Bir tiryaki sigarayı niçin bırakır
Bırakmaz ki, bıraktığım kim söyledi. Zevk aldığına inanıyorsa, yan etkilerini de kabulleniyorsa ölene kadar içer. Atın ölümü arpadan olsun. Yeter ki arpa olsun. Aç ölmekten iyidir. Hasta yaşamı, ama zevk almadan yaşanmaz. Hiçbir neden yokken, sigara kullanmayı bırakan pek duyulmamıştır. Mutlaka bir mecburiyet ya da rahatsızlık olmalı ki bırakılsın. Kokusundan iğrenmeye başlamak bile bırakma ne deni olabilir. Ailesi ve sevdikleri zorladığı için bırakanlar olur. Fakat ilk fırsatta içmek üzere. Sigaraya verecek parası olmadığından mecburen bırakanlar olur. Tabii parası olunca tekrar başlar. Hastalanma korkusu ile bırakanlar olur, fakat cesaret hissettiğinde içer. İkinci sınıf insan görülmek istemediği için bırakanlar da olur. Fakat rahat ettiği bir ortamda tekrar içer. Kısacası bırakmayı düşünmek için mutlaka mantıklı ve geçerli bir neden olmalıdır. Yani, bırakma ihtiyacı hissetmek gerekir. Bırakma ihtiyacı derken, sağlık nedeni ile bırakmak mecburi yetinde kalmak anlaşılıyor.
Yani, bedensel iyilik halinin etkilenmesi ya da ciddi bir hastalığın başlaması. Böyle bir mecburiyet olmasa, bırakmayı düşünen yok. Fakat acilen bırakma ihtiyacı olmasına rağmen bırakmayanların sayısı insam şaşırtıyor ve düşündürüyor. Ülkemizde trafik kazalarında her yıl 6- 7 bin insanımız ölüyor, Oysa ki sigara dumanda bulunan zararlı maddelerin yarattığı hastalıklar nedeni ile her yıl ortalama 100.000 insanımız ölüyor, Yani insanlar ölümüne sigara tüketiyor. Peki neden? Nedenlerini, alışkanlığın insan yaşamındaki yeri, rolü ve görevlerinde aramalısınız. Nedenlerini, sigara kullanmanın evrensel ve geleneksel anlamlarında ara ma1ısınız. Nedenlerini, insanların çaresizlikleri karşısında sahte tesellilere sığınmasında aramalısınız. Sigarayı bırakmayı niyetlenen insanlar, sigarasız bir yaşamın anlamsız olacağım düşünürler. Anlamsız, bomboş, ot gibi bir hayat. Hayatın bir tek anlamı vardır, o da sigara içmektir. Onu da bırakırsan, öl daha iyi. Herkes ne güzel sigara içecek, sen içmeyeceksin. Bu bakış açısındaki bir insan sigarayı bırakma yı istemez. Çünkü; ona göre yaşamın anlamı kaybolacaktır. Bu inanç kalıbı, sigara içmeyi yaşamın amacı ve anlamı haline getirmek demektir. Sigaranın kendilerine verdiği zararlar bu in sanları hiç ilgilendirmez. Önemli olan anlamdır. Anlamı kaybetmek, yaşarken ölmek demektir. Sigara alışkanlığım bırakmak için sağlığın bozulması dışında nedenler de var. Hayatı seven, kendini seven, kendine değer ve önem veren bir insan, asla tütün dumam solumaz. Hasta olmayı beklemez. Doktorun bırak demesini beklenmez. Mecbur kalmayı beklemez. Kendine özgüveni olan bir insan için, sigaradan medet ummak çok küçültücü bir alışkanlıktır. Çünkü sigara kullanan her insan, farkında olmadan, sigaradan medet ummaktadır. Onu çaresizliklerinin çaresi olarak görmektedir. Bu durum, gerçekten üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. Zihin işleyiş yasasına göre; "zihin amaçsız ve anlamsız bir şey yapmaz." Bu yasaya göre; eğer bir tiryaki sigara kullanma alışkan lığına SON vermek istiyorsa, mutlaka bir amacı olmak zorun dadır. Yani, sigarasız yaşam tarzından bir şeyler beklemeli. Ulaşmak istediği en az bir hedefi olmalı. Bazı kazançları ya da avantajları olmalı. Yoksa niye boş yere sigarayı bıraksın ki? Eğer kazanacağı ya da kurtulacağı bir şeyler yok ise, zihin alışkanlığı değiştirmek istemez.
Tiryakilerin sigarayı bırakma ya da azaltım amacı şunlar olmaktadır;
1. Tütün dumanı olarak vücuda giren zararlı maddelerin vücudun çeşitli organ/arında meydana getirdiği yan etkilerden kurtulmak (ağızda bıraktığı iğrenç tat,aksırık, öksürük, nefes darlığı, balgam, ses kısıklığı, horlama, yüksek tansiyon, mide rahatsızlığı, kalp çarpıntısı vb ...).
2, Sigara kullanmanın diğer olumsuz etkilerinden kurtulmak (cinsel istekte ve güçte azalma, pts kokan ortamlarda yaşamak, ikinci sınıf insan görülmek, düşük enerji kapasitesi, hastalarına endişesi, para vb ...).
3. Hastalık riskinden kurtulmuş olmak (kanser, damar sertliği, damar tıkanıklığı, kalp hastalıkları, beyin kanaması, uzuv kaybı gibi birçok muhtemel riskin yarattığı korku ... ).
Bu beklentilere bir göz atarsam; ulaşılmak istenen amaçlar dan çok, kurtulmak istenen sorunların ya da muhtemel risklerin ağırlığı ve korkusu dikkat çekiyor. Yani en önemli amaç, zararlı etkilerden ve risklerden kurtulmaktır. Bunlardan kurtuluş da bir amaçtır. Ancak; alışkanlığa son verme ihtiyacı yaratacak kadar güçlü ve etkili bir amaç değildir. Eğer olsaydı, tiryakiler bırakmak için daha çabuk harekete geçerdi. Demek ki korku, değişim için tek başına yeterli ve etkili olmuyor. Psikolojide, değişim için karar verirken iki farklı yaklaşım modeli vardır. Bu durumu şematıze ederek anlatalım.
Bu durumdaki bir insan;' yaşadığı şikayetler ya da hissettiği gerçekçi korkular nedeniyle mecburen bırakmak zorunda olduğunu bilir. Fakat; sigarayı bırakınca yaşamında anlamsızlık ve boşluk hissedeceğine inanır. Çünkü; sigara kullanmanın, yaşamında çok önemli bir yeri, rolü ve görevleri olmuştur. Sigaradan değil, onlar dan vazgeçemez. Sigarayı bıroksa bile; stres yaşar, zorlanır ve sıkıntı hisseder. İlk fırsatta başlama ihtimali yüksektir. Sigara kullananlardan çok etkilenir. Kendisi içemediği için üzidur. Bu durumdaki bir insan ileriye bakar. Sağlıklı yaşam tarzı onun için çok daha caziptir. Sigara kullanmanın yaşamındaki yeri, rolü ve görevlerine zihinde Son verdiği için; sigara kullanmak onun için an lamsızlaşmıştır. Tütünün verdiği zararları ciddiye alır. Bu şartlar al tında, alışkanlığa Son verirken stres yaşamaz. Sigara kullananlar dan hiç etkilenmez. İçmemeyi tercih eder ve bu tercihinden gurur duyar. Tekrar başlama ihtimali yoktur. Sigara kullanmaya kolaylıkla son verenler ile vazgeçemeyenlerin farkı işte budur. Sorun sigarada değil, insanın beklentisindedir. Sigara kullanma alışkanlığından vazgeçmek için mut laka bir değişim ihtiyacı hissetmeli ve bunu kendiniz yaratmalısınız. Gözünüz arkada kalmamalı. Arkaya baktığınızda zararlarını görmelisiniz. Daha da önemlisi. sigara kullanmanın gerçek bir yararı olmadığını bilmelisiniz. Bazı insanlar sigarayı mecburen bırakmak zorunda kalır ve bırakır. Fakat bu bırakış uzun vadeli bir amaç için dir. Tekrar başlamak için açık kapı bırakırlar. Örneğin; sigarayı bırakma nedeni nefes darlığı ya da ses kısıklığı olabilir. Bu durumda amacı (beklentisi) bu şikayetinin yok olmasıdır. Sigarayı kullanmayı bıraktıktan sonra, ortalama üç ay içinde bu amacına ulaşır. Yani, nefes darlığı ya da ses kısıklığı şikayeti ortadan kalkar. Zihin bu kez şunun farkına varır. "Benim amacım, nefes darlığımın geçmesi idi ve geçti. Sigarayı bırakma nedenim orta dan kalktığına göre, kullanmamda bir sakınca yok artık." Bu düşünce zihinde belirdiği andan itibaren, tekrar başlama kapısı aralandı demektir. Önce içenlere özenme başlar. Ardından, bir tane içsem ne olur ki düşüncesi gelişir. Artık içme niyeti iyice netleşmiştir. Bir tek sigara içmek için fırsat ve bahane aranır. Çok geçmez o bahane bulunur. Ve, ve, ve sigara kullanmaya üç ay ya da altı ay sonra tekrar başlanır. Çünkü; geçici amaçla sigaraya ara verilmişti. Sigara kullanma alışkanlığının yaşamdaki yeri. rolü ve görevine süresiz olarak son verilmemişti. Geçici olarak son verilmişti. "Yaşam boyu" denilmemişti. Geçici bir amaçla son verilen alışkanlığa tekrar başlamanın adı da, bırakamadım olur. Daha da kötü üç şey olur aslında. Birincisi; o kişinin kendisini ilgilendirir. Çaba harcayıp sigara kullanmayı 3-6 ay bıraktı. Fakat tekrar başladı. Bu deneyim onda, sigarayı bırakmanın imkansızlığına dair bir Düşünce ve İnanç Kalıbı oluşturur. İkinci kötü şey; bunu gören çevresindeki insanların sigara kullanmayı bırakmanın mümkün olmadığına dair bir Düşünce ve İnanç Kalıbı geliştirmesidir. Böyle bir DİK var idiyse de, bu örnekle iyice pekişmiş olacaktır. Üçüncü ve en kötüsü de; neden tekrar başlandığına ilişkin yapılan yorumlardır. İlk ve tek yorum da; nikotinin fiziksel bağımlılık yaptığı, bir süre sonra bedenin nikotin istediği şeklindeki talihsiz ve yanlış yorumdur. İnsanlar başka yorum bulamıyor çünkü. Nikotin bağımlılığı efsanesinin ortaya çıkışı ve yüzyıllar boyunca da pekiştirilerek devam ettirilmesinin nedeni, bilinçsizce yapılan bu tür yorumlardır. Oysa ki tekrar başlama nedeni; amacın geçici bir amaç olması ve daha baş- tan açık kapı bırakılmasıdır.
Sigara kullanma alışkanlığına SON vermenin en önemli amacı ve anlamı; hiçbir yararı olmayan, üstelik saymakla bitme yen zararları olan bir alışkanlığa SON vermektir. Ben, üniversitede sigara kullanmaya başladım. Çevremde bulunan arkadaşlarımın çoğunluğu sigara kullanıyordu. Arada bir ikram ve ısrarla, yemeklerden sonra tek tük içmeye başladım. Önce yemek bıb'ı oluştu. Sonra çay ve kahve bib'l başladı. Bu aşama da paket taşımaya başladım ve oldum tiryaki. Üniversite bit ti, tiryakilik tam 18 yıl devam etti. rıü, özelliği ve cazibesi yok benim için; olamaz da. Benim hangi yöntemle bıraktığımı sorarlar bana. Ben de bibson yönteme ile bıraktım. Bibson yöntemi kendi üzerimdeki gözlemlerle oluşlu zaten. Sigara kullanmayan insanlar özgür insanlardır. Eğer isterlerse sigara içmeyi tercih edebilirler. İçme hakları daima kendilerine aittir. Diledikler zaman, diledikleri yerde, diledikleri kadar sigara içmeyi tercih edebilirler. Ancak; tütünün tercih edilecek bir madde olmadığım, sigaranın sembolik bir araç olduğunu bildikleri için tercih etmezler. Sigara gibi bir araca asla ihtiyaçları olmayan, tam bilinçli bir insan oldukları için, içmeyi tercih etmezler. Sigara kullanmayan bir insan olmanın anlamı nedir? Tam sağlıklı bir insan olmaktır. Bilinçli yaşamaktır. Bilinçli bir insan, vücuduna giren her şeye dikkat eder. Kendine zarar veren mad deleri kullanmaz. Yediği yiyeceğe, içtiği suya, aldığı ilaca dik kat eder. Bilinçli bir insan, eğer sorunları olursa, doğru ve sağlıklı çözümler arar. Bir maddenin gölgesine sığınmaz. Teselli yi şişede ya da pakette aramaz. Bu anlamlar insana güven, gurur ve cesaret veren duygular hissettirir. Boğazımda farenjit vardı. Sigara dumanı hem farenjit yapar, hem de farenjidi azdırır. Bu nedenle mecburen sigara kullan maya ara vermek zorunda kalırdım. Geçince tekrar başlardım. Bu o kadar sıklaşmaya başladı ki, sonunda bırakmaya karar verdim. Fakat sıkıntı yaşamaya başladım. Her içtiğim sigarada kendime şu soruyu sordum; "ben bu içtiğim sigaradan ne bekliyorum ve beklediğimi gerçekten veriyor mu?" Her içtiğim sigarada aynı soruyu sordum, alışkanlığın her boyutunu gözlemledim ve sorguladım. Çevremde içen kişileri gözledim. onlara sorular sordum. Kendiliğinden bırakanları araştırdım ve sorular sordum. Bir ayın sonunda şu Düşünce ve İnanç Kalıbı oluştu zihnimde; "sigara kullanmak bana kesinlikle hiçbir şey sağlamıyor. Sadece ve sadece bir alışkanlıktan ibaret. O halde bana hiçbir faydası, yararı ve katkısı olmayan bir alışkanlığı niçin devam ettireyim? Bunun için niçin sağlığıma zarar vereyim?" Eylül 1994'de "ben artık si gara kullanmayan bir insanım" dedim kendi kendime. Sağ olduğum sürece, sigara kullanmayan bir insan olarak kalacağım. "İçmemeyi tercih ediyorum". Sigara içmenin tercih edilecek bir yö Yıllardan beri sigara içerim, hiçbir zararını görmedim! Bazı evhamlı tiryakiler tedbir olsun diye düzenli sağlık kont rolleri yaptırır. Örneğin, akciğer filmi çektirir; "Pırıl pırıl çıktı" diye sevinir. Kalbini dinletir, "18yaşında bir gencin kalbi gibi tıkır tıkır çalışıyormuş" der. Kan tahlilleri yaptırır, "turp gibi"(?) çıkar. Böylece sigaranın hiçbir zararını görmediğini ispatlamış olurken dince. Gönül rahatlığı ile sigarasını içmeye devam eder. Bir arkadaşımın dediği gibi; "Sağlıklı insanlar sigara içer. Sigara içmek sağlık belirtisidir. Sağlığım bozulana kadar ben bu sigarayı içerim arkadaş!"Lütfen tütün dumanının verdiği zararları görmezden gelip, hafife almayın. Rahat nefes almakta zorlanmaya başladığınızı görmezden gelmeyin. Hiçbir zararını görmediğinizi söyleyerek kendinizi aldatmayın. Samimi ve dürüst olun. Zararlarına karşı hassas ve duyarlı olun. Sigaranın zararları röntgen ile, kan tahlili ile çıkmaz, en iyi otopside belli olur. "Allah rahmet ey/esin ... çok genç ve vakitsiz gitti ... vah vah ... " derler. Ne işe yararsa ... ?