Akciğer Kanserine Neden Olan Çevresel Faktörler

Akciğer Kanserine Neden Olan Çevresel Faktörler :

Akciğer kanserine neden olan önemli karsinojenlerden biri de asbesttir 

Gerek endüstriyel olarak gemi, izolasyon, otomativ sanayi gibi alanlarda kullanı-mınm yanında bu minerale çevresel (tremolit içeren ak toprak ve zeolit) maruziyet de kanser gelişme riskini artırır.Ak toprak olarak da bilinen asbest; Türkiye''''''''nin çeşitli bölgelerinde bulunmakta olup kırsal alanda sıva ve boya amacıyla kullanılmaktadır. Zeolit ise Kapadok- ya''''''''da peri bacalarında yer alan bir mineraldir.Asbest, akciğer kanseri de dahil olmak üzere çeşitli akciğer hastalıklarına neden olabilir. 
 

Asbest maruziyeti ve tütün kullanımı sinerjist(birbirlerinin etkisini artırarak) etki göstererek akciğer kanseri gelişme riskini artırır

İngiltere''''''''de, asbest, akciğer kanserinde ölen erkeklerin %2-3''''''''ünün sorumlusudur.Asbest ayrıca mezotelyoma olarak adlandırılan plevranın kanserine de neden olabilir, mezotelyoma bir akciğer kanseri değildir. Bizim bir arkadaşımız böyle bir hastalık sonucunda 1 ay içerisinde ölmüştür ki arkadaşımız sadece 41 yaşlarındaydı.Hava kirliliğinin kanser gelişme riskindeki önemi tartışmalıdır. Bununla birlikte yoğun çevre kirliliği akciğer kanseri mortalité istatistiklerine yansımaktadır. Nitekim kentlerde kırsal kesimde oturanlara göre akciğer kanseri gelişimi 1,3-2,3 kat daha fazladır.

Virüsler:

Hayvanlarda yapılan çalışmalarda virüslerin akciğer kanserine yol açabildiği gösterilmiştir, son yıllarda yapılan çalışmalarda, insanlarda da virüslerin akciğer kanseri için bir risk faktörü olduğu gösterilmiştir.Genetik Yatkınlık:Akciğer kanserinde kalıtsal ön yatkınlık yaratan faktörlerin varlığı ileri sürülmektedir. Birinci derece akrabalarında akciğer kanseri olan kişilerde kanser geliştirme riski 2-4 kat artmaktadır. 
 
Ancak bunun tamamen genetik faktörlere bağlı olmadığı, akrabaların aynı ortamda bulunmasının da etkisi olduğu düşünülmektedir.Kronik karsinojen maruziyeti sonucunda genetik yapıda hasar oluşmaktadır. Hücreyi kanserleşmeye götüren hasarın temelinde hücre çoğalmasını kontrol eden genlerdeki değişiklik yatar.Aile öyküsünde akciğer kanseri bulunan kadınlarda risk 5-7 kat artmaktadır. 
 
Aile öyküsünde akciğer kanseri bulunmasının yanında sigara içme öyküsü de varsa risk 30 kat artmakta, aile öyküsü olmaksızın sadece sigara öyküsü varsa 15 kata kadar artmaktadır. Akciğer kanseri olan hastalarda, aslında tüm kanserli hastalarda, aslında tüm yemek sorunu olup ciddi hastalığı olanlarda beslenme şu şekilde olmalıdır
 
Hastanın beslenmesi öncelikle ağız yolu ile sağlanmalıdır. Bu hem fizyolojik olması hem de hastanın yemek yeme gibi sosyal bir aktiviteden uzak kalmaması için imkân nispetinde sürdürülmelidir. Azalmış besin alımı olan hastalara yapılacak uygun beslenme önerileri ile ağızdan alım arttırılabilir.Öncelikle meyve ve sebze ağırlıklı diyet ve işlenmemiş tahıl ürünlerinin alımı teşvik edilir, hayvansal yağ oranı yüksek, şekerli, işlenmiş tahıl ürünleri ve kırmızı et tüketiminde kısıtlama önerilir. Her dışkılamadan sonra bir bardak sıvı tüketilmeli, sıvı alımı yeterli olmalı ve yemek dışı zamanlarda yapılmalıdır.
 
Bulantı ve kusması olan hastalara yetebildiği kadar küçük porsiyonlarda besin verilmelidir. Kokmayan yiyecekler yenilmesi ve çevrenin de kokusuz olmasına dikkat edilmelidir. Asitli ve tuzlu gıdalardan uzak durulmalı, süt verilmemelidir. Yemeğin küçük tabaklarda ve şık sunumu, iştahsız hastalarda faydalı olabilir.Yeterli beslenmeyen hastalara eczanelerde bulunabilen mama şeklindeki gıdalarla takviye yapılmalı, doktor önerisi ile birçok vitamini bir arada bulunduran tabletleri alması sağlanmalıdır. Kabızlığı olan hastalara sıvı alımı ile birlikte posalı besin ağırlıklı yiyecekler verilmelidir. Yemek öncesi vesonrasında ağız sağlığına, dolayısıyla ağız bakımına dikkat edilmelidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp