Cinsel Farklılaşma

Cinsel Farklılaşma : Bir insanın cinsiyeti, döllenme zamanında belirlenir. Oysa ana karnında geçen ilk haftalarda insanın erkek mi dişi mi olduğu ayırt edilemez. Bir insanın dişi ya da erkek olduğu, ancak belirli bir süre geçtikten sonra anlaşılabilir.Hepimiz, yeni doğan çocukların kız mı erkek mi olduğunu farklı dış cinsel organlarına bakarak anlarız.

Gerçekte bu organlar dışında onların başka yanları da çoğun birbirine benzer. Simgesel dişi ve erkek, yıllar sonra başlayacak gelişimlerle ortaya çıkar. Kesin cinse! farklılıklar, dişi ve erkeğin cinsel olgunluk dönemine girmesiyle görünür. Yani bu, onların kendi çocuklarını yapabilecekleri zamandır.Çoğumuz, cinsiyeti, insanları birbirinden farklı kılan en basit ve temel öğe olarak düşünürüz. Gerçekte bu varsayım dilimizde de kendini gösterir.

Cinsiyet sözcüğü, bölmek, ayırmak, kesmek gibi anlamlara gelen, kökü ‘secare’ fiiline uzanan Latince sexus'tan türemiştir. Sözcüğün dar anlamıyla dendikte, insan ırkını iki ayrı gruba ayırırız. (Aynı zamanda çoğu yüksek hayvan ve kimi bitkileri.) Bu durumda her birey, bu iki gruptan birine aittir, yani iki cinsiyetten birine. Bir kişi ya erkektir ya dişi.Görünüşte bunların tümü yeterince açıktır. Oysa son bilimsel araştırmalar, erkeklik ve dişiliğin geleneksel olarak kabaca belirlenmesinin gerçeği tam anlamıyla göstermeyebileceğin!, birtakım kar.maşik nedenlere bağlayarak açıklamaktadır. Çağdaş blllmadamları, kişinin kesin cinsiyetini belirleyebilmek için şu yedi soruyu aydınlatmaya çalışırlar.

1. Kromozomal Cinsiyet: Erkek vücut hücreleri bir X ile bir Y kromozomu ; kadın hücreleri ise iki X kromozomu İçermektedir. Ancak yakın zamanlarda herkesin bildiği bu olguların yanı sıra, başka kromozomal yapılar da belirlenmiş bulunmaktadır.

2. Gonadal Cinsiyet: Erkekler, erkek gonadları adı verilen erbezlerlne, dişiler de, dişi gonadları denilen yumurtalıklara sahiptir. Oysa seyrek görülmekle birlikte, aynı vücutta erbezi ve yumurtalıkla ilgili dokulara da rastlanmıştır.

3. Hormonal Cinsiyet: Hormonlar, ergenlik çağında ve doğum öncesinde dişi ve erkek vücudun gelişmesinde önemli rol oynayan erbezleri ve yumurtalıklar tarafından salgılanırlar. Bu hormonların eksikliği, dengesizliği ya da fazlalığı, kişinin anatomik ve ruhsal yapısı üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir.

4. Yardımcı İç Üretne Yapıları (Organları): Erkek Sperm kanalları, vesikül seminalis, bir prostat bezi gibi iç yardımcı organlara sahiptir. Kadında ise dölyatağı, fallop borusu, bir de vajina bulunur. Seyrek durumlarda, bu organların tümü ya da bir bölümü gelişmemiş ya da kaybolmuş olabilir.

5. Dış Cinsel Organlar: Erkekte penis ve bir torba, kadında klitoris, dış ve iç dudak vb. organlar bulunur. Seyrek durumlarda bu organların bir bölümü ya da tümü gelişmemiş ya da kaybolmuş olabilir.

6. Cinsiyet Belirlenimi ve Yetişme: Erkeksi vücudu olan bir çocuk, çoğunlukla erkek gibi yetiştirilir. Bununla birlikte, bir kız çocuğu gibi büyümesi de olasıdır. Aynı biçimde, bir dişi vücuduna sahip kız çocuğu da erkek gibi büyüyebilir.

7. Cinsel Kimliğin Belirlenmesi: Erkek vücuduna sahip bir çocuğa erkeğin rolü öğretilirse çocuk kendisini bir erkek olarak görür ve buna göre öğrenir. Oysa, kimi durumlarda, erkek çocuklar, anne ve bab&'arının öğüt ve düşüncelerine karşın, kendi kimliklerini bir yana iterek, bir kız gibi davranmaya başlarlar. Kız olarak yetiştirilirken bu kimliğini bir yana bırakıp kendisini erkek gibi gösteren durumlar da olmaktadır. Bilimadamları, bu yedi ayrı olayın birbirinden bağımsız olabileceği üzerinde durmaktadırlar.

Örneğin, yeni doğan bir erkek çocuğun dış cinsel organları görünürde normalken, iç organlarının incelenmesiyle onun dişi cinsel organlarına sahip olduğu görülebiliyor. İşte böyle kusurlu cinsel organlara sahip olduğu bilinmeksizin, görünürdeki durumuyla oğlan olduğu kararlaştırılan çocuk, bir oğlan gibi yetiştirilmeye başlanıyor. («Cinsel Bozukoluşumlar» bölümüne bakınız).

Kendisine yakıştırılan cinsel kimliğiyle gerçek kimliğini arama çabası içindeki bir başka kimseye örnek için de «Transseksüe- lizm»e bakınız.) Bu gibi olası uyumsuzluklar, kuşkusuz birçok ruhsal ve tıbbi sorunlar yaratmaktadır. İşin olumlu yanı, çoğu insanın dişi ya da erkek olup olmadığı, bu yedi ölçütle açıklık kazanır ve bu nedenle onlar cinsel gelişimleri sırasında bir uzmanın yardımına gereksinim duymazlar.Erkeklik ve dişilik konusu da bir sorun olmamakla birlikte, dişi ve erkeğin özel toplumsal rollerinde bazı kesin olmayan durumlar ortaya çıkabilir. Buna göre, geçmişte erkek ve kadının çoğunlukla ortak noktalarının çok az olduğu varsayılıyordu.

Onlardan yalnızca bu ayrımları görmeleri beklenmez, aynı zamanda birbirlerinden farklı davranmaları da istenirdi. İşte bu anlayış üzerine değerlerini oturtan toplumlar, her iki cins için farklı toplumsal roller ve ahlak ölçüleri geliştirdiler.Çağdaş araştırmalar, bu geleneksel varsayımlar üzerinde kuşkular uyandırarak onların köklerini sarsmaya başladı. Birçok anlayışların yıkılmasına ya da etkisini yitirmesine karşın, bunlardan biri gücünü korudu. Erkek ve dişi arasındaki bu tek farklılık; onların üreme işlevlerine değgin olanıydı. Her iki cinsiyet de yeni bir yaşamın yaratılmasına,yani bir çocuk sahibi olma gereksinimi duyduklarında, bu işin ağırlığı kadının üzerine yıkılır.

Gebe kalan, bebeği karnında taşıyan, onu dünyaya getiren ve ona bakan hep annedir. Üreme olayı dışındaki cinsel farklılıklar, görüldüğü gibi temel değildir.Eskiden, değişmez ve doğuştan geldiği kabul edilen birçok erkek ve dişi özelliklerinin kültürel oluşumun etkisinden kaynaklandığı gösterilmiştir. Kuşkusuz her zaman biyolojik kalıtla toplumsal koşullar arasına kesin bir sınır çekilemiyor.

Üstelik bu konuda yürütülen bilimsel çalışmaların yeni yeni başlamış olması, konuyu biraz daha nazikleştiriyor. Bu arada cinsler arasındaki pek- çok benzerliği anımsamanın da yararı var. Erkek ve dişi anatomisi ile fizyolojisinin benzer yanları ortaya konuldukça, birbirlerini anlamaları da çok daha sağlıklı biçimde gerçekleşecektir.Aşağıdaki sayfalarda, cinsel olgunlaşma sürecinde, cinsler arasında ortaya çıkan bedensel farklılıkların bir özetini bulacaksınız. Davranışta ve toplumsal konumda cinsel farklılıklar için «Cinsel Davranışların Gelişimi» ve «Erkek ve Kadının Toplumsal Rolleri» bölümüne bakabilirsiniz.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp