Antioksidanlar Nelerdir?

Antioksidanlar Nelerdir? : Limon, fenollü bileşenleri (flavonoidler ve kumarinler gibi), aynı zamanda C ve E vitaminlerini, selenyum, çinko, karoten pigmentleri, limonin e diğer limonoidler ile pektini de içine alan çok çeşitli antioksidan içerir.Antioksidanlar, kolesterol ve diğer vücut yağlarını “serbest radikaller” olarak bilinen değişken parçacıklar tarafından okside edilmekten korurlar. 
 
Vücudunuz fiziki olarak stresli olduğunda, örneğin çok sigara içerseniz, daha fazla güneşe maruz kalırsanız ya da çok fazla egzersiz yaparsanız, daha fazla serbest radikal yapar. Vücutta okside yağların varlığı, güneş yanığını, erken cilt yaşlanmasını, enfeksiyonu, hamilelik problemlerini(preeklampsi ve düşük gibi), görme problemlerini (katarakt ve yaşa bağlı sarı nokta hastalığı gibi), safra taşı, yüksek tansiyon, kalp krizi, hafıza kaybı, felç ve bazı kanserleri kolaylaştırır.
 
Dahası bazı araştırmalar, bir limonun antioksidanla- rının karaciğerin toksinleri parçalama yeteneğini yüzde 35’e kadar artırdığını ileri sürmektedir.Pek çok insan antioksidan takviyelerinin sağlıklarını korumaya yardımcı olacağını umarlar ve doğrusu bu konuda kadınlar daha da duyarlı ve istekli davranırlar. Ama bu takviyeler limonda ve diğer yiyeceklerde bulunan antioksidanlardan daha farklı hareket edebilirler. 
 
Örneğin, bazı çalışmalar, C vitamini bakımından zengin meyve ve sebze yemenin kanseri tetikleyen DNA hasarlarını azaltabildiğini gösterirken, diğer bazı çalışmalar ise C vitamini tabletleriyle alınan takviyelerin aynı etkiye sahip olmadığını gösteriyor. Gerçekten de 2002’de The Lancet''''''''it yayınlanan Oxford Üniversitesi’ndeki beş yıllık çalışmanın raporu, günlük beta karoten, C ve E vitamini tabletleri alan insanların, kanser, kalp krizi, felç, astım, katarakt, bunama ya da kemik erimesine yakalanma olasılıklarının plasebo (‘işlevsiz’) takviyesi alanlardan daha az olmadığını bulmuştur.İyi haber, hepimiz ihtiyacımız olan antioksidanları günde en az beş porsiyon sebze ve meyve içeren sağlıklı bir beslenmeyle alabiliriz ve limon bunun için mükemmel bir kaynaktır.
 
Eğer normalden fazla antioksidana ihtiyaç duyarsanız -örneğin, yaşınız biraz ileriyse ya da enfeksiyonunuz varsa, stresliyseniz veya sigara içiyorsanız (bir sigara vücudunuzdaki C vitamininin 25 mg’ını tüketir)- bunun çözümü antioksidan açısından daha zengin yiyecek tüketmektir. Dolayısıyla günlük beslenmenize limonu katmak her bakımından iyi bir başlangıç olacaktır.

Antioksidan Bitkiler

Birçok bitki, antioksidan özelliğiyle bizi serbest radikallerden ve bunların zararlarından korur.
Ancak bir madde yarar sağlayabiliyorsa, zarar da verebilir. Bu yüzden mutlaka doktor gözetiminde kullanılmaları gerekir.

Serbest radikaller ve bunların zararlarından bizleri koruyan antioksidanlardan sık sık bahsediyoruz. C ve E vitamini, beta karoten ilk akla gelenler. Bunlara ilaveten coenzym Q-10 gibi antioksidanlar da çok tanınıyor. Bu tip görevleri üstlenebilen çok çeşitli bitkiler de var. Ancak unutulmaması gereken, her bitkisel maddenin zararsız olmadığıdır. Bazı durumlarda, tıpkı ilaç etkileşimi gibi, yan etkilere de neden olabilirler. Antioksidan özelliği olan bu bitkilere bazı örnekler şunlardır:

Ginkgo Biloba: Hafızayı ve konsantrasyon yeteneğini güçlendirmeye yardımcı olur. Yorgunluğu, baş dönmesini ve kulak çınlamasını azaltır.

Sarımsak: Antioksidan olan organosülfür bileşikleri, gallik asit içerir. Virüs ve bakteri enfeksiyonlarından korur, hazımsızlığı önler. Üst solunum yolu hastalıklarında akciğerlerdeki ve bronşlardaki mukusu inceltir. İdrar söktürücüdür. Tansiyonu dengeler. Total kolesterolü düşürür. Kan pıhtılaşmasını azaltıcı özellik taşır. Her gün 1-2 diş sarımsak bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı olabilir.

Ginseng: Uyarıcı etkisi vardır. Afrodizyak olarak kullanılabilir, zihinsel ve fiziksel iyi hali artırabilir. Menopoz şikayetlerine iyi gelir.

Üzüm çekirdeği ekstresi: Damar sertliğini, serbest radikallerin zararlarını önler, kan dolaşımını artırır. İltihap giderici etkisi vardır. Yara iyileşmesini hızlandırır.

Soya fasulyesi: İçinde genistein, daidzein denilen güçlü antioksidan olan isoflavonlar vardır. Fasulyesi, filizi, sütü, unu, eti ve kıyması vardır. Soya fasulyesindeki fitoöstrojenler, menopoz sıkıntılarının ve semptomlarının hafifletilmesinde yardımcı olabilir.

Çay: İçerisinde kateşinler ve kuarsetin adı verilen çok güçlü antioksidanlar vardır. Bir bardak yeşil çayda 375 miligram, bir bardak siyah çayda 210 miligram kateşin bulunur. Çayın konsantrasyonu artırıcı etkisi vardır. Kalp ve damar sistemi hastalıklarını önlemede yararları bulunmaktadır.

Soğan, kereviz, pırasa, lahanagiller: Bunlarda da çeşitli antioksidan polifenoller bulunur. Kansere karşı koruyucu etkileri vardır. Kanserojen nitrozaminlerin oluşumunu engellerler.

Yaban mersini, çilek, ahududu, böğürtlen:?Güçlü bir antioksidan olan antosiyanin ve flavonoidleri içerirler. İnflamasyonlara karşı koruyucu olup, lutein içerikleriyle katarakt ve retinopati gibi gözle ilgili hastalıkların tedavisinde yardımcı olarak kullanılırlar.
Domates, kayısı, greyfut, karpuz: Çok güçlü bir antioksidan olan likopen bakımından zengindirler. Likopen meme, prostat kanseri gibi bazı kanser türlerinin riskini azaltır. Kalp-damar sistemi hastalıklarına karşı koruyucudur.

Turunçgiller: Limonen, fenolik asid gibi antioksidanları içerirler. Deri, meme ve akciğer kanserleri başta olmak üzere kanser riskini azaltırlar. C vitamini kaynağı olduklarından cildin elastikiyetini korurlar. Vücutta, demir gibi bazı besin öğelerinin emilimini artırırlar.

Yabani enginar: Silmarin denilen bir kimyasal bileşik içerir. Karaciğer hücrelerini hasardan korur. Safra üretimini ve bunun bağırsağa akışını artırır. Kronik inflamatuar hepatitlerde (karaciğer iltihabı) ve karaciğer yağlanmasında tedaviye yardımcı olarak kullanılabilir.

Organik Gıda Daha Fazla Arındırıyor

Organik gıdalarla ilgili AB destekli araştırmanın ilk sonuçları açıklandı. Araştırma, organik meyve ve sebzelerin organik olmayanlara kıyasla, yüzde 40 daha fazla, vücudu toksinlerden arındıran antioksidan maddeler içerdiğini ortaya koydu.

Organik gıdaların, diğer gıdalara oranla daha sağlıklı olup olmadığı tartışması uzun süredir devam ediyor.

ingiltere''''de yürütülen Avrupa Birliği destekli projeyse, "organik gıdaların daha sağlıklı olduğuna dair bilimsel kanıt olmadığı" yönündeki iddiaları çürütür nitelikte.

İngiliz Newcastle Üniversitesi uzmanları öncülüğünde yaklaşık 3 yıldır süren araştırmanın ilk verilerine göre; organik süt, meyve ve sebzeler, organik olmayanlara kıyasla, yüzde 40 daha fazla antioksidan içeriyor.

Organikle, organik olmayan gıda arasındaki en büyük farksa sütte görülüyor. Zira organik sütte yüzde 60 daha fazla antioksidan ve daha sağlıklı yağ asitleri bulunuyor.

Uzmanlara göre, bol antioksidan içeren bu gıdalar vücuttaki zararlı toksinlerin arındırılmasını sağladığı ve yaşlanma sürecini geciktirdiği için daha sağlıklı.

Organik gıda tartışmasını daha da alevlendirmesi beklenen projenin tüm sonuçlarının bir yıl içinde açıklanması bekleniyor.

Antioksidan Yiyecekler

Serbest radikaller vücudun stres altında olduğu dönemlerde de artan zararlı maddelerdir.

Doğada pek çok besin antioksidan olarak bedenimizin hizmetindedir ve aynı zamanda yaşlanmaya karşı savaşan en etkili antiaging maddeleridir. Vücutta enerji üreten tüm hücreler oksijene ihtiyaç duyarlar.

Hücrelerdeki oksijenin yanması esnasında oluşan oksidan maddeler olan serbest oksijen radikalleri hücrelerimizi yaşlandıran, bunun yanı sıra kalpdamar hastalıklarından kansere, romatizmal hastalıklardan şeker ve katarakt gibi birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden olan moleküllerdir. Biliyoruz ki bu oksidanları vücut kendi ürettiği gibi dış ortamlardan da alabilmektedir.

Vücudunsa bu oksidanlara karşı savaşan en büyük silahı antioksidanlardır. Son yıllarda kardiyovasküler hastalıklardan korunmada antioksidanların koruyucu bir rolü olduğu yapılan çalışmalarda ortaya konmuştur.

Özellikle vitamin E, vitamin C ve karotenoidler gibi antioksidanların vücudun oksidanlarına karşı savaşında etkili bir yeri olduğu da bilinmektedir. Kandaki yağların oksitlenmesi damar sertliğine neden olmaktadır. Bu nedenle kalp damar hastalığı olanların antioksidan tüketimi önerilmektedir.

RENKLİ GIDA TÜKETİN

Açığa çıkan bazı oksidan maddeler hücre hasarına neden olarak kanser gelişimini ortaya çıkarabilmektedir. Serbest oksijen radikallerinin DNA''''ya verdiği hasarı önlemek için antioksidan içerikli besinler tüketilmesi yeterlidir. Özellikle karotenoid içeriği zengin kırmızı, sarı turuncu renkli sebze ve meyveleri bolca tüketmek kansere karşı koruyucudur ve kanser riskini azaltmaktadır.

Antioksidanın yararları

  • Kalp hastalıklarından korur
  • Kolesterolü düşürmeye yardım eder
  • Katarakta karşı korur
  • Kanser riskini azaltır

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp