Cinsel Oyunlar



Cinsel Oyunlar


Cinsel Oyunlar İle İlgili Ayrıntıları Merak Ediyor ve Öğrenmek İstiyorsanız Aşağıdaki Makaleyi Dikkatlice Okumalısınız.

Cinsel Oyunlar

Cinsel istegin uyanmasi, ya da cinsel cosku, erkek ve kadin vücutlarinin cinsel birlesmeye elverisli hale gelmesini saglar. Bu, bütün vücutta oldukça karmasik degisimlerin olmasi demektir.

Erkekte cinsel istegin uyandigini gösteren en belirgin dönüsüm, penisin sertlesmesi ve diklesmesi, kadindaysa dölyolu agzinin ve çeperinin nemlenmesidir. Ayni zamanda kadinin dis üreme organlari (dis ve iç dudaklar) siser ve klitorisi de iç dudaklarin arasindan görünür hale gelir.

Bu fizyolojik dönüsümlerin kaynagi beyindir. Açlik, susuzluk ve uyku istegi gibi cinsel istek de beyinden kaynaklanir. Cinsel arzu, beynin duygulari kontrol eden bölgesindeki bir merkezin uyarilmasiyla ortaya çikar. Beyindeki cinsellik merkezleri çocuklukta görece hareketsizdir, ama ergenlikte hormonlarin ve özellikle androjen düzeyinin yükselmesi beynin bu merkezlerini harekete geçirir ve böylece bir yetiskinin cinsel istek duymasi mümkün olur.

Beyindeki seks merkezlerini harekete geçiren uyaricilar fiziksel de olabilir psikolojik de. Insan hastaysa, sikintili ya da kaygiliysa, asiri alkol veya uyusturucu madde tüketiminden ötürü bir çöküntü içindeyse ya da reddedilmis ve incitilmisse, cinsel istek duymasi da beklenemez. Buna karsilik, insanin sagligi yerindeyse, keyifli ve huzurluysa, cinsel konularda herhangi bir olumsuz ön yargisi yoksa ve özellikle birine asiksa, kendini "seksi" hissetme olasiligi da o kadar yüksek olacaktir. Cinsel istegi uyandiran etkenlerin basinda, cinsel organlarin ve erojen bölgelerin uyarilmasi gelir. Ama her iki cins de dogrudan bir fiziksel temas olmaksizin da uyarilabilirler. Cinsel istek ve heyecan çok zaman erotik hayal ve düsüncelerin ürünüdür. Karsi cinsin yer aldigi bir erotik görüntü, bir resim, bir film de cinsel istegi uyandirir.

Erkekler kadar kadinlar da cinsel istek duyarlar. Ama toplumsal kosutlanmalardan ötürü, istek duyma ve heyecanlanma biçimleri farklidir. Genç erkeklerin cinsel dürtüleri, genç kizlarinkinden daha güçlü gibi görünür. Ama yaslanmayla birlikte bu durum degisir. Orta yasa dogru, gençliklerinden itibaren doyurucu bir cinsel deney yasamis kadinlarin cinsel istekleri erkeklerinkine esitlenir, hatta kimi zaman erkekleri asar. Bununla birlikte kadinlarla erkekler arasinda daha kalici bazi cinsel duyarlilik farklari da vardir. Erkeklerde cinsel hayalgücü daha islektir: günün degisik zamanlarinda, yürürken, çalisirken, okurken de erotik hayallere dalabilirler.

Bu, olgun yaslarda kadinlarda da görülmekle birlikte erkeklerde oldugu kadar sik degildir. Kadinin heyecanlanmasi için çogu zaman esinin orada bulunmasi, hatta oksama,

sarilma gibi ön oyunlarin baslamis olmasi gerekir.

Kisinin esiyle olan iliskisinin cinsel istege yansimasi açisindan da erkeklerle kadinlar arasinda fark vardir. Kadin da erkek de genellikle bir yabanci yerine,asik olduklari ya da sevdikleri biriyle sevismeyi tercih ederler. Ama ortalama erkegin, tanimadigi bir esten de zevk alma olasiligi kadinlara göre daha yüksektir: kadinlar için asil uyarici çogu zaman sevginin kendisidir. Çogu kadin, sevisme ve cinsel birlesmeye, sevilen ve güvenilen bir esle yasanmis güzel bir günün sonucu olarak, tamamlanmasi olarak bakar.

HAZ ILKESI

Seks kilavuzlarinda ve cinsel teknik kitaplarinda cinsel birlesme üç kisma ya da üç asamaya ayrilir. Birinci asama, cinsel istegin ve gerilimin artmasini saglayan öpüsme, oksama gibi "ask oyunlaridir"; buna, "Ön Oyunlar" da denir. Ikinci asama, cinsel birlesmenin kendisidir ("çiftlesme"), Üçüncü ise, eslerin orgazmdan sonraki cinsel davranislaridir; buna da "Son Oyunlar" denmektedir. Ilk bakista, böyle bir ayrim biraz mekanik görünebilir. Çogu kez bu asamalar arasinda kesin bir ayrim çizgisi yoktur. Birinden öbürüne geçis çok yumusak ve "tedricidir". Hatta bazen hiç bir ön oyuna gerek duyulmadan dogrudan dogruya birlesmeye geçildigi de olur: isyerlerinde, parklarda ve genel olarak uzun süreli bir sevismenin olanaksiz oldugu yerlerde yapilan birlesmeler zorunlu olarak bu türdendir.

Yine de üç kisimli sevisme semasinin bilimsel bir temeli oldugu kabul edilmelidir. Freud'a ve klasik psikanaliz teorisine göre, cinsel eylemin verdigi haz ikiye ayrilabilir:

(1) temas ve sevismenin baslangicinda gerilimin sürekli olarak artmasiyla saglanan "ön haz" ve (2) doyumun yani bosalma sonucu gerilimin azalmasinin getirdigi "son haz". Freud, öpüsme, sarilma, kucaklama gibi ön haz ögelerinin, çocuk cinselliginin yetiskin yasaminda da sürüp giden uzantilari oldugunu söyler. Bebeklerde ve çocuklarda cinsel haz, esas olarak cinsel organin disinda kalan erojen bölgelerden (agiz, makat, cilt yüzeyi) elde edilir. Daha sonra asil haz kaynagi olarak cinsel organ

öne çikar ve diger erojen bölgeleri kendine bagimli kilar ama, bunlar da ikincil haz kaynaklari olarak varliklarini sürdürürler. Freud'a göre, erojen bölgelerin uyarilmasindan alinan ön hazin yetiskinlerin cinsel yasamindaki islevi, gerilimi yeterli ölçüde arttirarak sonunda doyuma (orgazma) ulasilmasini saglamaktir. Ancak Freud'un bu açiklamasi, yine de kendi gelistirdigi haz ilkesi düsüncesiyle çelismektedir. Buna göre insan davranislarina yön veren temel ilke haz ve aci ikilemidir bu, özellikle yasaminin ilk yillarinda kisinin içgüdüsel gerilimlerden kaynaklanan aci ve sikintilardan kaçinmasina yol açar. Ama Freud'a göre cinsel gerilim, diger gerilim türlerinden farkli olarak aci degil, haz vermektedir.

Daha sonra, Freud'un ögrencilerinden Wilhelm Reich, bu görünürdeki çeliskiyi söyle çözmüstür; birlesmeden önceki ask oyunlarinda bir gerilim olusur; bu ask oyunlarinin ardindan su ya da bu biçimde bir doyum gelmedigi takdirde, her gerilim gibi bu da sikinti ve aci verecektir. Ama doyumun saglayacagi hazzin beklentisi yalnizca gerilim yaratmakla kalmaz, ayni zamanda az miktarda bir cinsel enerjinin olusmasina yolaçar. Iste bu cinsel enerjinin verdigi kismi doyum ve büyük son haz beklentisi, baslangiçtaki gerilimin sikintisina agir basar ve cinsel coskuyu arttirir.

Reich, orgazmla saglanan hazzin yogunlugunun da, ön oyunlar sirasinda cinsel organlarda ve bütün vücutta biriken cinsel gerilim miktarinin büyüklügüne bagli oldugunu söylemektedir. Uyarilma ve gerilim ne kadar fazla, çikilan doruk ne kadar yüksek ve düsüs de ne kadar keskin ve siddetli olursa, alinan haz da o kadar büyük olacaktir. Öyleyse ön oyunlar cinsel yasamda vazgeçilebilecek bir lüks, çiftlesme edimine insanlarin sonradan kattigi bir eklenti degil, doyurucu ve bütünsel bir cinselligin zorunlu bir parçasidir.

ÖN OYUNLAR

Son yillarin cinsel özgürlük ortami, insanlari cinsellik konusunda daha çok bilgilenmeye yöneltti. 1960'larin sonuna dogru, çesitli cinsel teknik kitaplari ayin en çok satan kitaplari arasina girdi. Gerek Kama Sutra gibi çok eski klasikler (bu yapitin Milattan sonra 100 ile 400 yillari arasinda Hindistan'da yazildigi sanilmaktadir.) gerekse daha yeni ve daha ticari seks kilavuzlari, cinselligin de ögrenilmesi gereken bir sanat, bir teknik oldugu düsüncesini yansitiyordu.

Bir anlamda, sevismenin bir teknik oldugu dogrudur: bütün sanatlar gibi o da duyarlilik, incelik, beceri, hayalgücü ve yaraticilik gerektirir. Isini seven ve dikkat eden bir sanatkarin ürünleri nasil kaliteliyse, sevistigi kisiyi ve sevisme eylemini seven birinin aldigi ve verdigi haz da o ölçüde büyüktür. Üstelik bütün teknikler gibi ask teknikleri de zamanla gelisir. Ancak burada unutulmamasi gereken bir nokta vardir: cinsel uzmanlik her zaman iyi sevismek anlamina gelmeyebilir. Nasil sanat, kullanilan tekniklerin toplamindan daha fazla bir seyse, kisisel bir üslup ve insani bir boyut içermek zorundaysa, doyurucu bir cinsel iliski de kullanilan ask tekniklerinin ötesinde bir seyi gerektirir. Insan en yeni seks kilavuzlarinda, Legman'in Oragenitalism adli kitabinda gösterilen 3780 çesit cinsel oyunu, ezberlemis olabilir ama bu cinsel yasaminin tekdüzelikten kurtulmasina yetmeyebilir. Bunun için esler arasinda uyum ve her iki esin de sevismeye ayni ölçüde katilmasi gereklidir. Kisinin kendine güvenmesi ve karsisindakinde de güven yaratmasi gereklidir. Ve herseyden çok esinin ruhsal durumuna, tepkilerine ve isteklerine karsi duyarli olmasi gereklidir.

Ünlü asik Kazanova kadinlari gerçekten sevdigini, onlara birer insan birer arkadas olarak baktigini söylemistir. Bu önemli bir noktadir, çünkü erkek egemenligine dayali toplumlarda ve özellikle çagimizin rekabetçi toplumlarinda her iki cinsten insanlar sevismeyi karsi cinse karsi bir savas alani olarak kullanabilmektedir. Bencilligin ve "fethetme" arzusunun saglikli bir cinsel yasamda yeri yoktur; cinsel teknik ne kadar gelismis olursa olsun, bencil ve saldirgan bir sevisme tarzinin esinizde yarattigi düs kirikligini silemez.

Cinsel tekniklerin sevismedeki rolü ; herseyden önce, degisiklik ve çesitlilik saglayarak cinsel birlesmenin tekdüzelesmesini önleyebilir. Eslerin deney yapmasini ve böylece kendilerindeki bir takim iç yasaklama ve tutukluklari asmalarini saglar. Daha önce hiç tanimadiklari yeni doyum ve hazlari tatmalarina, kendi içlerindeki kesfedilmemis egilimleri bulmalarina yardimci olur. Çok abartmamak ve yukardaki uyarilari unutmamak kosuluyla, cinsel tekniklere bir yemek listesi gibi bakilabilir. Nitekim Bati'da en çok begenilen seks kilavuzu da Dr. Alex Comfort'un Ask Sevinci: Sevismenin Yemek Kitabi adli yapitidir. Kuskusuz, nasil herkesin erojen bölgeleri ayni degilse, bazi teknikler ve oyunlar da bazi çiftlere digerlerinden daha çok zevk verecektir. Ayrica, kisilerin yas, kilo, boy uzunlugu ve genel saglik durumlarina göre, zevkle deneyebilecekleri oyunlar da degisik olacaktir.

Birçok çift, erotizmin bütün olanaklarini denemeden iliskilerini tamamlar. Oysa kisisel ve karsilikli arastirma yoluyla zaman içinde ask repertuvarini yenilemek hiç de yabana atilacak bir sey degildir. Elli yaslarinda oral seksin kesfedilmesi, insanin onyedisinde öpüsmede dilin kullanilabilecegini kesfetmesi kadar heyecan verici olabilir. Kuskusuz, hiç bir ask ölümsüz degildir; zamanla tutkular tükenir, aliskanliklar kemiklesir ve askin tersi demek olan tekdüzelik yerlesir. Iste o zaman cinsel teknik bilgisi, sönmüs bir aski yeniden alevlendirmez ama, iliskinin büsbütün çekilmez hale gelmesini önleyebilir, geciktirebilir.

Cinsel ön oyunlarin en önemli ögesi, esinizin cinsel bakimdan duyarli bölgelerini

- erojen bölgelerini - tanimak ve bunlari uyarmasini bilmektir. Cinsel birlesmenin "uyanma" evresinde esler birbirlerini sirayla ya da eszamanli olarak uyanrlar. Eger birbirlerinin gereksinimlerine karsi duyarliysalar ve birbirlerinin tepkilerini dogru yorumlayabiliyorlarsa, uyanma ve coskulanma tempolari hemen hemen birbirlerine esit olacak ve orgazma ayni anda ulasabileceklerdir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp