Ciltte Su Kabarcıkları

Ciltte Su Kabarcıkları :

Lezyonları muhtemelen viral bir enfeksiyon (herpes veya su çiçeği) veya bakteriyel staflakokal deri enfeksiyonu ya da daha az ihtimalle pityriasis rosea olabilir. Uçuk kremine cevap olduğuna göre herpes enfeksiyonu olmalı. Bu herpes uçuğu veya su çiçeği lezyonu olabilir. Su çiçeği lezyonunda, saçlı deri ve ağız içinde de lezyonlar görülebiliyor. Anlattığınız lezyonlar yayılımına göre su çiçeğine benzemiyor. Pityriasis rosea her yaşta görülebilen, fakat sıklıkla 10-35 yaşları arasında rastlanılan döküntülü bir deri hastalığıdır. Döküntü bir kaç hafta veya yıl sürebilir. Genellikle hastalık kalıcı bir iz bırakmaz, fakat esmer kişilerde zaman içinde gerileyen kahve renkli lekeler kalabilir. Bu hastalık göğüs veya sırtta geniş pembe bir leke şeklinde başlar. Bu lekeye madalyon belirtisi denir. Sıklıkla bu leke halka şeklini alıp orta kısmı solar, bu nedenle de mantar sanılıp mantar ilaçları uygulanabilir. Bu döküntü mantar enfeksiyonu olmadığı için bu kremler faydalı olmaz. Bir kaç hafta içinde çok sayıda pembe döküntü meydana gelir, hatta bazen yüzlerce döküntü gövde, kollar ve bacaklarda görülür. Döküntü boyunda, nadiren yüzde görülebilir. Bu döküntüler madalyon döküntüsünden daha küçüktür ve yine mantar hastalığı ile karıştırılabilirler. Döküntüler ovaldir ve sırtta çam ağacına benzer şekilde dağılırlar. Bazen hastalık çok şiddetli ve yaygın olabilir. Hastaların yarısında kaşıntı vardır, özellikle sıcakta kaşıntı artar. Ara sıra halsizlik ve ağrı gibi diğer bulgular görülebilir. Bu döküntü genellikle 6-8 haftada geriler. Fakat bazen daha uzun da sürebilir. Fiziksel aktiviteler ve sıcak banyo döküntüyü arttırabilir. Bazı olgularda döküntü geriledikten bir kaç ay sonra tekrarlayarak bir kaç ay daha sürebilir.

Tanı, dermatolojik muayene ile konulur. Dermatoloji Uzmanınız tanı koymak için bazı kan testleri isteyebilir, gerekirse biyopsi yapabilir. Kaşıntıyı gidermek için ağızdan alınan veya sürülebilen bir takım ilaçlar kullanılabilir. Nemlendirici losyonlar yazılabilir. Sıcak olmayan ılık banyolar yapılması tavsiye edilir. Döküntüyü arttıracak fiziksel aktivitelerden kaçınılması önerilir. Hastalar, bu hastalığın önemli bir hastalık olmadığı konusunda bilgilendirilmelidir.

Birçok hasta tedavi ihtiyacı duymaz.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp