Atatürk ve sigara

Atatürk ve sigara :

Büyük Önder Atatürk'ün sirozdan öldüğü yazılır tarih kitaplarında. Sirozun nedeni; mezesi beyaz leblebi olan rakıymış. Atatürk'ün iyi bir sigara tiryakisi olduğunu da biliyoruz. Ha Lıra olarak kalan fotoğraflarında ve filmlerde, çoğunlukla elin de sigara vardır. Bu verilere dayanarak, günde 2-3 paket filtresiz sigara içtiğini tahmin ediyorum. Sigara kullanmaya kaç yaşında başladı, hangi markayı içiyordu, günde tam olarak kaç tane içiyordu, kibrit mi çakmak mı kullamyordu? Bunların cevabını, Atatürk'le ilgili araştırma yapan birçok kişiye sordum. Bildikleri bir kayıtta bulunmadığını belirttiler. Mutlaka bilen birileri vardır. Sigara kullanmaya, rakıdan önce başladığı kesin. Yaşam koşulları ve görevi gereği, sürekli rakı içmezdi, ama devamlı sigara içerdi. Savaş ortamı, zor koşullar ve uykusuz geceler. Sorumluluk ve stres had safhada. Sigara kullanmanın faydalanma en fazla ihtiyaç duyulacak şartlar bunlar. Sigara; arkadaşlık ve yoldaşlık edecek iyi bir araç, dost olamayacak kadar kötü bir maddedir. Şimdiye kadar, Atatürk'ün sigaradan (tütün) dolayı hastalandığım bir yerlerde okumadım ve işitmedim. Doktorlarımın sigarayı, hastalığımın bir nedeni olarak düşünüp düşünmediğini de bilemiyorum. Siroz nedeniyle rakı yasaklanmış. Zaman zaman kısıtlanmış. Fakat sigarayı sürekli içmiştir. Hatta has ta olarak yattığı yatağın çarşafı, elinden düşen sigaranın ateşinden birçok kez yanmıştır. Sigara tutmaya gücü kalmadığı anlarda bile sigara içmiştir. Öyle inanıyorum ki, hastalığının bir nedeni de tütün, yani sigaradır. Belki de sırozuyam sıra, akciğer kanseriydi. Şu bir bilimsel gerçek ki; sigara ve alkol sinerjik etki yapıyor. Yani, ikisi birlikte içildiğinde vücuda bir kaç kat daha fazla zarar veriyor. Atatürk'ün sirozdan ya da kanserden ölmüş olması bu saatle hiçbir şeyi değiştirmez. Fakat şu önemli gerçeği gösterir. Sigaranın zararlı etkilerinin insanları en verimli çağında ya- şamdan ve sevdiklerinden kopardığını gösterir. Kendisini, ülkesine ve insanlığa hizmet etmeye adamış tüm insanların, bu tarihi ve tıbbi gerçekleri göz önüne alarak yaşaması gerektiğini gösterir. Özellikle topluma örnek olanların bunu dikkate alarak, alışkanlıklarına dikkat etmesi önemli. Başta partili derleri olmak üzere; ülkeyi yönetmeye talip olan tüm insanların bu gerçekler ışığında alışkanlıklarına ve sağlıklarına dik kat etmesinde yarar vardır. Öyle inanıyorum ki; eğer hastalığının en önemli sebebinin si gara olduğunu bilseydi, derhal bırakırdı. İlim ve aklı kendisi ne rehber etmiş bir insandan bu beklenir çünkü. Aşağıdaki sözü de bunu doğruluyor. "ilim ve özellikle sosyal bilimler dalındaki işlerde ben emir vermem. Bu alanda, isterim ki beni bilim adamları aydınlatsınlar.Onun için siz kendi ilminize, irfanınıza güveniyorsanız, bana söyleyiniz. Sosyal bilimlerin; güzel, yapıcı yönlerini gösteriniz. Ben takip edeyim." Atatürk halen yaşıyor olsaydı, tüm ulusa ilan ederek sigara kullanmayı bırakırdı. Çocuk ve gençlerin sigaraya başlamaması için gereken doğru ve gerçekçi her şeyi yapardı. Çiftçilerin tütün yerine başka ürünler yetiştirmesini sağlardı. Kurduğu Cumhuriyeti çocuklara ve gençlere emanet eden bir lider den bunlar beklenir. Hani bazen yarışmalarda insanlara sorarlar ya, "hangi tarihi kişiyle karşılaşmak isterdin" diye. Bana sorsalar hiç tereddütsüz Mustafa Kemal derim. O kadar karşılaşmak istedim ki, iki kez rüyamda konuştuk. Bana "çocuk, sen bu zihin kullanma işini bu millete anlatmafısın" dedi. İkinci kitabım zihin kullanımı olacak. Benim için onurlu bir görevdir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp