anoreksiya nervoza nasıl olunur

Anoreksiya Nevroza :

Anoreksiya nervoza genellikle ergenlik çağında kızlarda başlar, kendisini şişman hissedip diyet yaparak ileri derecede zayıflama gözlenir, beden ağırlığı ve biçimi ile aşırı zihinsel uğraşı, kilo almaktan aşırı korku, zayıf olmayı şiddetle arzulama dikkati çeker ve kadınlarda amenore ile seyreder.

Anoreksiya nervozanın genellikle ergenlik çağında kızlarda başlar.Anoreksiya nervoza nispeten seyrek görülen bir bozukluktur. Gerçek yaygınlığını belirlemek zordur, çünkü belirtiler yadsınmakta, kabul edilmemekte ya da gizlenmektedir. Ergenlik dönemindeki kızlar ve genç kadınlar gibi yüksek risk gruplarında bile görülme sıklığının yüzde 0.5‘e kadar çıktığı tahmin edilmektedir. Anoreksiya nervoza olan hastaların yüzde 5-10‘ u erkektir” dedi.

Belirtileri

Anoreksiya nervozada belirti ve bulguların çoğunluğu açlık durumuna ikincil olarak ortaya çıkar; örneğin soğuğa karşı hassasiyet, mide boşalmasının yavaşlaması, kabızlık, kan basıncı düşüklüğü, nabzın yavaşlaması gibi. Kusma ve bağırsakları yumuşatan ya da idrar sökücü ilaçların kötüye kullanımı, en ciddisi kanda potasyum düşüklüğü olmak üzere çeşitli elektrolit bozukluklarına yol açabilir. Nadiren bunlar kalpte ritm bozukluğu yaratarak ölüme neden olabilir. Anoreksiya nervozada sık olarak hafif ya da orta derecede kansızlık ve lökositlerde azalma görülür. Çeşitli hormon bozuklukları ve adet kanamalarının kesilmesi yemeyi kısıtlama ve kilo kaybına bağlıdır. Anoreksiya nervoza olan bireylerde akranlarına göre kemik yoğunluğu azalmıştır. Düşük östrojen ve kötü beslenmeye bağlı olarak osteoporoz (kemik erimesi) ve kemik kırıkları riski artmıştır. Nadiren tıkınırcasına yeme atakları olanlarda akut mide genişlemesi ya da mide yırtılması sonucu ölümler olabilir.

Anoreksiya nervoza olan bireyler beden imgesinin sıklıkla bozulmasına bağlı olarak aşırı zayıf olmalarına karşın, kendisinin çok şişman olduğuna inanmaktadır. Bu nedenle kilo almalarına yardımcı olunmasını çoğunluğu istemezler. Genellikle çok az miktarda yerler, günlük alınan kalori çok düşüktür (sıklıkla 300- 1000 kal/gün), yağlı, şekerli, unlu gıdaları şişmanlatacağı korkusuyla tamamen keserler. Bazı bireyler kilo vermek için kusar, aşırı egzersiz yapar, barsakları yumuşatan ya da idrar sökücü ilaçları kullanır. Metabolizmayı artırıcı olarak düşündükleri tiroid ilaçları ve iştah kesicileri kullananlar olabilir. Yiyecekleri sürekli düşünür, başkaları için lezzetli yemekler hazırlamaktan hoşlanırlar. Yiyecekleri küçük parçalara böler, bunlarla tabakta çatalla oynarlar. Bazen de aşırı yemeyi kontrol edememe ve tıkınırcasına yeme dönemleri olabilir. Tıkınma sırasında yedikten sonra şişkinlik hisseder ve kendilerini zorlayarak kusabilirler.

Tıkınmaların ardından, kilo kaybetme çabaları daha da şiddetlenir. Başkalarının yemeğe zorlamasından hoşlanmazlar, yiyecekleri saklayabilir ya da yemek biter bitmez gizlice kusarlar. Gün içinde birçok kez tartılma ihtiyacı hissederler, kilodaki en ufak bir artış yoğun sıkıntı yaşatır. Çoğu ergenin psikososyal, cinsel gelişimi gecikmiştir. Erişkinlerde hastalığın başlaması ile cinselliğe ilgi azalmıştır. Beraberinde depresyon, anksiyete, sosyal fobi, obsesyon, mizaç dalgalanmaları, cinsel istek kaybı sık rastlanan psikiyatrik belirtilerdir. Kişilik özellikleri olarak içe dönüklük, sosyal güvensizlik, aşırı saygılı, katı düşünme belirgindir. Çeşitli düşünce çarpıtmaları sıktır. Düşük benlik saygısı ve aşırı mükemmeliyetçilik bu bozukluğun gelişmesinde önemlidir.

Yeme bozukluklarının gelişiminde aile yapısı ve işlevinde bozulma olduğu gözlenmektedir. Ebeveynin bakım yetersizliği ve aşırı koruyuculuğu dikkati çeker. Bireylerin aile ilişkileri sıklıkla bozulmuştur. Anoreksiya nervoza tanısı düşünülürken kilo kaybına yol açan başka bir tıbbi hastalığın olmamasından emin olunmalıdır.

Anoreksiya nervoza için 14-15 ve 18 yaşları en sık görülen başlangıç yaşıdır. Seyrek olarak 9 yaşında ve menopoz sonrası kadınlarda başladığı bildirilmiştir. Ölüm oranı çeşitli çalışmalarda % 7-18 olarak bildirilmektedir. Anoreksiya nervoza olan hastaların yaklaşık 1/5‘ i tamamen iyileşmektedir; 1/5‘ inde hastalık şiddetini koruyarak sürmektedir; kalan 3/5‘ i ise kronikleşme ya da alevlenme-düzelme şeklinde dalgalanmalarla kısmi düzelme ile seyretmektedir.

Nasıl tedavi edilir?

Anoreksiya nervozada tedavinin ilk hedefi birey ve ailesinin tedaviye katılımıdır. Çoğu anoreksiya nervoza olan birey için bu kolay değildir. Bireyler genellikle belirtilerini daha hafif olarak yansıtır ve tedavi arayışlarına giren, endişelenen ailesi ve akranlarının abarttığını düşünür. Kilo onarımı fizik düzelmeden başka psikolojik açıdan da esastır. Böylece özgüvenini sadece diyet ve kilo kontrolü üzerine kurduklarını ve katı, acımasız bir şekilde kendilerini yargıladıklarını, yeme bozukluğunun eğitim, spor, arkadaşlık kurma gibi bireysel hedeflerini başarmalarını nasıl engellediğini fark etmeleri sağlanır.

Anoreksiya nervoza olan bireylerin çoğunluğu psikiyatrist ile görüşmeye isteksizdir. İyi bir terapödik ilişki içerisinde bireyi dinlemek, anlaşıldığını hissettirmek, tedavi seçeneklerinin açıklamak ve uzlaşmaya niyetli olmak önemlidir. Tedavide başarılı olmak büyük ölçüde hasta ile iyi bir işbirliği kurmaya dayanır. Açlığın fizik ve psikolojik etkilerini düzeltmek için uygun bir beden ağırlığı olması kesin olarak belirtilmelidir. Kilo onarımı hastaneye yatırılarak yapılıyorsa, hedeflenen sağlıklı kiloya ulaşana ve bunun devam etmesi sağlanana kadar, hastanede yatması gerektiği vurgulanmalı ve tedavi planı ile ilgili ayrıntılı açıklama ve tartışma yapılmalıdır. Bazı bireyler tedavi tamamlanmadan hastaneden çıkmayı talep eder, tedavi ekibi sabırla, kalmaya ikna etmeğe çalışmalıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp