akupunktur ayak noktaları

Akupunktur Nedir? : 1980 yılı civannda Türkiye’ye gelen ve süratle yaygınlaşan akupunktur, Çin’de çok eski tarihlerden beri uygulanan bir tedavi metodudur. M.Ö. 2600’lü yıllarda sistemleştirilmiş ve bugüne kadar sürekli geliştirilmiştir. Batı dünyasında uzun zaman şüpheyle karşılandıktan sonra İlmî bir tedavi metodu olarak kabul edilmesi ise 1950 yıllan civannda olmuştur.Akupunktur, vücudun belli noktala- nnın altın, platin, gümüş veya çelik iğneler batınlarak uyanlması esasına dayanır. Vücutta belirli noktalara yapılan uyarılar, sinir sistemi yoluyla beyne yeni bir emir iletilmesini amaçlamaktadır. Beyinden çıkan yeni emirle de organizmada istenilen değişiklik gerçekleştirilir.Akupunkturun belli hastalıklarda kesin tedavi sağladığı tıp çevrelerince kabul edilmekte, ama nasıl etkili olduğu tam olarak açıklanamamaktadır.

En yaygın açıklama, insan vücudunda kan dolaşımı gibi bir de enerji dolaşımı olduğu. İnsanların, vücutlarındaki cncıji dolaşımı denge halindeyken sağlıklı olduklan, kabul edilmekte, batırılan iğnelerin hastalık durumunda ortaya çıkan denge bozukluklarını giderdiği ve kişiyi sağlığına kavuşturduğu tahmin ediliyor.İğne batırılacak yerler ise hastalığa göre değişmektedir. Meselâ başla ilgilihastalıklarda iğne kulak memesine batırılmaktadır.Akupunkturun hastaya faydası olmazsa zararı da olmadığından müzmin hastalara tavsiye edilir. Hiç olmazsa vücuda çeşitli yan etki yapan ilâçlardan kur- tulunur.Akupunkturun hangi hastalıklarda tatbik edildiğine gelince; akupunkturun en geniş kullanma sahası, ağaların dindi- rilmcsi ve ortadan kaldırılmasıdır. Akupunktur her yaşta uygulanabilmektedir. Yalnız son 6 ay içinde kortizon, insulin ve kalp ilâcı alanlara ise akupunkturun tesirini yok ettiği gerekçesiyle tatbik edilmemektedir.

Sıcak havalarda hararetimizi ne ile söndürelim?Acaba sıcak günlerde hararetimizi bastırmak için ne içelim? Kır ve gazinolarda, şehir ev ve kahvehanelerde olduğu gibi meyvelisi, kolası veya sadesi ile çeşitli marka ve tipteki gazozlardan mı? Yine bir çok diskotekte veya turistik (!) kahvehanelerde olduğu ve gözünü para hırsı kaplamış bira tüccarlarının reklamlarda belirttikleri gibi bira mı? Yoksa asırlardır özellikle köylerde olmak üzere içine biraz tuz katılmış ayran mı? Veya kana kana içtiğimiz ve her yerde kolaylıkla bulunan serinletilmiş su mu?Birayı bir alternatif olarak kabul etmediğimiz için kıyaslamayı bile almayacağımızı belirtelim. Gerek alkolizme başlangıç olmasıyle, gerekse de içindeki kilo aldırıcı ve zararlı katkı maddeleriyle özellikle gençler için tehlike oluşturan biranın hararetimizi bastırmak yerine beynimizive vücudumuzu tahrib ettiğini bir defa daha vurguluyoruz.Her zaman zevkle kana kana içtiğimiz suyu yine kaydetmiyoruz. Suyun yeri farklıdır ve tartışılmasına gerek olmayacak derecede üstündür.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp