Alzeymir Nedir

Alzeymir Nedir : ALZEYMİR 
NYS Enstitüsünün 2004 yılında yaptığı bir araştırmada ceviz özütünün, alzeymir hastalarının beyinlerindeki amyloid plakların asıl bileşiği olan amyloid beta proteinin lifli yapısını bozma ve lifleşmeyi önleme yeteneğinde olduğu anlaşıldı.Ceviz özünün amyloid beta proteinin lifleşmesine olan etkisi Thioflavin floresens spektroskopi ve elektron mikroskop ile gösterildi.Benzer şekilde Baldwin-Wallace Kolej'de (Berea, Ohio) yapılan bir araştırmada, cevizin iki asıl bileşiği olan ve amyloid ile birlikte bulunan enzim Acetylcholines teraz'ın ikili engelleyicisi olarak rol oynayan Gallic ve Ellagic asitin protein birikimini önlediği; keza Acetylcholinesteraz'ın yerinden sorumlu olan Acetylcholine'in bozulmasını engellediği belirlendi.
 
Bu sonuçların gösterdiğine göre, ceviz amyloid-proteini eriyik halde tutarak ve Acetylcholin'in bozulmasını önleyerek Alzeymir hastalığının oluşma riskini azaltabilir veya geciktirebilir.Ceviz Parkinson gibi bazı sinirsel hastalıkları da önlemeye yardım eder.Drugs. com'a göre, ceviz yağı Alzeymir hastalığına tutulmuş olan kişilerin beyin hücrelerinde bulunan bir protein tipini engellemektedir.

Alzheimer Nedir?


Alzheimer, öncelikli olarak 60 yaş ve üzerinde tam bilinmeyen nedenlerle sağlıklı beyin dokusu bozulması bunun sonucunda zihinsel ve sosyal yeteneklerde günlük işlevleri bozmaya yetecek şiddetle bir kayıptır. Yaşlılığın değil anormal beyin süreçlerinin bir sonucudur.

Alzheimer Hastalığı Tedavisi Nedir?


Alzheimer Hastalığı, Unutkanlık ve Demans - Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Nöroloji Bölümünden Uzm. Dr. Ayşenur Durna alzheimer hastalığı, toplumda görülme oranı, tedavisi ve unutkanlık hakkında bilgilendiriyor.

Alzheimer hastalığı demans tiplerinden biridir. Ancak demansın en sık görülen sebeplerindendir. Alzheimer hastalığının nedeninin tam olarak çözümlenememesiyle beraber, beyin hücrelerinin planlanandan yani zamanından önce ölmesi ve küçülerek aktivitesini kaybetmesinden kaynaklanan bir hastalıktır.

Alzheimer hastalığı aynen demansta olduğu gibi günlük aktivitelerin bozulmasından, ilerleyen dönemde hastanın kendini ifade edememesi, çevreyle ilişkilerinin bozulması, hesap muhakeme yeteneğinin, algılamanın bozulmasıyla ilerleyen hatta daha ileri dönemlerde hastanın kişilik değişiklikleri bir takım psikolojik belirtilerin ortaya çıkmasına neden olan bir hastalıktır. Bunun ilerleyen dönemlerinde hasta artık kendisine dahi bakamayacak duruma gelir. Yatağa bağımlı hale gelebilir ve günlük ihtiyaçlarını karşılayamayarak tamamen bağımlı bir hasta pozisyonuna dönebilir.

Alzheimer hastalığı tedavisi nedir?


Alzheimer Riski ve Tedavisi
Toplumda genelde 60 yaşında alzheimer görülme oranı yüzde 10 civarındadır. 80 yaşında ise yüzde 50'lik bir görülme sıklığı karşımıza çıkmaktadır. Bütün unutkanlıkları alzheimer olarak değerlendirmek doğru değildir. Pek çok kişi günlük yaşamında unutkanlıklar yaşamakta ama alzheimer olmadan yaşamaya devam etmektedir. Hafif bilişsel bozukluk olarak da adlandırılabilecek bu kesimdeki kişilerin ilerleyen dönemde alzheimera yakalanma riski çok daha yüksektir.

Alzheimer belirtileri gösteren risk grubundaki kişilere yönelik uzman desteği gereklidir. Bu kişilerin nörolojik muayenelerinin yapılması ayrıca laboratuvar testleri ve nöropsikolojik testleri ile mevcut durumları açığa çıkartılır. Yüksek risk taşıyan kişilere yönelik gerektiği takdirde EEG yani kortikal haritalama, MR ve PET taraması da önerilebilir.

Alzheimer Hastalığı

Alzheimer hastalığı, günlük yaşamsal aktivitelerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulma ile karakterize, nöropsikiyatrik semptomların ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği nörodejeneratif bir hastalıktır. Demansın en sık görülen tipidir. Bu hastalığı ilk olarak Alois Alzheimer tanımlamıştır.

Erken semptomlardan biri hafıza kaybıdır. Bu hafıza kaybı, geçmiş hafızanın korunduğu, hastalığın ilerlemesi ile birlikte sıklıkla telaffuz edilmeye başlanan küçük unutkanlıkların başlaması şeklindedir. Bozukluğun ilerlemesi ile bilişsel (kognitif) yeteneklerdeki kayıp, frontal ve temporal lob işlevleri ile ilişkili, dil alanlarında işlev kaybı (afazi), beceri gerektiren hareketlerde işlev kaybı (apraksi) ve tanıma fonksiyonlarında bozulmaya doğru uzanım göstermeye başlar.

Altta yatan patolojik sürecin yansıması olarak beyinde limbik sistem ile frontal ve temporal loblar arasındaki bağlantılarda kopmalar olur. Patolojik süreç temporoparietal korteksin yoğun bir şekilde tutulduğu fakat frontal lobu da etkileyen amiloid plak ve nörofibriler yumaklarla karakterize inflamatuvar cevabın birlikteliğinde nöron kaybı ve atrofisini içerir.

Hastalığın kesin nedeni bilinememektedir. Genetik faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Erken başlangıçlı Alzheimer hastaları ve az sayıdaki ailesel vakalarda üç farklı gende dominant mutasyon tespit edilmiştir. Daha sık görülen geç başlangıçlı Alzheimer hastalarında ApoE'nin duyarlılık genlerinden biri olduğu gösterilmiştir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp