktadır. Şuuru bulanık veya yarı koma halindedir, ancak yeterli uyarı yapılınca hasta cevap verebilir. Tam şuur kaybı çok ilerlemiş safhayı bildirir. Şuur kaybı olmadan da asidoz ileri derecede bulunabilir. İnsulinden önceki devrede hastalarda KUSSMAUL solunumuna sık rastlanırdı.Solunumda meyva kokusu aseton için karakteristikdir. Hastanın bulunduğu oda aseton kokusu ihtiva edebilir. Ketoasidozu olmıyanlarda da bu koku bazı hallerde bulunabilir.

Eğer hasta cevaplı ise ağız ve dudaklarının kuruluğunu gidermek için su ister. Dudakları kuru ve çatlaktır. Solunum derin, zorlu ve hızlıdır (Kussmaul hiperpnea'sı). İlerlemiş komada tedavi ile kan karbondioksidi ve hidrojen iyonu seviyesinin azaltılmasına rağmen solunum merkezi cevap vermez ve Kussmaul solunumu devam eder ise bu prognostik için kötü işarettir. Kan pH' sının 7,4 'den 7,0 'ye düşmesi pulmo- ner vantilasyon hızının artması ile birlikte olur. pH daha fazla düşünce vanti- lasyon azalır 41. Tipik Kussmaul solunumu kaybolur, solunum kısa ve kesik olur. Bu preterminal solunumu oluşturan faktörler ileri derecedeki H iyonu konsantrasyonunun solunum merkezine depressör etkisi, potasyum kaybı ile birlikte adale zayıflığı ve arteriel pC02'nin pulmoner hipervantilas- yon sonucu olarak düşmesidir

Göz küreleri yumuşak, kornea çöküktür. Deri çok kurudur ve deri turgorunun kaybı dehidratasyon ile birlikte bulunur. Dehidratasyon çok şiddetli olabilir. Zaman zaman siyah-kahverengi (kahve görünümlü) bol kusma olur. Kusmuk materyelinde guayak testi pozitif netice vererek kanın mevcudiyetini bildirir. Hastanın yüzü kırmızı, el ve kolları soğuktur. Kan basıncı düşüktür, sistolik 0 ile 60 veya 100 mmHg' dır; diastolik basınç alınamaz. Bu şoka benzer halde nabız hızlı ve incedir. Vucut ısısı normalin altındadır, yeterli tedaviden sonra ateşli seviyeye kadar yükselir.

Eğer başlangıçtaateş var ise, infeksiyon, hipertiroidi, miyokard infarktüsü veva akut pankreatit gibi ciddi bir infeksiyon düşünülmelidir 7.Göğüs ve karın ağrısı var ise hasta inler, göğüs ağrısı plöretik tiptedir, plevra frotmanı işitilebilir ve bu rehidratasyondan sonra kaybolur. Karın sert olabilir, yaygın veya lokal gerginlik gösterebilir, bu da delinmiş olan karın içi organı veya akut apandisiti düşündürür. Bu belirtilerin nedeni de- hidratasyondur. Sıvı tedavisi yapıldıktan sonra bütün karın şikayetleri kaybolur. Adale tonusu genellikle azalmıştır, derin tendon refleksleri azalmış veya yoktur. Yeterli tedavi ile refleksler hızla geri döner.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp