Alkol Hastalıkları

Alkol Hastalıkları hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız aşağıdaki makaleyi okumanızı öneririz.

I- Sindirim Sistemi ile Alâkalı Bozukluklar

1- Ağızda Kanser
2- Yemek Borusu İltihâbı (Osefajitis)
3- Yemek Borusu Kanseri (Osefajial Karsinom)

Yapılan birçok araştırmalar alkollü içkilerin, ağız, gırtlak ve yemek borusu kanserleri yanında, vücutta diğer kanser tiplerinede yakalanma riskini arttırdığını göstermektedir. Meselâ, bira bayanlarda göğüs kanseri riskini, erkeklerde böbrek, mesane ve rektum kanseri (kalınbağırsakların son kısmı) riskini arttırmaktadır.

İster bira, şarap, isterse yüksek dereceli alkollü içkiler kullanılsın, bayanlarda göğüs kanseri riski %60, erkeklerde ve bayanlarda müştereken, habis bir deri kanseri olan malign melanom riski %50-70, tiroid kanseri riskide %100-150 nisbetinde artmaktadır.

Yapılan çalışmalara göre, kanser riski taşımayan, emniyetli hiçbir içki seviyesi yoktur. Az miktarlarda dahi kullanılan içki, zamanla kansere sebep olabilmektedir. İçki kullananların çoğunda görüldüğü gibi, sigaranın da içilmesi, bilhassa üst sindirim sistemi ve solunum yollarında içkinin yol açtığı kanser riskini daha da arttırmaktadır.

4- Müzmin Mide İltihabı (Kronik Gastrit)

Ülser ve Bağırsaklarda İltihab Alkol mukozalar (mide ve bağırsakların en iç sathı) için, tahriş edici rol oynar. Zira alkol su çekici bir maddedir ve hücrelerdeki proteini çöktürmektedir. Temas ettiği bölgelerin âdeta çıbanlaşmasına sebep olur, neticede de, midede gastrit ve ülsere, bağırsaklarda da iltihaba yol açar.

5- Hazımsızlık

İçkiyi devamlı kullanan şahıslar, müzmin olarak hâzımsızlıktan şikâyetçidirler. Yani yediklerini sindiremezler. Zira alkol yemeklerin sindirim için lüzumlu olan enzimlerin (kimyasal maddelerin) tesirini baltalar. Mide hâzım fermenti olan pepsini ve pankreas sindirim fermenti olan tripsini tahrip eder. Ayrıca midede asitten zengin ifrazata sebep olur. Sindirim enzimlerinin az salgılanmasına yol açar. Bunların neticesinde, hazımsızlık meydana geldiği gibi, mide ağrılarının ve midede ülserin teşekkülüne vesile olur.

6- Beslenme Bozukluğu (Malabsorbsiyon)

Bahsi geçtiği gibi, alkol besinlerin emildiği sindirim kanalının en iç tabakası olan mukozaları sertleştirir. Âdeta oraları kuru bir hale getirir. Sertleşmiş olan mukozalardan, zaten tam olarak hazım olmamış olan gıdaların emilerek kana geçişi zorlaşır. Çeşitli gıdaların emilmesindeki zorluk, alkole müptelâ olan şahıslarda vitamin eksiklikleri, bilhassa Bı vitamini eksikliği yapar. Bu sebeple beriberi ve pellegra adlı hastalıkların meydana gelişine yol açabilir.

Ayrıca alkol kullanan şahıs, daha önce bahsi geçtiği gibi kaloriyi alkolden almaktadır. Bu hal şahsın diğer yemeklere olan iştahını keser. Halbuki alkol besleyici değere sahip olmadığından, diğer gıdaları da tam alamayan şahısta beslenme bozukluğu meydana gelecektir.

7- Pankreas İltihabı (Pankreatit)

Had (akut) ve müzmin (kronik) tipleri olabilir. Kullanılan alkol miktarına bağlı olarak, pankreasın dış salgı yapan hücrelerinde zedelenmeler, bozukluklar olur. Uzun seneler ve devamlı alkol alanlarda pankreas iltihabı ve tam bir pankreas yetmezliği gelişir. Alınan gıdaların sindirimi ve bağırsaklardan emilimi sekteye uğrar. Vücutta vitamin eksiklikleri baş gösterir. Pankreas yetmezliği sebebi ile zamanla diabet (şeker hastalığı) ortaya çıkar. Şiddetli karın ağrısı ve kilo kaybı ile kendisini hissettirir. Ölümle neticelenebilir
A.B.D.'de pankreas iltihabı vakalarının %65'i alkollü içki kullanmaya bağlıdır.

8- Alkole Bağlı Sarılık (Alkolik Hepatit)

Alkol ve hepatit B virüsü (HBV) infeksiyonu, bütün dünyada en çok görülen karaciğer hastalığı sebepleri arasında yer almaktadır. Son senelerdeki bazı çalışmalar, sarılığa yol açan virüsün alkoliklerde daha çok görüldüğünü ve bunlarda alkolün kolayca karaciğer hastalığına yol açtığını göstermiştir.

Sarılığın belirtileri, ateş,sarılık (derinin, göz diplerinin ve idrarın sararması) ve karın ağrısıdır. Şahıs içkiye devam ederse, alkolden ileri gelen sarılık, ölümle neticelenebilir. Şahıs içkiyi keserse, şifa bulabilir. İçki içmekte ısrar eden sarılık vakalarının, %10-20'sinde siroz gelişir.

9- Karaciğerde Yağlanma ve Siroz (Sonradan Karaciğer Kanserine de Yol Açabilir)

Alkol karaciğerin glikoz deposunu azaltır, oksijenlenmesini bozar. Karaciğer hücresi ise oksijensizliğe karşı hassastır. Elektron mikroskopla yapılan araştırmalar, alkolün karaciğer üzerine zehirli (toksik) tesirle, karaciğer yağlanması ve neticede de siroz meydana gelmesine sebep olduğunu göstermiştir.

Son yıllarda yapılan çalışmalar, karaciğer hücrelerinde meydana gelen mikroskobik tahribat, daha çok alkolün hücrelerde yakılması ile meydana gelen aset aldehide bağlanmaktadır. Alkoliklerde artan aset aldehid hücrenin ince yapısını tahrip eder, fibroza (sertleşmeye) sebep olur.

Karaciğerde yağlanma görülen hastalar içkiyi keserlerse genellikle şifa bulurlar. Ama içkiye devam ederlerse, karaciğer sirozlu bir hal alır. Sirozda, normal faaliyet gören karaciğer hücrelerinin yerini bağ dokusu (nedbe nesci) hücreleri almıştır. Karaciğer sertleşmiş ve normal faaliyetini göremeyecek hale gelmiştir. Şahsın karaciğeri büyür. İştahsızlık ve beslenme bozukluğu görülür. Peşinden sarılık ortaya çıkar. Karnında su toplanır.

Siroz sarılıkla beraber gelişebilir.Bu hastalar daha da ağırlaşırlar. Hastalar ya bir enfeksiyon ya kanama veyahut ta karaciğerin iflas etmesi neticesi ölürler.

İçkiyi kesen hastalar kendilerini daha iyi hissederler. Karaciğerin fonksiyonları kısmen düzelebilir. Son bir çare olarak, iflas etmiş karaciğerin yerine yeni bir karaciğer naklinin yapılmasıdır. Ama, herhalde karaciğerin bu hale gelmesine sebep olan içkiden, baştan uzak kalmak, hiç heves etmemek en iyi çare olsa gerek.

Herhangi bir memlekette alkollü içki tüketimi artıyorsa, içkiye bağlı olan sirozdan ölüm nisbeti de artmaktadır. Meselâ memleketimiz için içkinin siroza sebep olma nisbeti %10-15 olarak değişmektedir. Çoğu batı memleketlerinde bu oran %50-75 arasında değişir. Alkoliklerde siroz görülme sıklığı, normal, içki kullanmayan şahıslardan yedi misli daha fazladır. A.B.D.'de tahminen iki milyon kişide, alkolden ileri gelen karaciğer hastalığı bulunmaktadır. Gene A.B.D.'de 900 000 kadar sirozlu hasta bulunmakta, bu hastaların 26 000 kadarı her yıl ölmektedir. Ancak, A.B.D.'de sirozlu vak'aların en azından %40'ında, hatta çoğu kere %90'ında önceden uzun yıllar içki içme hikâyesi vardır.

A.B.D.'de konulan içki yasağı yıllarında sirozdan ölüm nisbeti yüz binde on dörtten yediye,yani yarı yarıya inmiştir. Ancak yasak kaldırılınca bu oran tekrar aynı seviyeye yükselmiştir. Son yıllara ait rakamlarda da A.B.D.'de sirozdan ölüm nisbeti yüz binde 14 civarındadır.

II- Solunum Sistemi ile Alâkalı Bozukluklar

1- Ağız ve Yutak Kanseri (Orofaringeal Kanser)


Birçok çalışmalar, alkoliklerde ağız ve yutakta, normal şahıslara göre daha fazla kanser olduğunu ortaya koymuştur. Ancak alkolizmin neden kansere sebep olduğu kesinlikle bilinmemektedir.

2- Gırtlak Kanseri (Larinks Kanseri)

Bu kanser tipi daha ziyade alkol nisbeti yüksek olan, viski gibi içkileri tercih eden şahıslarda daha sık görüldüğü bilinmektedir.

3- Müzmin Solunum Yolları ve Akciğer Hastalıkları

Alkolik şahıslarda bu hastalıklar normal şahıslara göre daha fazla nisbette bulunmakta olup, bu hastalıklardan ölüm nisbeti alkolik şahıslarda oldukça yüksektir.

4- Akciğer Veremi

Alkolik şahıslarda, kötü beslenme ve bakımsızlık vs. gibi sebeplerin neticesinde normal fertlere göre daha yüksek oranda görülmektedir.

III- Dolaşım Sistemi ile Alâkalı Hastalıklar

1- Alkole Bağlı Kalb Kası Bozukluğu (Alkolik Kardiyomiyopati)

Kalb kası bozukluğunda kalb adalesi normal yapısını kaybeder. Kalb adalesi büyür, zayıflar. Kalbin bizzat kendiside büyür, kalb yetmezliği ve neticede ölüm olur. Alkole bağlı kalb hastalığı, batıda iskemik olmayan (kan damarlarının tıkanması ile alakalı olmayan) kalb kası bozukluğunun en önemli sebebidir.

Kalble alakalı vak'aların %45'inin sebebidir.
Şayet hastada konjestiv (kan veya su toplanması ile ilgili) kalb hastalığı veya kalb kası dejenerasyonu gelişmemişse alkol tamamen terk edildiği takdirde, kardiyomiyopatili hastaların takriben %30'unda iyileşme görülür.

2- Alkole Bağlı Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon)

Yüksek tansiyon, miyokart enfarktüsü (kalb sektesi) ve beyin damarlarında kanamaya bağlı felçler için önemli bir risk faktörüdür. Birçok araştırmalar alkol kullanılmasının yüksek tansiyona yol açtığını göstermiştir.Meselâ, günde 3 veya 4 bardak içki içenlerde, içmeyenlere göre %50 daha fazla yüksek tansiyon olduğu; günde 6-7 bardak içki içenlerde de içmeyenlere göre %100 yani tamamında yüksek tansiyon olduğu isbatlanmıştır.

Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) ve Hipertansiyonla Alakalı Milletlerarası Cemiyet, müşterek olarak, alkollü içkilerin hipertansiyona yol açtığını belirtmişler ve bu konuda alınması gereken tavsiyelerde bulunmuşlardır. (World Health Organization (WHO), 1996)

3- Aritmiler (Kalb ve Nabzın Düzeninin Bozulması)

Normal kalb atışındaki bozukluklar uzun yıllar alkol kullananlarda görüldüğü gibi, ilk defa çok miktarda içki kullananlarda da ortaya çıkmaktadır. Bir çalışmada akut atriyal fibrilasyonlu (kulakçığın hızlı ve anormal kasılması) hastaların % 63'ünde yüksek nisbette alkol kullanma hikâyesi bulundu.

4- Beyin Damarlarındaki Kanamalara Bağlı Felçler (İnmeler)

Kan basıncının alkoliklerde artmış olması, beyinde kanamaya bağlı felçleri ve ölümleri de arttırmaktadır. Felç (inme)ten ileri gelen ölümler, A.B.D.'de uzun müddet devam eden hastalıklar içinde en önemli ölüm sebebidir.

5- Ani Ölümler

Alkolikler arasında ani ölümler normal kişilere göre çok daha yüksek nisbette görülmektedir. Alkoliklerde görülen ani ölümler, kısmen alkol müptelâlarında görülen aritmilere bağlanmaktadır.

IV- Ciltte Görülen Bozukluklar

1- Telanjiektazi

Deride kılcal damarların genişlemesinden ileri gelen kırmızı lekeler.

2- Rozase

Yanaklarda ve burunlarda görülen, gül şeklinde sivilceye benzeyen deri hastalığı.

3- Kutanöz Ülserler

Deride yer yer görülen ülser arazları.

4- Rinofima

Burunda anormal büyüme ve kızarma. Bu durum havuç burun diye de adlandırılır.
Müzmin alkolik bir şahısta, ağız tabanında görülen dil altı kanseri. Kanserle alkol arasında bir irtibatın olduğu yapılan çalışmalarla daha açıkça görülmüştür.
Gırtlak Kanseri: Etilalkol nisbeti fazla olan içkileri devamlı kullanan şahıslarda daha yüksek nisbette görülür.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp