Aids Tedavisinin İzlenmesi

Aids Tedavisinin İzlenmesi : Tedavi rejimindeki ilaçlar seçilip kullanılmaya başlandıktan sonra istenmeyen yan etkiler gelişip gelişmediği, hastanın tedaviye uyum sağlayıp sağlayamadığı ve tedavinin etkili olup olmadığı izlenmelidir.İlaç kullanımı sırasında bulantı, kusma, karın ağrısı, başağrısı, halsizlik gibi yan etkiler görülebilmektedir. Bu tür yan etkilerin çoğu ilaç kesmeyi gerektirecek kadar ağır seyretmezler, hatta ilaç kullanılmaya devam edilince ortadan kalkabilirler. Fakat bu hafif yan etkilerin yanı sıra, kısa sürede ortaya çıkıp hayatı tehdit edebilen, bazen de uzun süre ilaç kullanımına bağlı olarak gelişen, hastanın bu ilacı kullanması imkansız kılan yan etkilerle de karşılaşılabilmektedir.

Özellikle NRTI kullanımına bağlı kansızlık, karaciğer yağlanması, pankreatit, NNRTİ kullanımına bağlı döküntü, hepatit, Pİ kullanımına bağlı şeker ve yağ metabolizması bozuklukları en ciddi yan etkiler olarak karşımıza çıkmaktadır.Bu nedenle kullanılan ilaçların yan etkileri sağlık personeli ve hasta tarafından çok iyi bilinmeli, tedavi başlandıktan sonra klinik ve laboratuvar olarak sık aralıklarla izlenmeli, yan etkilerin ciddiyeti konusunda hastaya bilgi verilmeli, ciddi yan etkiler, tedavi uyumsuzluğu ve buna bağlı olarak tedavi başarısızlığı görüldüğünde tedavi rejimi değiştirilmelidir.Yan etkilerin yanı sıra hastanın tedaviye uyumu da çok iyi izlenmelidir. Hastanın ilaç kullanımını güçleştiren sorunlar hasta ile tartışılmalı, bu güçlükler ortadan kaldırılmayaçalışılmalı, başarılamazsa hasta için uyumun daha kolay olacağı bir tedavi programı hazırlanmalıdır. Hasta uyumunun tedavinin başarısında hayati önemi olduğu unutulmamalıdır, çünkü eksik veya zamanında alınmayan ilaçların bir yararı olmayacağı gibi, direnç gelişmesi sonucu ilerideki tedaviyi daha da güçleştirerek hastaya zararı dokunacaktır.

Tedavi ile beklenen yararın elde edilip edilmediği de yakından izlenmelidir. Elde edilecek en erken olumlu yanıt kandaki virüs miktarının düşürülmesidir. Tedaviye başlandıktan 4-6 hafta sonra HIV-RNA ile ölçülen kandaki virüs miktarının (viral yük) saptanabilir düzeyin altına inmesi beklenir. Başlangıçtaki virüs miktarı çok yüksek olanlarda bazen bu süre içinde saptanabilir düzeyin altına inilemez, ama bu kişilerde virüs miktarının 4-6 ayda en az 10 kat azalması da yeterli sayılabilir. Virüs miktarıbu şekilde düşürülemezse, tedavi başarısızlığının nedenleri araştırılmalı, viral yükü yükseltecek aşı, infeksiyon gibi başka bir faktör yoksa ilaçların değiştirilmesi düşünülmelidir. Viral yükü düşürülen hastalarda bu düşüşün kalıcı olup olmadığı da araştırılmalı, mümkünse 3-6 aylık aralarla HIV-RNA (viral yük) ölçümleri yapılmalıdır.

Tedavi ile beklenen bir başka yarar da bağışıklık sisteminin düzelmesidir. Bağışıklık sisteminin durumunu gösteren CD4 hücre sayılarında tedavi başlanmasından birkaç ay sonra yükselme beklenir, en azından başlangıç CD4 sayılarının daha da düşmemesi gerekir. Bu nedenle, CD4 hücre sayıları da tedavinin başlangıcında ve daha sonra da 3-6 ayda bir ölçülür.Bu laboratuvar izlemlerin yanı sıra hastanın klinik durumu da izlenmelidir. Başlangıçta HIV/AIDS ile ilgili bir klinik belirtisi olmayan hastada tedavi başlangıcından sonra klinik belirtilerin görülmesi veya fırsatçı hastalıkların ortaya çıkması tedavi başarısızlığını akla getirmelidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp