Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonların Önlenmesinde Sivil Toplum Rolü

Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonların Önlenmesinde Sivil Toplum Rolü : Sivil toplum, üzerinde çok tartışılan bir konu olmasına karşın, bu bölümde, devletin “resmi” örgütlenmesinin dışında, “vatandaşlık bilinci” ile geliştirilen yapılanmaların bütünü anlamında kullanılacaktır. Bir başka tanımlamaya göre sivil toplum, bireyin devletten izin almadan girebildiği toplumsal ilişkiler, gerçekleştirebildiği toplumsal etkinliklerdir. Bu bağlamda çağdaş demokratik devlet anlayışı çerçevesinde; bireyin, devleti "etkilemek ve denetlemek" de dahil olmak üzere, kendi hak ve çıkarları doğrultusundaki amaçları gerçekleştirmek için kurulmuş yapıları da Sivil Toplum Kuruluşları (STK) olarak adlandırıyoruz.STK'lar, özellikle HIV epidemisinin başlamasından sonra, CYBE'lerin önlenmesi, korunma ve destek programlarının oluşturulmasında önemli roller üstlenmişlerdir. CYBE'ler ve HIV/AlDS'e geniş kapsamlı toplumsal bir yanıt verilebilmesi için, STK'ların uyguladıkları programları yaygınlaştırmalarıve tekrarlamaları gerekmektedir. Bunu yaparken programların niteliğini bozmadan CYBE ve HIV/AIDS programlarını diğer programlara entegre etmeli ve diğer STK'lar ve resmi kurumlarla işbirliği yapmalıdırlar.

Dünya'da CYBE'ler konusunda etkin olarak çalışmakta olan farklı türden pek çok STK bulunmaktadır. Bu STK'lardan bazıları yerel nitelikte olup, bölgesel çalışmalar yaparlar. Bazı STK'lar ise ulusal niteliktedir, bulundukları ülkenin farklı bölgelerinde etkinlikte bulunurlar, ancak tek bir merkezden yönetilirler. CYBE alanında çalışan STK'ların bazıları ise uluslararası nitelikte olup birden fazla ülkede kurumsallaşmışlardır. Ayrıca, bazı özellikli CYBE'ler için özel STK'ları ayırt etmek olanaklıdır. Özellikle HIV/AlDS'le yaşayan kişilerin oluşturduğu STK'lar, CYBE destek programlarında önemli rol oynarlar. Bu kuruluşların tümü CYBE'lere verilen yanıtın yaygınlaşmasında önemi rolleri üstlenmişlerdir. Bazıları teknik anlamda yenilik getirir (evde hasta bakımı gibi), bazıları yeni coğrafi alanlara yaygınlaşmada etkindirler, bazıları ise belli bir bölgedeki yeni bir hedef gruba ulaşmada katkı sağlar (örneğin seks işçilerinin müşterileri).Ülkemizde CYBE'ler ve HIV/AlDS'in önlenmesi, korunması ve hastalara destek konusunda çalışan, özellikleri birbirlerinden farklı, ancak sınırlı sayıda STK bulunmaktadır. Bu STK'ların bir grubu sadece CYBE ve HIV/AlDS'e yönelik çalışmalar yapan STK'lardır. AIDS Savaşım Dernekleri, AIDS ile Mücadele Dernekleri, HATAM, Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklarla Mücadele Derneği gibi kuruluşlar bu gruba dahil STK'lardır. İkinci grup STK'lar üreme sağlığı alanında dahageniş spektrumda çalışmalar yapan STK'lardır ve üreme sağlığının önemli bir bileşeni olarak, çalışmalarına CYBE/HIV/AlDS'i entegre etmişlerdir.

Bu STK'lar arasında Türkiye Aile Planlaması Derneği (TAPD,) İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı (İKGV) ve Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAPV) sayılabilir. Son yıllarda gençler ve kadınlara yönelik çalışan STK'lar gittikçe artan biçimde CYBE ve HIV/AlDS'e yönelik çalışmalar yapmaya başlamışlardır. Ayrıca Tabip Odaları, Eczacı Odaları ve TESK gibi meslek kuruluşları da CYBE'ler konusunda programlar uygulamaktadır. Uluslararası STK'ların ülkemizdeki CYBE'ler konusunda doğrudan çalışmaları oldukça sınırlıdır. Uluslararası STK'ların ülkemiz programlarına katkısı genellikle ulusal STK'ları desteklemeleri yönündedir. Bu konuda tek istisna kadın sağlığı çalışmalarına CYBE konusunu da entegre ederek yaygın çalışmalar yapan Willows Foundation'dur. Ülkemizde HIV/AlDS'le yaşayan kişilerin son yıllara kadar kurumsal bir kişiliği bulunmamaktaydı. 2005 yılı bu konuda önemli bir yıl olmuş ve İstanbul'da HIV Pozitif Yaşam Derneği bir grup HIV/AlDS'le yaşayan kişi tarafından kurulmuştur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp