Cilt Bakım Uzmanları

Cilt Bakım Uzmanları :

Cilt bakımı yapmanın ne kadar zor olduğunu anlatmaya gerek yok. Pek çok cilt bakım uzmanı ise yeterli eğitim almadan bu işi yaptığından dolayı profesyonel eğitim veren yerlerin önemi bir kat daha atmaktadır

Eski Kadınlarda Cilt bakımı
Güzelleşmek, kadının doğasında olan bir özellik. Tarihten önce yaşamış kadınların da güzelleşmek için günün koşullarına göre bazı yöntemlere başvurduklarını biliyoruz. Bugünün kadınlarının güzelleşmeye aşırı derecede meraklı olduklarını iddia edenler yanılıyorlar. Tarihten önce ve de tarihin en karanlık çağlarında yaşamış kadınlar da 21. yüzyıldaki hemcinsleri gibi süslenmek ve güzelleşmek istiyorlardı. Onlar, bir bakıma güzelleşmenin de tarihini yazmış oldular. Günümüzde tıp, kozmetik sanayii ve teknoloji, kadın güzelliğinin emrinde. Ya eski devirlerde durum nasıldı? Bu sorunun cevabını almak için kitaplar karıştırmanıza gerek yok. Biz size kısa bir araştırma hazırladık. Tarih, kadın, güzellik üçgeninin ana hatlarını bu araştırmada bulacaksınız...

M.Ö. 5000 yılına ait Sümer kalıntılarından kadınların o dönemde dudaklarını boyadıkları anlaşılıyor. Daha sonra eski Roma ve Mısır'da da kadınların dudaklarını boyadıkları biliniyor. Mısır Kraliçesi Kleopatra kına çiçeğiyle dudak boyardı.

Mısırlı kadınlar göğüslerindeki damarları mavi boya ile boyarlardı ve göğüs uçlarına altın tozu sürerlerdi. Ayrıca saçlarını da boyarlardı. Siyah ineklerin kanı, ılık yağ ve ezilmiş kaplumbağa ile karıştırılarak bir cins boya elde edilirdi. Sarışın kadınların daha eğlendirici ve etkileyici oldukları iddiası, Eski Yunan'dan çıktı. Yunanlı kadınlar, dünyada saçlarını sarıya boyatan ilk kadınlar oldular. Sarı çiçeklerin çiçek yapraklarıyla potasyumu karıştırarak saç boyası yapıyorlardı. Yunanlı kadınlar, erkekler uğruna süslenip güzelleşmeyi ilke edinmişlerdi. Kokular sürünürler, ciltlerine yağ ile masaj yaparlardı.

Cilt bakımı önemliymiş

Eski Roma'da ciltlerini güzelleştirmek için timsah dışkısıyla bir çeşit çamur maskesi yaparlardı. Pomza taşları dişleri beyazlatmak için kullanılırdı. Koyun yağı ve kanından hazırlanan bir karışım tırnak boyası olarak kullanılıyordu. Çinli'ler, bin yıl önce kadınlarda ayak güzelliğine önem vermeye başlamışlardı. Kadınların ayakları fazla büyük olmasın diye, kız çocukları altı yaşına geldiği zaman ayaklarını cendere gibi sıkan demir ayakkabılar giymek zorundaydılar. 17. yüzyılın ortalarında İngiltere'de kadınlar kaşlarını cımbızla alıp, fare derisinden yapılmış takma kaş kullanırlardı.

18. yüzyılda, Avrupa'da hem kadınlar hem de erkekler peruk kullanırlardı. Erkeklerin perukları oldukça küçüktü, kadınlarınkiler ise olabildiğince büyüktü. Kadın peruklarında inanılmaz modeller uygulanıyordu ve bu ağır perukları başta taşımak gerçekten çok zordu. 18. yüzyılda, kadınlar yüzlerindeki kırışıkları ve sivilceleri gizlemek için yüzlerini kurşundan yapılan bir çeşit boya ile boyarlardı. Fakat kurşunlu boya kadınların hayatlarını tehlikeye sokardı. Kırışıkları yoketmek ya da gizlemek için kremler, losyonlar ve pudralar, 19. yüzyılda moda oldu. Bu arada kadınlara, geceleri yüzlerine çiğ biftek yapıştırarak yatmaları da önerilirdi.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp