Çiftler Arasındaki Bağ Ve Stratejileri

Çiftler Arasındaki Bağ Ve Stratejileri : Romantik ve cinsel çekiciliğe en yeni yaklaşımlardan biri, aym zamanda en eskilerinden de biridir: Darvvin’in evrim kuramı. 1. bölümde belirttiğimiz gibi, evrimci psikoloji psikolojik mekanizmalara kökenleriyle ilgilidir. Anahtar fikir, tıpkı biyolojik mekanizmalar gibi psikolojik mekanizmalara da milyonlarca yıl süren bir doğal ayıklama mekanizmasıyla meydana gelmiş olması gerektiğidir. Bu da, psikolojik mekanizmaların genetik bir temele sahip olduklan ve geçmişte yaşamı sürdürürken karşılaşılan sorunların çözümünde ya da yeniden üretim şansını artırmada insan türlerine olan yararının kanıtlanmış olduğu anlamına gelir.Evrimsel ilkelerin sosyal davranışa uygulanması sosyobiyoloji olarak bilinen görece yeni bir disiplinin parçasıdır ve sosyal psikologlar arasında evrime yeniden ilgi duyulması, bazılan tartışmalı olgulara yeniden incelenmesine yol açmıştır. İnsanlarda çiftler arasındaki bağ, kadınlarla erkekler arasında cinsel davramş ve eşleşme stratejderi farkldıklan, araştırma konulan arasında yer alır. Evrim perspektifinden bakddığında, erkekler ve kadınlar kendi genlerini sonraki kuşaklara geçirecek çocuklar üretmek için eşleşirler. Bunu yapmak için, kişderin çeşitli sorunlan çözmeleri gerekir.

Bu sorunlar, (a) karşı cinsin üyelerini döllemek ve bu amaçla onlara ulaşmak için rakiplerin üstesinden gelmeyi, (b) en yüksek üretkenlik potansiyeline sahip eşlerin seçilmesini, (c ) gebeliği sağlamak için gerekli sosyal ve cinsel davranışı gerçekleştirmeyi, (d) eşin başkasına gitmesini ya da terk etmesini önlemeyi, (e) dünyaya gelen çocuğun hayatta kalmasını ve yeniden üretim başanstnı sağlamayı kapsar .Sosyobiyologlara göre, insanlar insan dölünün yeniden üretim çağma kadar yaşamasını sağlamak için bir partnerle yoğun ve uzun süreli bağlar kuracak şekdde evrim geçirmişlerdir. 3- bölümde belirttiğimiz gibi, bir organizmanın sinir sistemi ne kadar karmaşıksa, olgunlaşması için gerekli olan süre de o kadar uzun olur. Bir şempanze aynı yaştaki bir insandan yıllar önce, kendi türünün kendi varlığını sürdürebden yetişkin bir üyesi olarak işlevini yerine getirecektir. Dolayısıyla, türlerimizin tarihinde daha genç olanın çevresinde bir erkeğin bulunması, onun geçimini sağlamak ve büyümesine yardımcı olmak önemli olmuştur. İnsanlara tersine, erkek ve dişi şempanzeler rasgele cinsel ilişkide bulurlar ve erkekler genç şempanzelerin büyümesine ya hiç kanşmazlar ya da çok az kanşırlar.

Sosyobiyologlar, erkeklerin ve kadınlarınyeniden üretimde farklı roller oynadıklarını, her iki cinsin kullandığı eşleşme taktik ve stratejilerinin de farklılaşabileceğini öne sürmüşlerdir. Bir erkeğin yüzlerce çocuğun babası olması kuramsal olarak mümkün olduğu için, olabildiğince çok sayıda kadını, olabilecek en yüksek sayıda genini geçirebilecek şekilde gebe bırakma avantajına evrimsel olarak sahiptir. Ne var ki, kadının her doğuma daha fazla zaman ve enerji harcaması gerekir ve bu nedenle ancak sınırlı sayıda çocuğa sahip olabilir. Bu nedenle bir eş seçerken dikkatli olmak kadının yararınadır. Eşin, kadının çocuklannı korumaya ve yetiştirmeye, böylelikle onun genini gelecek kuşaklara geçirme olasılığını azamileştirmeye en istekli ve en yetenekli eş olması gerekir. Bu akıl yürütme, evrimin erkekleri kadınlara kıyasla rasgele cinsel ilişkilere daha açık ve cinsel partner seçiminde kadınlardan daha az ayrımcı hale getirdiğini gösterir.

Aslında çoğu toplumda erkeklerin kadınlardan daha fazla rasgele cinsel ilişki kurduklan ve bir erkeğin birden çok kadınla eşleşmesine izin veren toplumlann bir kadının birden çok erkekle eşleşebildiği toplum- lara kıyasla çok daha fazla olduğu belgelenmiştir .Sosyobiyolojik kuram, erkeğin, çocuklannı taşana olasılığı en yüksek olduğu için en doğurgan genç kadınlan eş olarak tercih etmesi gerektiğini de öngörür. Bir kadının ise sosyal statüsü yüksek ve maddi durumu iyi bir erkekle eş olmayı tercih etmesi gerekir. Böyle bir erkek, çocukların yetişkinliğe, yeniden üretimi başa- racaklan çağa kadar hayatta kalmalarını sağlayabilir. Sonuç olarak, sosyobiyologlar erkeklerin daha genç kadınları (önlerinde doğurganlıklarını sürdürebilecekleri pek çok yıl olacaktır) tercih edeceklerini, kadınların ise daha yaşlı erkekleri (daha çok kaynağa sahip olacaklardır) tercih edeceklerini öngörürler. Eş seçimindeki cinsiyete dayalı bu farklılık 37 kültürü kapsayan bir araştırmada güçlü bir biçimde doğrulanmıştır .

Sosyobiyolojik kuramlaştınnaya karşı yıkılmamıştır. Bazı eleştirmenler, bir davranış örün- tüsünün, birçok kültürde görülse bile, zorunlu olarak insan genlerine programlanmış olmadığını öne sürerler. Örneğin, kültürlerarası bazı evrensel cinsiyet farklılıkları tarihsel olarak ortaya çıkmış olabilir, çünkü kadınlar daha azbedensel güce sahiptiler -çok yakın zamanların teknolojik toplumlarına kadar- yetişkin olarak yaşadıklan hayatın büyük bir kısmında ya hamileydiler ya da çocuk bakıyorlardı. Bu durum neredeyse bütün toplumlarda cinsiyetçi işbölümünü yarattı. Bu toplum siyasal gücü ve karar alma yetkisini erkeklere bırakıyor ve kadınlann ev alanında yer almalannı onaylıyordu . Erkekler için daha geniş bir cinsel özgürlük, bu türden güç farklılıklanndan kaynaklanabiliyordu.

Bazı eleştinnenler de sosyobiyologlan döngü- sel akıl yürütmeyle suçladılar. Sosyobiyologlar diyorlardı, zaman zaman bir davranışı gözlemleyip ve bu gözlemi, davranışın genetik bir temele sahip olduğuna ilişkin bir öncül haline getirirler. Sonra davranışın kişinin yeniden üretim başarısını azamileştinneye nasıl hizmet edebildiğini ve böylece evrim süreci içinde genetik temelinde nasıl seçilebildiğini gösteren spekülatif bir öykü oluştururlar. Daha sonra bu varsayım, davranışın temelini genetiğin oluşturduğu öncülünün bulgulan haline gelir .Dolayısıyla, sosyobiyolojik akıl yürütmenin farklı ya da zıt bir sonucu öngönnüş olup olamayacağını sonnak çoğu kez öğreticidir. Örneğin, erkeğin yüzlerce çocuk üretme yeteneğinin erkeklerin rasgele cinsel ilişkide bulunmalanna yönelik bir itilim yaratabileceği argümanını gördük. Ancak kişinin çocuğunun üretim çağına gelene kadar hayatta kalmasını sağlama gereksinimi -insan çiftinin birbirine bağlanmasını gerektiren gereksinim- tekeşliliğe doğru zıt bir evrimsel itilâm sağlar. Başka bir deyişle, sosyobiyolojik kuramlaştırma hem erkeklerin rasgele cinsel ilişkilerini hem de erkeğin cinsellik alanını açıklamak için kullanılabilir.Ancak bu eleştirilere rağmen, hiç kuşku yoktur ki, evrimsel düşünce hem kişilik psikolojisini hem de sosyal psikolojiyi güçlendirir. Evrimsel düşünce, eşleşme stratejilerinde cinsiyet farklılıklarının uyancı analizine ek olarak, çekingenlik ana babaçocuk çatışması ve cinsiyet içi bireysel sosyocinsel davranış farklılıklan hakkında da yeni düşünce ve araştımnalara kapı açmıştır. Belki de, davranış bilimlerinde, evrim ilkesi kadar büyük bir potansiyel açıklama gücü olan başka bir ilke yoktur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp