Astım Çeşitleri

Astım Çeşitleri :

Kronik bir hastalık olan astımın ömür boyu sürebilen bir tedavisi vardır.Hastanın ilaçları belli bir müddet almasından sonra şikayetinin olmamasını hissetmesi tedavi olduğu anlamına gelmediği gibi ilaçların sürekli kullanılmamasıyla oluşabilecek rahatsızlıkların başındaki en büyük sıkıntısı solunum yollarındaki iltihaplanmanın artmasıyla başlayacaktıktır.

MESLEK ASTIMI

Meslek astımı gelişmiş ülkelerde en sık görülen mesleki akciğer hastalığıdır. Sıklığı tam bilinmese de ABD ve Japonya'da yeni tanı alan astım vakalarının yaklaşık olarak yüzde 15'inden sorumludur. Yaklaşık olarak 250 çeşit maddenin meslek astımından sorumlu olduğu saptanmıştır. Bunlar arasında asıl önemli grubu izosiyanatlar oluşturur. İzosiyanatlara bağlı astım bu sektörlerde çalışan işçilerin yaklaşık yüzde 10'unu etkilemektedir. İşe bağlı olarak iki tip astım karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan meslek astımında belirtiler yalnızca iş yerinde ortaya çıkmakta ve dışarıda olmamaktadır. Buna karşılık işin artırdığı astımda önceden var olan bir astımın iş yerindeki çeşitli hava yollarını tahriş eden maddelerle artması söz konusudur. Birinci durumda mutlaka bir sessiz dönem vardır. Bu işe başladıktan sonra haftalar, aylar veya yıllar sonra olabilir. Sessiz dönem olmayan tipinde ise sorumlu madde ile bir kaç kez karşılaşmadan sonra belirtiler ortaya çıkabilir.

UYKU ASTIMI
Bazı astım vakalarında geceleri belirtiler şiddetlenir. Bunun kesin nedeni tam olarak bilinmemekle beraber bu konuda bazı görüşler ileri sürülmüştür. Bu görüşlerden birine göre geceleri insan vücudunda bazı hormonlarda azalma olmaktadır. Bu hormonlar arasında yer alan kortikosteroidler ve adrenalin gibi maddeler hava yollarının genişlemesini de sağladığından bunların azalması durumunda hava yolları daralmakta ve hastalık şiddetlenmektedir. Bunun dışında mideden yemek borusuna kaçış olduğu, geceleri daha çok allerjenle karşılaşıldığı gibi görüşler de konuyu açıklamak için ileri sürülmüştür. Gece astımında hastalar normal ilaçların yanında uzun etkili beta agonist ilaçlar adını verdiğimiz ilaçlardan çok yarar görmektedirler.

EGZERSİZE BAĞLI ASTIM

Egzersize bağlı astım, ağır fiziksel hareketlerin hava yolları hassas olan kişilerde hava yollarında aniden daralmaya yol açması sonucu oluşur. Başlangıçta yalnızca egzersizle ortaya çıkan astım belirtileri zaman içinde başka etmenler tarafından da oluşturulur. Astımlı hastalarda egzersize bağlı olarak belirtilerin ortaya çıkma sıklığının yüzde 40 - 90 arasında değiştiği rapor edilmiştir. Bu astım tipi daha çok egzersiz sonucu ortaya çıktığı için, fazla egzersiz yapan yaşlarda yani çocuklar ve gençlerde daha sık görülür. Ancak, diğer yaş gruplarında da ortaya çıkabilir. Egzersizden sonra ortaya çıkan ve beş - on dakika süren belirtiler 30 - 60 dakika içinde düzelir. Bu astım tipinde görülen belirtiler diğer astım tiplerinde görülenlerden farklı değildir. Tedavisinde esas olan korumadır. Egzersizden 10 - 15 dakika evvel salbutamol, formoterol, kromolin veya nedokromil alınması ile belirtiler önlenebilir.

GÜNÜMÜZDE ASTIMIN GÖRÜLME SIKLIĞI
Çok eski zamanlardan beri bilinen bu hastalığın sıklığının özellikle son 15 - 20 yıl içinde giderek arttığı dikkatleri çekmektedir. Çeşitli ülkelerde zaman zaman yapılan araştırmalar astımın 1970'den günümüze kadar bütün dünyada yaklaşık 2 - 4 kat arttığını göstermektedir. Hastalık, genel olarak gelişmiş ülkelerin hızlı sanayileşmiş yörelerinde daha sık görülmektedir. ABD'de astımın genel görülme sıklığı yüzde 5 iken bu rakam New York'da yüzde 8.4'e çıkmaktadır. Yeni Zelanda ve Avustralya'da bazı yörelerde ise sıklık yüzde 20'lerin üzerindedir. Ülkemizde çocukluk dönemindeki astım sıklığı yüzde 4 - 10, erişkin döneminde ise yüzde 2 - 4 arasında değişmektedir. Ekonomik gelişmenin hızlı olduğu ve doğal yaşam koşullarının yerini büyük kentlerin aldığı durumlarda astım sıklığında artış olmaktadır. Zimbabve'nin kırsal kesimlerinde binde bir olan astım sıklığı başkent Harare'de yüzde beşin üstüne çıkmaktadır. Atlas okyanusundaki bazı adalarda ise yaklaşık her üç insandan biri astımlıdır. Bütün bu bilgiler bize astım sıklığının giderek, hem de hızlı bir biçimde arttığını göstermektedir.

ASTIM TEDAVİSİNİN EKONOMİK YÖNÜ
Astımın tıbbi yönlerinin yanında ekonomik yönden de ülke ekonomilerine giderek artan oranda bir yük bindirdiği saptanmıştır. Ülkemizde kullanılan astım ilaçlarının tümü ithal edilmektedir. Hastalığın toplumda ortalama yüzde 5 sıklığında görüldüğü ve tedavinin yıllarca sürdüğü dikkate alınırsa harcanacak paranın ülke ekonomisine bindireceği yük daha iyi anlaşılacaktır

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp