Çölyak ( Gluten ) Hastalığı Nedenleri

Çölyak ( Gluten ) Hastalığı Nedenleri :

Çölyak hastalığı, genelde genetik unsurlara bağlı gelişir. Kan grubunun genetik işaretlerine benzer olan ve hücrelerin yüzeyinde oluşan HLA-B8 ve DRw3 olarak da bilinen özel genetik işaretlerin olduğu kişilerde çölyak hastalığının görülme sıklığı daha fazladır.

Örneğin, normal insanların yüzde 20 ila 25'in-de rastlanan HLA-B8 işareti, çölyak hastalarının yüzde 85 ila 90'ında bulunmuştur. HLA-B8'in görülme sıklığı, Asya'da olduğu gibi uzun süredir tarıma dayalı toplumlarda azken, Kuzey ve Orta Avrupa ile Kuzeybatı Hindistan bölgesinde daha yüksektir.

36 HLA-B8'in sık rastlandığı bu bölgelerde buğday tarımı diğer bölgelere göre göreceli olarak yenidir (MÖ. 1000). Dünyanın bu alanlarında çölyak hastalığının görülme sıklığı diğer bölgelerin çok üzerindedir.

Örneğin bu rahatsızlık, Asya'da neredeyse bilinmezken, Güneybatı İrlanda'da her üç yüz kişiden birinde görülür. Farklı genetik altyapılara sahip insanların yaşadığı ABD'de, çölyak hastalığına her 2.500 kişiden birinde rastlanmaktadır.

Tahıl Proteinlerinin Kimyasal Yapısı

Buğdayın temel protein bileşenleri gliadinler ve gluteninlerden oluşan glüten'dir. Çölyak hastalığını sadece gliadin kısmı harekete geçirmektedir. Arpa, çavdar ve yulafta bu hastalığı harekete geçiren proteinler sırasıyla seka-linler, hordeinler, aveninler ve toplu halde prolaminler olarak tanımlanmıştır. Tahıllar Gramineae ailesine aittir. Bir tahıl buğdaya ne kadar yakınsa, çölyak hastalığını tetikleme yeteneği de o kadar fazladır. Mısır ve pirinç buğdayla benzerlik göstermemektedir ve çölyak hastalığına neden olmazlar

Gliadinler, molekül ağırlığı 30.000-75.000 arasında değişen tek zincirli aminoasitlerdir. Alfa-, beta-, gama- ve omega-gliadin olarak 4 kısma ayrılırlar. Bu kısımlardan çölyak hastalığına en fazla yol açanı alfa-gliadindir. Beta- ve gama-gliadinler de bu hastalığa yol açma potansiyeline sahip olsa da, çölyak hastalığını harekete geçirme potansiyelinin en fazla alfa-gliadin kısmında olduğuna inanılmaktadır.

Sindirim yoluyla tamamen parçalanmış glia-din, duyarlı kişilerde çölyak hastalığına neden olmaz. Bu durumda çölyak hastalığının nedeninin, gliadini parçalayan enzimlerin eksikliği veya protein sindirimini kapsayan diğer faktörler olduğu söylenebilir.

Opioid Aktivite

Kısmen sindirilmiş buğday glüteni, opioide benzer (ilaçlarda kullanılan bir tür uyuşturucu madde) aktivite gösterir.89 Bu aktivitenin, buğday tüketimi ve şizofreni arasındaki ilişkiden sorumlu olduğuna inanılmaktadır.1012 Glütenin şizofreni gelişiminde patojenik etkisi olduğu varsayımı, epidemiyolojik, klinik ve deneysel çalışmalarla desteklenmiştir.

Bağırsak Hasarının Nedenleri

Çölyak hastalarında bağırsak yolunda görülen hasarın nedenlerini açıklayan çeşitli teoriler öne sürülmüştür. Günümüzde bunlardan en fazla kabul göreni, hasarın gliadinin toksik etkisinden değil de, bağışıklık tepki-sindeki anormalliklerden kaynaklandığını savunan teoridir.13 Bağışıklık sisteminden kaynaklanan sorunlar, bağırsaklardaki hasarın büyük bölümünden sorumludur.14 Bağışıklık sistemi gliadini zararsız hale getirmeye çalışırken bağırsak dokusunun yok olmasına neden olmaktadır.

Çölyak hastalığında bağırsaklarda görülen hasar, genelde bağırsak enfeksiyonları, gıda allerjileri ya da bazı kanser türlerinden (örn. yaygın intestinal lenfoma gibi) kaynaklanan değişimlerden ayırt edilememektedir. Üstelik çölyak hastalığı çoğunlukla laktoz intoleransı-na yol açarak laktoz eksikliğine neden olur ve artan bağırsak geçirgenliği genellikle çoklu besin allerjileriyle sonuçlanır. Daha önceden de ele alındığı gibi, inek sütü intoleransı çölyak hastalığından önce görülebilir.

Hastalıkla Bağlantılı Durumlar

Tiroit bozuklukları, insüline bağımlı şeker hastalığı, psikiyatrik bozukluklar (şizofreni de dahil) ve ürtiker gibi durumlar da glüten into-leransıyla bağlantılıdır.3 Çölyak hastalığının daha kötü sonuçlarından biri de, çölyak hastalarında kötü huylu kanser görülme riskinde-ki artıştır.31516 Bu durum başta A vitamini ve karotenoidler olmak üzere, vitamin ve minerallerin emilimindeki azalmanın nedeni olabilir. Ancak, gliadinin bağışıklık işlevini baskıla-masının sonucu da olabilir.

17 Alfa-gliadinin, çölyak hastalarının bağışıklık sistemini baskılayıcı etkileri ortaya konmuştur; ancak sağlıklı kontrol grubunun ve Crohn hastalarının bağışıklık işlevinde etkisi görülmemiştir. Sütte bulunan diğer iki besin proteini (kazein ve beta-laktoglobulin), benzer deneylerde bağışıklık sisteminde baskılayıcı etkilere neden olmamışlardır. Bağışıklık tepkisindeki bu baskı, gliadin tüketmeye devam eden çölyak hastalarının, enfeksiyon ve tümörlere karşı daha duyarlı olmalarına yol açar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp