Çevresel Ve Diğer Tetikleyicilerin Elenmesi
• Rutubetli bir çevrede mi yaşıyorsunuz?
• Sigara içiyor ya da sigara içen biriyle aynı çalışma ya da ya şama mekanını paylaşıyor musunuz?
• Çalışma ortamınız flüoresan lambalarla mı aydınlatılıyor?
• Bir masa başında oturarak ya da bilgisayarda çalışarak çok zaman geçiriyor musunuz?
• Kuş tüyü yastık ve yorganla mı uyuyorsunuz?
• Evinizde evcil hayvan var mı?
• Son altı ay içinde evinize yeni halı ya da mobilya aldınız, bo ya yaptırdınız mı?
• Fazla polenli bir yerde mi yaşıyorsunuz?
• Parfüm ya da kokulu ürünler (oda spreyleri dahil) kullanı yor musunuz?
• Isıtıcınızın hava filtresinin bir aydan daha uzun süre değiş tirilmediği (ya da temizlenmediği) oluyor mu?
• Evinizde gazlı ısıtıcı, fırın ya da odun yakılan şömine var mı?
• Evinizde kumaş perde, halı ve kumaş kaplı mobilya var mı? Bu soruların herhangi birine evet cevabı verdiyseniz, migreniniz çevreniz tarafından tetikleniyor olabilir. Tıpkı belli yiyeceklerin, yi yeceklerin içindekilerin ve/veya katkıların migreninizi tetikleyen aşırı duyarlılık reaksiyonlarına yol açması gibi, gündelik çevremizin bir parçası olan kimyasal maddeler, tozlar, bitkiler, hayvanlar, gü rültü, ışık, ısı ve diğ~r şeyler de aynı etkiyi yapabilir. Akarlar.maya lar, küfler, yosunlar, duman, karbon monoksit, yanıp sönen ışıklar ve zehirli kimyasal maddeler, hassas kişilerde migreni tetikleyen şeylerin yalnızca birkaçıdır.
Çok fazla zaman ve çaba alacak olsa da, çevrenizi mümkün olduğu kadar temizlerneye ve bu şekilde tutma ya pekala değebilir. O zaman en kötü ihtimalle, kendiniz ve aileniz için sağlıklı bir çevre yaratmış olursunuz. En iyi ihtimalleyse, mig reniniz azalabilir ya da hepten yok olabilir.
ALERJİ MİGRENİ NASIL TETİKLER?
Çevredeki belli maddeler örneğin, banyonuzdaki damlayan mu sluğu n altında oluşan küf ortalama insan için kesinlikle sorun oluşturmaz. Fakat kaderinizde sistemi o küfe (ya da, daha doğru su, küfün havaya saldığı sporlara) aşırı hassas şanslı insanlardan biri olmak varsa, bağışıklık sisteminiz harekete geçecektir. Küf si zin için alerjen olduğu için, bu sizi tıkalı bir burun, kaşıntı, sula nan gözler, bronşlarda doluluk, baş ağrısı, ciltte kaşıntı!ı kabarık !ıklarla karşı karşıya bırakan alerjik bir reaksiyonu tetikleyecek anlamına gelir.
Ortalama insanlar küf sporlarının varlığından et kilenmezken, sizin bağışıklık sisteminiz onları yanlışlıkla sağlığa ve beden bütünlüğünüze gerçek bir tehdit olarak algılar. Tehlike işaretini alıp askerleri göreve çağırır; immünglobulin E ya da IgE denen antikor lejyonları savaş meydanında toplanır. IgE antikorunun özel bir çeşidi vücudun karşılaştığı alerjenle rin hemen her çeşidi (küf sporları da dahil) için üretilebilir. Üretilen IgE an tikorlan , hücreler alerji belirtilerini tetikleyen mast hücrelerinin yüzeyine giderler. Var güçleriyle oraya tutunurlar. Bu mast hücreleri vücuttaki bütün dokularda bulunur, fakat özellik le çevreyle temasa giren, burun, boğaz, akciğerler, üreme organ lan ve mide bağırsak sistemini kaplayan muköz zarlarda vardır.
Mast hücreleri histamin adlı çok kuvvetli bir yangısal etken bulun durur. Belli bir miktar IgE antikoru üretildiğinde ve mast hücre lerindeki yerini aldığında, bu hücreler hazır hale gelir, tıpkı teti ğinde parmak olan dolu bir silah gibi. Daha sonra başka bir küf sporu solursunuz ve başka bir IgE antikoru harekete geçer, mast hücreleri bent kapaklannı açıp histamin salgılar ve bir yangı ya nıtını tetikler; bu iyi bilinen bir alerjik reaksiyondur. Bu baş ağnnıza nasıl yol açar?
Yangı sürecinin bir parçası olarak kan damarlan (baş ve yüzünüzdekiler de dahil) daha geçirgen hale gelir; kanın ve hücrelerin civar dokulara sızmasına izin verir. Doku lar daha da yangılı hale gelirken tahriş olan kan damarlan genişler. Bu size bir şey hatırlatıyor mu? Hatırlatmalı çünkü bu migren süre cinin ana parçasıdır. Gerçek alerji baş ağnsı görece nadir olsa da, birçok çevresel faktörün sinir sistemine saldırına ve tam manasıyla bir migren atağını tetikleme potansiyeli kesinliklevardır. Bunun için bu faktörlerin mümkün olduğu kadar fazlasını elernek ve azaltmak zahmetine girmeye değebilir. Kendinize şu sorulan yöneltin:
• Oje çıkancı, camsil ya da güzellik malzemeleri, ev temizliği ve tamirde kullanılan ürünlerde bulunan kimyasal uçucula ra maruz kalıyor musunuz?
• Makyaj malzemeleri, kokular, banyo ürünleri ve başka koz metikler kullanıyor musunuz?
• Evcil hayvanınız tepenizi attınyor mu?
• Kumaş perdeleriniz, halılannız, kumaş kaplamalı mobilya lannız, çok büyük yatağınız ya da büyük miktarda tozun 'saklanabileceği' başka yeriniz var mı?
• Yastığınız kuş tüyü ya da kaz tüyü mü?
• Damlayan musluğunuz, rutubetli bodrumunuz ya da eviniz de nemin toplandığı başka alanlar var mı?
• Evinizde polen yayan bitki var mı? Polen sayısı yükseldiği zamanlar pencerelerinizi açıyor musunuz?
• Sigara ya da başka bir dumana maruz kalıyor musunuz? Bu sorulardan herhangi birine verilecek evet cevabı, evinizi te mizlemeye başlamanız gerektiği anlamına gelir.
EV RUTUBETİ
Bir taşla iki kuş vurmanın en iyi yolu evinizdeki rutubeti aza1t maktır, çünkü yüksek rutubet küf, mantar, yosun ve toz akarlan için uygun bir üreme ortamı yaratır. Damlayan muslukları tamir etmek ya da bir nem alıcı kullanmak gibi basit önlemler alarak, evinizde ki rutubeti önemli oranda aza1tabilirsiniz. Ya da rutubet gerçek bir sorunsa, bir buğu bariyeri döşetmek ve bodrum tavanının yalıtımı nı yaptırmak gibi daha karmaşık çözümleri denemek zorunda kala bilirsiniz. Önlemleri basitten karmaşığa doğru listeleyin ve yaşadı ğınız yerin iklimini göz önünde bulundurun. (Washington eyaleti nin yağmur ormanıarında yaşayanların, bu önerileri, Arizona'nın çöllerinde yaşayanlardan daha ciddiye almaları gerekebilir!)
• Kapı ve pencereleri mümkün olduğu her zaman açarak evi nizi havalandırın.
• Kullandıktan sonra banyodaki buharı havalandırın ve du varları, kapıları, küveti, tezgahı ve ayrıayı silin.
• Pencere, pervaz, kapı camları ve akvaryumlardaki buğuları düzenli olarak silin.
• Seralardan, çürümüş yaprak yığınlarından, bodrumlardan, mahzenlerden ve küf1erin kolaylıkla üreyeceği diğer nemli yerlerden uzak durun.
• Su yatağınızı atın.
• Nemli yerlerde üreyen siyah ya da yeşil küf1eri kollayın ve sulan dırılmış çamaşır suyu ya da bir temizlik tozu/ sıvısıyla fırçalayın.
• Banyo perdesini sıcak su ve çamaşır suyuyla yıkayın.
• Küf üremesini engellemek için buzdolabını ve çöp kovasını sık sık temizleyin.
• Nemi yüzde 4050 arasında tutmak için özellikle banyoda, çamaşır odasında, mutfakta ve yatak odasında bir nem alıcı kullanın.
• Damlayan muslukları tamir edin.
• Klima sistemini temizletin ve kontrol ettirin. (Küf sporları evinizdeki hava akımı yoluyla kolaylıkla dağılır.)
• Küf önleyici eklenmiş boyalar kullanın.
• Banyodaki halılan atın.
• Yağmur suyunu evden uzaklaştırmak için çatıya oluk ve inen borular döşetin. Böylelikle temele ya da bodruma su sızmaz.
• Banyo ve mutfaktaki rutubeti atmak için vantilatör yaptırın ve kullanın.
• Bodrum tavanına yalıtım yaptırın ve bir buhar bariyeri dô şetin.
Tozu Uzaklaştırmak
Toz akarlan halı, yatak yakımı, yastık, kumaş döşenmiş mobil ya ve perde gibi yumuşak eşyalarda yaşayan minik, mikroskobik hayvanlardır; tozla ve dökülen ölü deri parçacıklanyla beslenir. Toz akarlannın kendisi gerçek bir problem oluşturmaz; hayvanın dışkısı hakiki bir alerjendir. Toz gibi hafif olan dışkılar havaya ka nşır ve solunum sistemimize girip saman nezlesine benzer belir tilere ya da bir migren atağına yol açabilir.
Toz akarlannın favori mekanlarından biri, yatağınızdır. Bu toz toplayan döşeklerde, yastıklarda, kumaşlarda yuvalanmayı sev mekle kalmayıp, bol yalıtım malzemesi ve terleme karışımıyla ya ratılan ılıklık ve rutubet için de can atarlar. Aksi gibi siz de, bur nunuzu yastığınıza gömüp, yatağınızda fazla vakit geçirmeyi sevi yorsunuz. Onun için toz ve toz akarlanyla savaşmaya başlarken, önce yatak odanıza, özellikle de yatağınıza bakın:
• Yatak takımlanrnzı haftada bir sıcak suyla (60 derece) yıka yın; toz akarlarını öldüren özel bir çamaşır katkısı ekleyebi lirsiniz.
• Kuş tüyü yorgan ve yastık kullanmaktan kaçının (toz akarla n onlan sever!); onun yerine alerjik olmayanları kullanın, fakat sünger olanlardan uzak durun.
• Yastıklan, yatakları ve somyalan özel bir mitille ('toz akarı geçirmez') kaplayın.
• Toz akan geçirmez kumaşla kaplı yastıklar almayı düşünün.
• Yastığınızı her yıl, yatağınızı birkaç yılda bir değiştirin.
• En az haftada bir (gerekiyorsa daha sık) elektrik süpürgesi ni çalıştırın ve yatağınızın altını da süpürmeyi unutmayın.
• Yatağınızın altını birşeyler depolamakta kullanmayın. O ıvır zıvır toz toplar ve onların 'altını' süpürmeniz pek müm kün olmaz.
• Doldurulmuş hayvanları atın; onlardan ayrılmaya tahammül edebilirseniz tabii. Edemezseniz onları naylon bir torbaya koyun, ağzını sıkıca kapatıp toz akarlannın ölmesi için don durucuda bir gece bırakın. Sonra yıkayıp tozlardan kurtulun. Bu 'soğuk temizleme' işlemini hemen her ay tekrarlayın. Fazla miktarda toz yayabilen, hava üf1eyen ısıtma sistemine dikkat etmeniz özellikle önemlidir:
• ısıtma sisteminizi temizletİn ve kontrol ettİrin. Her odada ki ısıtıcı deliklerinin üzerine filtre taktınn ve ayda bir temiz lenmesini sağlayın.
• ısıtma sisteminizin değiştirilebilir filtresi varsa, elektrostatik filtre almayı düşünün. Bunlar toz, küf, polen ve diğer tah riş edicileri yakalamada çok etkilidir, fakat etkili olabilmesi için ayda bir temizlenmesi gerekir.
• Hava üf1eyen ısıtıcının yerine elektrikli bir radyatör almayı düşünebilirsiniz. Genelde':
• Mikro filtreli bir elektrik süpürgesi alın ya da mikro filtreli torba kullanın. Aksi takdirde süpürürken epey bir tozu çev reye geri püskürtebilirsiniz.
• Elektrik süpürgesinin torbasını sık sık değiştirin. Dolu bir torba topladığından fazla tozu dışarı atabilir.
• Toz akarlarını öldürmek için halılarınızı sık sık tannik asit solüsyonuyla temizleyin.
• Örtü ya da perdelerinizi sık sık sıcak suyla yıkayın. Tozla gerçekten başınız dertteyse perdelerinizi ve halılarınızı atıp, stor ve ahşap yer kaplaması yapmayı düşünebilirsiniz.
• Toz topladığı için panjurlardan uzak durun.
Ya Ev Hayvanları?
Baş ağrınızın hayvan kepeğiyle alakah olması tamamıyla müm kündür. Kepek tüy, deri pulu ve protein karışımıdır ki, bazı insanlarda neredeyse anında alcıjik bir reaksiyona yol açabilir. En aler jik hayvanlar, kirleri ve dökülen kıllan uzaklaştırmak için yalanmak suretiyle sürekli kendilerini tımar eden kedilerdir.
Bu yüzden, dün yadaki en temiz hayvan olarak görülebilirler, fakat tükürükleri ku ruduğunda, havayla sürüklenen ve birçok insanda ileri derecede alerjik olan bir protein yayar. Bu protein, kedi sahneyi terk ettikten uzun zaman sonra havada asılı kalmaya (ve alerjik reaksiyona yol açmaya) devam edebilir: haftalarca, aylarca, hatta yıllarca! Kediler en alerjik hayvan olabilir, fakat kuşlar, köpekler, hams terler, fareler ve kürkü ya da tüyleri olan hemen hemen her şey de reaksiyon yaratabilit.
Ev hayvanınız varsa, baş ağnnıza etkisi olup olmadığını anlamak için basitbir test yapın. Onlan bir iki haftalığına bir arkadaşınızın evine bırakın ve baş ağnnızın azalıp azalmadığına bakın. Azalıyorsa evinizi hayvansız hale getirmeniz gerekebilir. Daha belirgin bir teşhis için bir alerji uzmanını gör meniz gerekir. Gerçekten ev hayvanımza karşı alerjiniz varsa, onu tamamen arkadaşınıza bırakmak iyi bir fikir olabilir. Fakat alerji niz e rağmen ev hayvanıyla yaşamaya devam etmek istiyorsanız, şu maddeleri değerlendirin:
• Ev hayvanınızı mümkün olduğu kadar dışanda bırakın.
• İçeri almak zorundaysanız, onu bir odaya kapatın (tercihen sizin çok fazla zaman geçirmediğiniz bir oda olsun).
• Eşyaların üzerine çıkmasına izin vermeyin.
• Yatak odanıza sokmayın özellikle de yatağınıza almayın.
• Hayvanınıza dokunduktan sonra ellerinizi yıkayın.
• Onu bu işin profesyoneli birine yıkatın.
• Evdeki fırçalama ve tarama dışanda, sizden başka biri tara fından yapılmalıdır.
İçerideki Hava Kirliliği
Belki de çevre kirliliğinin kapınızın dışında pusu kurmuş bir şeyolduğunu düşünüyorsunuz fakat içerideki hava gerçekten da ha bile kirli olabilir! Gerçek bir kimyasal çorbanın içinde yaşıyoruz ve daha kötüsü, evlerimiz o kadar iyi yalıtılmıştır ki bu kimyasal maddeler havada sürekli asılı kalma eğilimindedir. Kimi insanlar için sigara dumanının, parfümün, temizlik malzemesinin hafıf kokusu ya da başka keskin kokular, bir migren atağı için yeterlidir.
Bu tür kokulara sürekli maruz kalmanın yarattığı şeyi bir düşünün! Doğal gaz sobalarından çıkan, kimyasal uçucuların, kuru temizleyiciden gelmiş giysilerin, ev temizlik malzemelerinin, parfümlerin, kozmetik malzemelerinin, kumaşın yapısının, saç spreylerinin, hava temizleyicilerin kokularını ve sinir sistemine saldıran başka kimyasal kokuları azaltmak ya da yok etmek için elinizden geleni yapın. Sonra da bir temiz hava fanatiği olun.
Hava sıcaklığı müsaade ettiğinde, evinizi mümkün olduğu kadar iyi havalandırın. Bol miktarda temiz hava girebilsin diye pencerelerinizi açın ve kapılarınıza sinek teli tak tın n (polen mevsimi olmadıkça ve bu sizin için bir problem yaratmadıkça). Klimanız sıcak mevsimlerde havayı temizlerneye yardım edebilir. Yalnızca bakımının iyi yapıldığından ve çıkışının temiz olduğundan emin olun.
İkinci olarak, bir hava filtreleme sistemi almayı değerlendirin. En iyilerinden biri HEPA (highefficiency paniculaıe air/havadaki zerreciklere yüksek etkili) filtreleridir; havada uçuşan 0;3 mikro n ya da daha büyük zerrecikleri yüzde 99,97 oranında tutabilir. Bunun anlamı tozun, toz ak arı dışkılarının, hayvan kepeklerinin, küf1erin, polenlerin, virüslerin ve bakterilerin, soluduğunuz havada dolaşmaya devam etmesinin yerine, emilip filtreye hapsedilmesi demektir.
Birkaç ayda bir filtreyi temizlerneye ihtiyacınız olacaktır, fakat sadece bu küçük makinelerden birine (ya da daha fazlasına) para yatırmakla kimi migren ataklarından kurtulabilirsiniz. Mutfak aletleri satan hemen her yerde bulunabilir ve fiyatı en fazla 100 dolardır. Ben bir tane yatak odanıza, bir tane en fazla vakit geçirdiğiniz odaya (oturma odası gibi), bir tane de ev hayvanınızın (varsa) bulunduğu odaya koymanızı tavsiye ederim. Son olarak çevrenizdekini toksinIeri azaltmak için şu genel önerileri değerlendirin:
• Çevre dostu olan ev temizleyicileri kullanın. Ovma işleri karbonat ve su karışımıyla yapılabilir, camlar bir litre suya çeyrek fincan sirke eklenerek silinebilir. Lavanta yağı (aktarlarda bulunabilir) artı alkol (yüzde 70 izopropil) iyi bir dezenfeksiyorı sağlar.
• Aerosol spreylerden uzak durun.
• Her zaman kokulu ürünlerden ziyade kokusuz olanları tercih edin.
• Hipoalerjik sabun ve kozmetik malzemesi kullanın.
• Saç spreyi kullanıyorsanız pompalısını kullanın ve kullan madan önce camları açın.
• Parfüm ve parfümlü ürünlerden uzak durun.
• Doğal kumaşlar giyin ve kuru temizleme zorunluluğu olan lardan uzak durun.
• Sigarayı bırakın ve evinizde ya da sizin bulunduğunuz yer lerde sigara içilmesini yasak edin.
• Odun sobası ve şömine (çok dumanlı) kullanmayın.
• Yeni halı, perde ya da kumaş kaplı mobilyalarda kullanılan kimyasal maddeler, iki aydan fazla süreyle, gaz çıkarma de nen bir olayla, havaya toksin salar. HEPA hava filtrenizi kul lanın ve bu süre zarfında kapı ve pencerelerinizi mümkün olduğu kadar açık tutun.
• Yağ bazlı boya yaptırdıktarı, halı, perde ya da kumaş kapla ma (koltuk sandalye gibi) ya da ahşap cilası yaptırdıktan sonra en az sekiz hafta evin iyi havalanmasını sağlayın. Ko ku önleyicili (kömür) bir HEPA filtre epey işe yarayabilir.
• Poliüretan cila, sprey boya,lehim ya da formaldehit içeren malzemeler kullanmayı gerektiren ev tamiratları, dışarıda, evden mümkün olduğu kadar uzakta yapılmalıdır. Eşyaları ev içine almadan önce tamamen kurutun ve gaz uçana ka dar bekleyin.
Dışarıdaki Zehirli Maddeler
Duman, özellikle de araba egzozu, migren sorununun ana kaynağı olabilir; nitrojen dioksit, ozon, benzen ve karbon mo noksit gibi kimyasal maddeler içerir. Büyük fabrikalardan salı nan bir yan ürün olan sülfür dioksit, hava yollarını daraltıp kan oksijen seviyesini düşürerek baş ağrısını tetikleyebilir. Böcek öl dürücüler, doğal gaz ve çiftliklerden, fabrikalardan ya da inşaat alanlarından çıkan kimyasallar ya da solunan diğer zararlı mad deler, sinir ve solunum sisteminize saldırabilir; bu migrene so nuçlanır. Paçavra otu poleni ya da çürüyen ağaç ve yapraklarda üreyen küf kadar doğal bir şey bile kafatasınızın içinde bir sava şın patlak vermesine neden olabilir.
Baş ağrınız dışarıda vakit geçirdiğinizde kötüleşiyor gibi görü nüyorsa, belirtilerinizin bir kalıba oturup oturmadığını ayırt etme ye çalışın. Belirtiler polenlerin fazla olduğu ilkbahar ve sonbahar da kötüleşiyor mu? Sisli günlerde, havanın açık olduğu günlerden daha fazla mı etkileniyorsunuz? Ya rüzgar olduğunda? Hangi mev sim ya da hangi hava durumunun sizi kötüleştirdiğini keşfedince, baş ağrılı zamanlarımzdaaşagıdakileri yapmaya çalışın: İçeride ve Evin Etrafında
• Pencere ve kapıları kapalı tutun.
• Özellikle hava kirliliği çok olduğunda ya da çok polenli gün lerde, içerideki havayı mümkün olduğu kadar temiz ve zerre ciksiz tutmak için, bir hava filtresi ya da klima kullanın.
• Evinizi boyamak ya da gübre ve/veya böcek ilacı yapmak gi bi ağır kimyasal işleri yapmak için bir hizmetli tutun. Dışarıda
• Hava kirliliği ya da polenlerin çok olduğu günlerde dışarı çıkmak zorundaysanız, bir maske filtre takın (hırdavat dük kanlarında bulunabilir). Eve döndüğünüzde duş alın, saçla rınızı ve giysilerinizi yıkayın.
• Küf1ere duyarlıysanız, özellikle sonbaharda ağaçlık ya da başka ıslak yerlerde yürümeyin.
• Civarda koşuyorsanız ya da dışarıda başka egzersiz yapıyor sanız, bunu hava kirliliği ve polenlerin az olduğu akşam sa atlerinde yapın.
• Dışarıda egzersiz yaptığınızda ya da oynadığınızda, trafiğin yoğun olduğu ve sanayi tesislerinin fazla bulunduğu bölge lerden uzak durun. Başka bir deyişle, trafiğin yoğun olduğu bulvarlarda koşu yapmayın ya da bisiklete binmeyin. Araba ların görece az olduğu yerler arayın. Araba Sürerken
• Araba sürerken camlarınızı kapalı tutun.
• . Sabit bir filtre olarak klirnayı kullanın. (Dışarıdan hava al maktansa arabanızın içindeki havayı devridaim yaptıran bir ayar seçin.)
HAVA NASIL ETKİ EDER?
Migreniniz varsa, hava durumu çene çalmak için sudan bir ko nu olmanın çok ötesinde bir anlam taşır. Belli hava durumları bahar zamanının geneli, yazın sıcak ve nemli günleri ve ani fırtı na başlangıçları migreninizin hem sıklığını hem de şiddetini ar tırabilir. Havadaki alerjenler aniden çoğaldığı için, bahar migre ni azdırır. Yazın sıcağı ve nemi küflerin büyümesine, polenlerin salınımına ve sis yoğunluğunun artmasına yardım eder. Fakat ani fırtınalı yağmur belki de hava durumuyla alakalı migren sebeple rinin en kötü namlısıdır.
Fırtınalı yağmur migreni nasıl fitilleyebilir? Pek çok migren li barometre basıncındaki değişikliklere aşırı duyarlı gibi görü nür. Gerçekten bazı insanlar bir migrenin yaklaşmakta olduğu nu hissedebildikleri için, bir fırtınanın geleceğini önceden bilir ler. Fırtınanın yol açtığı nemdeki ani artış da, migreni tetikleye bilen alerjenlerde (küfler, sporlar, toz akarları, vb.) otomatik bir artışı teşvik eder.
Suçlu, havadaki iyon yoğunluğundaki deği iklikler de olabilir. İyonlar ya fazla ya da az elektronu olan atomIardır; bu onları ya pozitif ya da negatifyüklü yapar. Hava durumu değişirken, pozi tif iyonların negatiflere oranı da değişir. Genelolarak, fırtınalar pozitif iyon birikimini artırır; neredeyse havada serbestçe yüzer ler. Fırtına öncesi de havayı alerjenlere dolup taşıracak kadar aşı rı miktarda polen ve spor salınımını teşvik eder. Negatif iyonlar yüzeylere neredeyse yapışmıştır, oysa pozitifyüklü parçacıklar ha vada asılı durur.
Negatif iyonlar sağlığınız için daha iyidir, çünkü kendilerini havadaki alerjenlere iliştirirler, sonra da solunum sis teminiz içinde yüzrnek yerine kapı ya da tezgah gibi yüzeylere ya pışırlar. İyonize edici aletler pozitifiyonların bir filtreden geçerek 'solunması'na ayarlanmıştır, ayrıca havaya sahnmadan önce onla ra negatif bir yük verilir. Özellikle pozitif iyon oranı yüksek oldu ğunda yararı olabilir.
Hava durumunun sebebiyet verdiği migrenlerle ilgili ne ya pabilirsiniz? Ne yazık ki, nemli havalarda ve fırtına öncesi dö nemde içeride oturmaktan, bir iyonizer kullanmaktan, dışarıda ki toksinler hakkında yukarıda verilen tavsiyeleri takip etmek ten başka bir şey yapamazsınız. İyi bir ev tipi nem ahcı satın almak da faydalı olabilir. N em ve ısı değişiklikleri sizin için ciddi bir problemse, başka bir iklime taşınmayı düşünebilirsiniz. Ma mafıh çoğu insan için sadece küçük bir dikkat göstermek yeter li olur. Düzenli aerobik, biyolojik geri besleme ve üçlü tedavi gi bi başka yaklaşımlarla baş ağrısına direncinizi artırırsanız, ken dinize de yardım edebilirsiniz.
iŞYERİNDE MİGREN
İşiniz baş ağrısı (sadece boyunda bir ağrı olduğu için değil) ve riyor mu? Gerçekten iş ve işyeri migrene katkıda bulunan önem li bir faktör olabilir.
Toksik, kimyasal maddelerle dolu havayı ye niden dolaşıma sokan klima sistemi, işte kullanılan zararlı kimya sal maddeler, başkasının sigara dumanı, plastik ve/veya kumaş mobilyalardan çıkan gaz ve ofis binalarının düzenli olarak gazla temizlenmesi, migrene yol açabilir ya da onu daha kötüleştirebi lir. Parlak ya da yanıp sönen ışıklar, bilgisayar ekranı, pırpırlayan flüoresan lambalar, yetersiz aydınlatma, çok okuma ya da yakın çalışma, göz yorgunluğuyla ilgili migrene neden olabilir. Sıcaklı ğın çok fazla ya da az olması, baş ağrısına katkıda bulunabilir. Yanlış oturma pozisyonu (genellikle 'ergonomik olarak yanlış' ça lışma mahallinin yol açtığı), başa, yüze ve boyna giden sinirlere gereksiz baskı yaparak, migreni alevlendirebilir.
Son olarak, gü rültülü çevre sinir sistemini taciz eder ve migrene neden olur ya da kötüleştirir. İşyerinizi mümkün olduğu kadar migrenden uzak tutmak için aşağıdakileri nazarı dikkate alın:
• Bulunduğunuz yerdeki baş ağrısı tetikleyicileri tespit edin ve onların da problemleri olup olmadığını görmek için, iş yeri arkadaşlarınıza bir anket yapın. Eğer varsa, değişiklik yapılmasını talep ettiğinizde daha çok gerekçeye sahip olursunuz.
• Yönetici ya da şirketinizin insan kaynakları bölümünün, doğru işyeri şartları sağlamaya niyetinin olup olmadığına bakın. The NationalOrganization of Legal Advocates for the Enviromentally Injured, bir çalışan olarak yasal hakları nız konusunda bilgi verebilir. Bir sendikanın üyesiyseniz, onlar da size yardım edebilirler.
• Yeşil bitkiler havayı temizlerneye yardım eder. Belli bitkile rin muhtelif toksinleri havadan temizlemek konusunda ka nıtlanmış yetileri vardır. Örneğin örümcek eğrelti otu, Bos ton eğreltisi, kasımpatı, duvar sarmaşığı benzen, trikloreti len, formaldehit ve aseton gibi havadaki toksinleri temizle yebilir. A10e vera, fikus, Amerikan sarmaşığı ve Atatürk çiçe ği de etkilidir. Her 2,5 metreye 2,5 metre ofis alanına, 95 cm. 'lik saksıya dikilmiş bir bitki olarak hesap edin.
• Aydınlatma yeterli olmalı ama göz kamaştırmamalıdır. Ger ginliği azaltmak için bir masa lambası ya da işe uygun yu muşak bir ışık sağlayan tavan lambası kullanın. Gereğinden fazla ya da az aydınlatmayın.
• Bakarken seçemeseniz bile flüoresan lambaların yanıp sön düğü bilinir. Onun yerine normal ampuller kullanın. Ofis teki flüoresan lambaları değiştiremiyorsanız, tepedeki flü oresanı kapatıp normal ampul takılmış bir masa lambası kullanabilirsiniz.
• Gözlük ya da kontakt lense ihtiyacınız olup olmadığını öğ renmek için bir göz doktoruna görünün.
• Gözlerinize zarar vermesini önlemek için bilgisayar ekranı nıza bir parlaklık filtresi takın ya da kontrastı azaltın.
• Fotokopi çekmeden önce makinenin kapağını daima kapa tın. (O parlak ışık bir migreni tetikleyebilir.) Bir de parlak güneş ışığını azaltmak için dışarı çıktığınızda güneş gözlü ğü takın.
• Aşağı yukarı yarım saatte bir bilgisayara ara verin. Kalkın, gerinin, gezinin ve gözlerinizi dinlendirin. Işyeriniz halledemediğiniz pek çok probleme yol açıyorsa, baş ka bir iş aramayı düşünün.
DİK OTURMAYA ÖNEM VERİN!
Vücudumuz hiç de, hemen hepimizin yaptığı kadar çok otur maya göre dizayn edilmemiştir. Bir düşünün; işe giderken araba nızda oturuyorsunuz; vardınız ve (çok muhtemelen) sabahı bir ma sa başında ya da bilgisayar önünde oturarak geçiriyorsunuz; öğle yemeği için bir lokantaya arabayla gidiyorsunuz ve yemek yerken oturuyorsunuz; işe arabayla dönüyorsunuz; günün kalan kısmında masanızda oturuyorsunuz, sonra arabada oturup eve gidiyorsunuz. Eve vannca oturup gazete okuyorsunuz, yemek yemek için oturuyorsunuz, ev ödevlerine yardım etmek için çocuklarla oturuyorsunuz ve yatmadan önce televizyon karşısında oturuyorsunuz. İlkel kültürlerdeki insanlar nadiren oturur. Onun yerine ayakta durur, çömelir ya da sert bir zemin üzerinde uzanı rl ar.
Bunun için, sırtlan ve boyunlan, leğen kemiği üzerinde dengelenmiş, uygun bir hizada kalma eğilimindedir. Fakat modem dünyadaki bizler çalışma masamızın üzerine kamburlaşınz, bilgisayar ekranı mızı görmek için boynumuzu uzatınz, sürekli başımız bir açı yapacak şekilde aşağı eğik (doğalolmayan bir pozisyon) dururuz. Sonuç, sırt ve boyun kaslannda sürekli gerilimdir; bu da başa ve yüze giden sinirler üzerinde ağnlı bir baskı yaparak migren baş ağnsını başlatabilir. (Ahizeyi omzuyla kulağı arasına sıkıştırarak tutanlar, baş ve boyun sorunlanna davetiye çıkanrlar.) Oturarak çok fazla zaman geçirdiğimiz için, bunu doğru yapmayı öğrenmek önemlidir. Vücudu en az stres yaratacak şekilde kullanma bilimine ergonomi denir; bu alandaki uzmanlar, masa başında çalışmayla alakalı stres ve ağnyı en aza indirmek için aşağıdakileri önerirler:
• Sandalyede başınızı öne itmeden ya da arkaya çekmedenomuzlannızı ortalayacak şekilde, dik oturun.
• Omuzlar gevşek olmalı ve vücut orta hattınızın gerisine çekilmelidir, tıpkı doğal duruş ta olduğu gibi.
• Bilgisayar ekranınızı, gözleriniz ya düz ileriye ya da az aşağı odaklanacak şekilde yerleştirin.
• Sandalyenizin arkası sırtınızın eğimiyle uyumlu ve sert olmalıdır. Kalçalannızı mümkün olduğu kadar sandalyenin arkasına iterek oturun ve sırtınızı sandalyenin arkasına dayayın. (Sandalyenin ucunda oturmak, çalışırken öne doğru eğilmek sırtınıza baskı yapar. Böyle yaptığınızda, kalçalannızı öne kaydınp sandalyenin arkasına kaykılırsınız ve sandalye yalnızca sırtınızın üst kısmını destekler.)
• Dizleriniz kalçanızdan hafifçe yukanda olacak şekilde sandalyenin oturulan yeri hafif bir açıyla ayarlanmalıdır. Aksi takdirde, sırtınızın alt kısmı arkalıktan uzaklaşmak isteyecek ve kas gerilimi artacaktır.
• Sandalye yüksekliği, ayaklarınız zeminde düz kalacak şekil de ayarlanmalıdır. Bu mümkün değilse, doğru açıyı sağla mak için ayaklarınızın altına bir ayaklık ya da kitap koyun.
• Klavyeyi kullanırken önkollarınız, bilekleriniz ve elleriniz, vııcudunuzla 90 derecelik açı oluşturup, düz bir hatta ola cak şekilde sandalyenin kolları ayarlanmalıdır.
• Klavyeniz dirseklerinizle aynı seviyede olmalıdır.
• Sık sık ara verin; bilgisayar ekranından ya da yakın çalıştığı nız şeyden başka bir yere bakın, kaslarınızı gerdirin, ayağa kalkın ve gezinin. Vücudunuz bundan memnun olacak, siz de zamanla daha randımanlı olacaksınız.
HAREKET
Bir başka yaygın migren tetikleyicisi, harekettir; genellikle ara be tutması, deniz tutması ve uçak tutması şeklinde görülür ve kök tu bir baş ağrısına yol açabilir. Hareketin niçin baş ağrısına yol aç tığını kimse bilmiyor, fakat araç tutmasına yatkın olanların mig re ni olması, ortalama insanlardan biraz daha muhtemel gibi görü nüyor. Hareket sizin tetikleyicilerinizden biriyse, uzun yolculuk lardan kaçınmak için elinizden geleni yapın, her fırsatta bol te miz hava alın, arabanın ön koltuğuna oturun ve kendinizi topla mak için yol boyunca birkaç mola verin.
YÜKSEK RAKIM VE KARBON MONOKSİT
Yüksek rakım ve karbon monoksitin ortak bir özelliği vardır: İkisi de beyni ihtiyaç duyduğu oksijenden mahrum bırakır. Dağ lık bölgelerde havanın azaldığını ve düşük oksijen seviyesine uyum sağlamanın birkaç gün aldığını herkes bilir. Karbon mo noksit de benzer bir etki yapar, ama farklı bir sebeple. Son dere ce kararsız olan karbon monoksit molekülleri, kanda hücrelere oksijen taşıyıp onlardaki karbon dioksiti uzaklaştıran bir protein demir bileşiği olan, hemoglobine kilitlenir. Karbon monoksit, ok sijen kullanması gereken hemoglobinle aynı 'koltuğu' işgal ettiği için, hücrelere çok çok az oksijen taşınır.
Oksijen azlığı (sebep ne olursa olsun) beyindeki kan damarla rının genişlemesine yol açar, neticede daha fazla kan (ve böylelikle daha fazla oksijen) beyin hücrelerine geçebilir. Bu da migrene doğru eğik bir düzlem demektir. Karbon monoksitin yol açtığı migrenden uzak durmak için aşağıdakileri yapın:
• Gazlı fırınlar, fuel oil yakan ısıtıcılar, kalorifer kazanları ve bacaların, düzgün çalışmasını ve karbon monoksit sızdır mazlığını sağlamak için düzenli olarak kontrol edilmesini sağlayın.
• Gazlı fmnınızı elektrikli olanıyla değiştirmeyi düşünün.
• Evinize bir karbon monoksit dedektörü döşetin.
• Arabanızı kapalı garajda çalıştırmayın.
• Evinizde ve sizin olduğunuz yerde sigara içilmesini yasak edin. (Karbon monoksit sigara dumanının bir yan ürünü dür.) Yüksek rakımın yol açtığı migreni önlemek ya da hafifletmek için:
• Vücudunuzun kondisyonunu iyileştirmek için yüksek ra kımlı bir yere seyahat etmeden önce egzersiz yapın.
• Yüksek rakımın etkilerini azaltmak için C vitamini takviyesi (günde 1000 mg.) deneyin.
• Saf oksijen soluyun (tıbbi malzeme satan dükkanıarda tüp içinde bulunabilir).
• Bitmesini bekleyin. Ortamdaki düşük oksijen seviyesini te lafi etmek için, vücudunuz üç gün içerisinde otomatik ola rak fazla miktarda hemoglobin yapacaktır.
• Bazen bir doktor Diamox (asetazolamit) adlı ilacı reçete edebilir; bu tırmanıştan bir iki gün önce alınması gereken eşsiz bir idrar söktürücüdür. Bu bölümde önerilen şeylerin hepsi epey bir iş gibi görünüyor. Fakat bazı değişiklikler yapmak migreninizi azaltabiliyor ya da or tadan kaldırabiliyorsa, çabanıza değerdir.