Akromegali Nedenleri

Akromegali Nedenleri : Akromegalide başlıca bozukluk, hipo­ fiz ön lobunun aşırı ölçüde çalışmasıyla büyüme hormonu yapımının ileri dere­ cede artmasıdır. Büyüme hormonu artı­ şı, hastalığın tipik belirtilerinin ortaya çıkmasına yol açar. Hormon fazlalığı kemik, bağ ve kas dokularının, iç or­ ganların ve damarların genişlemesine neden olur. Klinik belirtiler yıllarca, hi- pofizde gelişen bir adenomun yol açtığı büyüme hormonu fazlalığına bağlana­ rak açıklanmıştır. Çok az olguda yal­ nızca hipofiz bezinde hücre artışına (hi- perplazi) bağlı aşın çalışma söz konu­ sudur. Tümörün çıkanlması ile klinik iyi­ leşme sağlanır.

Ama cerrahi girişimden sonra tümörün yeniden gelişme olasılı­ ğı tartışmalara neden olmaktadır. Cerra­ hi girişime ilişkin tartışmalı bir başka konu da tümörün, sinir uçlan arasında iletişimi sağlayan maddelerle ilgili bo­ zukluklardan ya da GHRF'nin (Growth Hormone Releasing Factor- hipotala- mustan salgılanan ve hipofiz bezinden büyüme hormonunu serbestleştiren et­ ken) salgısını düzenleyen hipotalamus içi süreçlerdeki değişikliklerden kay­ naklandığı görüşüdür. Bazı hastalarda büyüme hormonu salgısının bütünüyle otonom olmaması (kan şekerinin yükselmesiyle bastırıl­ ması, düşmesiyle uyarılması) ve sinir uçlan arasındaki iletişimi sağlayan maddelerin benzerlerinin akromegalili hastalarda büyüme hormonu düzeyinin başarılı bir şekilde düşürülebilmesi, hi­ potalamus kaynaklı nedenleri devre dışı bırakır. Öte yandan ilaç tedavisine olumlu yanıt vermeyen hastalarda tü­ mörün çıkanlmasından sonra gözlenen iyileşme, nedenin daha çok hipofiz dü­ zeyinde olduğunu düşündürür. Bu iki yaklaşım birlikte ele alınırsa doğru ba­ kış açısı yakalanabilir: İlk aşamada hi­ potalamus içi süreçlerdeki değişim, da­ ha sonra ise tümörün kendi başına hor­ mon salgılaması hastalığın oluşumunu açıklar. Büyüme hormonu salgılayan tümör­ ler büyük ölçüde değişken davranış gös­ terirler.

Tedavi edilmezlerse büyük bir bölümü hipofizin normal işleyişini bo­ zup yukarıya doğru büyüyerek görme sinirlerine (görme siniri çaprazına [op­ tik kiyazma]) baskı yapar. Yıllarca be­ lirti vermeyen sessiz tümörlere de rast­ lanır. Çok az olguda ise vücut, uzun sü­ re yüksek olan büyüme hormonu düze­ yine ilginç bir şekilde direnç geliştirir; hastalığın klinik tablosu bir süre için durulur. Gene de, tümör gelişimini sür­ dürür. Akromegalinin en önemli sonuçla­ rından biri şeker hastalığıdır (diabetes mellitus). Şeker toleransı önceden de­ ğinildiği gibi genellikle azalmıştır. Şe­ ker hastalığı, hastaların yaklaşık üçte birinde görülür. İlk bakışta, büyüme hormonunun neden yalnızca glikoz üretimini uyarıp, ensülin artışına neden olmadığını açıklamak zordur. Bu has­ taların bir bölümünde şeker hastalığına kalıtsal eğilim bulunduğundan, akro- megali tedavisi sonucunda şeker hasta­ lığı gerilese de bütünüyle ortadan kalk­ maz. Oluşum süreçleri tam olarak anlaşı­ lamayan ve günümüzde akromegali hastalarında en yaygın ölüm nedeni olan yan etkiler, kan basıncı yüksekliği (hipertansiyon) ve kalp-damar hastalık­ larıdır. Olguların yüzde 20-50'sinde gö­ rülen kan basıncı yüksekliğinin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bü­ yüme hormonunun vücutta sodyum tu­ tulması yaparak kan basıncını yükselt­ tiği düşünülmektedir. Aşağıda belirti­ len kalp-damar hastalıkları ve özellikle damar hastalıkları 40 yaşından sonra yaygınlaşır:

• kan basıncı yüksekliği;
• damar sertliğine bağlı koroner kalp hastalığı;
• nedeni belirsiz kalp kası hastalığına bağlı kalp büyümesi (kardiyomegali);
• konjestif (dokularda su tutulmasına ve damarlarda aşın kan göllenmesine bağ­ lı) kalp y etm ezliği;
• beyin damarlan hastalığı. Kanda büyüme hormonunun yüksek düzeyde olması tek başına kalp hasta­ lıklarını açıklayamaz. Gene de daha ön­ ce hiçbir kalp hastalığı bulunmayan ak- romegalili hastalarda sol kanncık büyü­ mesi yaygın olarak saptanmaktadır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp