Ağrıyı Azaltan Bitkiler

Ağrıyı Azaltan Bitkiler

Bazen hamilelikteki sırt ağrısına, bebeğin yukarı doğru siyatik sinirine baskı yapması neden olur. Sizin için bunun doğru olup olmadığını m bilemeyebilirsiniz, ancak burada verilen tekniği her durumda uygulamaya değer (genellikle ağrıyı hafifletmekte etkilidir).
 
Yere sırt üstü uzanın ve dizlerinizi dik bir şekilde bükerek bacaklarınızı bir sandalye üzerine yerleştirin.Ayaklarınızla bacaklarınız birbirine dik olmalı. Bacaklarınızın altına yastık da koyabilirsiniz. Bu pozisyonda birkaç dakika dinlenin.

Bitkiler, binlerce yıldan bugüne kadar ağrı kesici olarak kullanılıyor.

İşte merak ettiğiniz ağrı kesici bitkiler

Kekik yağı (romatizma): Kekik yağının içinde bulunan karvakrol ve timol Maddelerinin güçlü ağrı kesiciler olduğu ispat edilmiştir. Kekik yağı, romatizma ağrılarının giderilmesinde zeytinyağı ile karıştırıldıktan sonra dıştan ovularak kullanılır.

Haşhaş (çeşitli): Haşhaş meyvesinden elde edilen ve "opiatlar" denen afyon alkaloitleri (Morfin gibi) güçlü ağrı kesicilerdir.

Gümüşdüğme (migren): Ülkemizde de yaygın olarak bulunan Gümüşdüğme bitkisinin yaprakları migren ağrılarını gidermek amacı ile kullanılır. Bu kullanım özellikle İngiltere, Kanada gibi ülkelerde oldukça yaygındır.

Güzelavrat otu: Zehirli bir bitkidir. doktor koolünde kullanılması gerekmektedir. İltihaplı ağrıları kesici özelliği vardır.
Karanfil esansı (diş): Karanfil esansı ve etkili maddesi öjenol diş hekimliğinde kullanılan ağrı kesici ilaçların terkibine katılır. Halk arasında diş çürüğünün içine 1-2 damla koyularak kullanılmaktadır.

Şeytantırnağı kökü (hafif ağrı): Güney Afrika'da yetişen bu bitkinin kökünden hazırlanan çay dahilen hafif ağrı kesici olarak kullanılır.

Köpek üzümü, yaban mersini (yara): Kurutulmuş çiçekli dallarından hazırlanan çay ağrı kesici olarak içilir. Yaralar ve basur memeleri köpek üzümü çayı ile yıkanır.

Papatya çiçeği (basur): Papatya Çayı basur gibi iltihaplı yaralara karşı pansuman halinde ağrı kesici ve yara iyileştirici olarak kullanılır.

Zeytinyağı (baş) : Uzmanlar zeytinyağını da ağrıya karşı "birebir" Bitki yağları arasında gösteriyor. Bunun sebebi ise sızma zeytinyağında, ağrı kesici ilaçlarda da bulunan " İbuprofen " adlı maddenin bulunmasıdır.

Hangi ağrılarda hangi bitki etkili

Baş: Sızma zeytinyağı tüketimi, migren gibielde kronik ağrıların etkilerini azaltmaktadır. Baş ağrısı için mentol ve okaliptüs yağı da önerilmektedir.
Boyun ve bel: Kafuru 10 Gün boyunca günde bir kere ağrıyan bölgelere sürmek yeterli. Özellikle bel ağrılarında zencefil ve edrefil (ce biberi) karışımı uygulanabilir. Bu, yakıcı bir karışımdır ve çok iyi ağrı kesicidir. O böin sıcak kalması için de yünlü bir bezle sarılır. Ancak bunun mukozaya yani göze, ağza ve burna kaçmamasına özen gösterilmelidir, çünkü yakıcıdır ve mukozaya zarar verir. Günde 1 kere olmak üzere 3 gün süre ile uygulanır.

Eklemler (diz, dirsek, kol, bacaklar): Kafur ağrı kesici olarak romatizmal rahatsızlıklarda etkili olmaktadır. Ancak bu kesinlikle dahilen kullanılmaz çünkü zehirlidir, haricen sürülmelidir. 3 tablet kafur, 250 gr saf Alkol içinde eritilir. Ağrı olan bölgeye ve civarına diz, dirsek, kol ve bacakların eklem yerlerine sürülür.

Diz kapakları: Halk arasında Domates ilacı olarak bilinen salisilik asit, saf alkol içinde eritilir. Ağrıyan bölgelere, Ayak parmaklarına ve diz kapaklarına günde 1 kere olmak üzere 10 gün süre ile sürülür.

Eskiden salisilik Asit satılmadığı için söğüt ağacı dal ve yaprakları kaynatıldıktan sonra çıkan su, doğal salisilik asit elde edilirdi.

Bütün vücut: Susam yağı sinir uçlarını uyarıcı etkiye sahiptir. Hindistan'da insanlar, saç uçlarından ayak uçlarına kadar tüm vücutlarına ayda bir kez susam yağı ile masaj yapıyorlar. Vücut gevşiyor, rahatlıyor. Kekik yağı, zeytinyağı ile karıştırılarak özellikle romatizmal ağrılarda, ağrıyan bölgeye sürülebilir. Ancak kekik yağı yakıcı bir yağ olduğu için tek başına sürülmesi sakıncalıdır.

Ağrı Geçirme Duası

Bir yeriniz ağırırsa elinizi oraya koyup 7 defa şu duayı okuyun:
Euzu Bi İzzetillahi Ve Kudretihi Ala Külli Şeyin Min Şerri Ma Ecir
Allah'ın izzetine ve herşeye kadir olması sıfatına şu hissetiğim ağrımı geçirme sıfatına sığınırım.
YaRabbi Sen izzet ve celal sahibisin şu acımı geçir. (hadis-i şerif)

Ağrı Tedavisi Nedir?

AĞRI TEDAVİSİ KLİNİĞİNE NE ZAMAN VE NEDEN BAŞVURULMALIDIR?
Yıllar boyunca hastalara, ağrıları ile birlikte yaşamaları gerektiği söylenmiştir. Ancak, Ağrı Tedavisi Bilim Dalı’nın (Algoloji), özellikle son 20 yıl içerisinde kaydettiği gelişmeler sayesinde, günümüzde hiçbir hasta ağrıları ile yaşamaya mecbur değildir. Ağrılar genel olarak; kas, eklem, kemik, sinir gibi vücut dokularının veya diğer organların, ani veya uzun süreli (kronik) zarar görmesiyle oluşur. Kronik ağrılar, zarar gören dokuların iyileşmesinden sonra da devam eden ağrılardır. Uzun süre ağrı çeken kişilerde; ev ve iş hayatının olumsuz yönde etkilenmesi, genel durumlarının bozulması, giderek artan sıkıntı hali, hareketsizlik ve kilo alma, isteksizlik sık olarak rastlanan şikayetlerdir.

BEL, BACAK, KALÇA, SIRT VE BOYUN AĞRILARI İÇİN NELER YAPILABİLİR ?
Toplumun %80’i, hayatlarının bir döneminde; bel, sırt veya boyun bölgesinden kaynaklanan şiddetli ağrılardan yakınırlar. Başlangıçta ilaç tedavileri veya egzersizlerle hafifleyebilen bu ağrılar, daha sonra giderek şiddetlenebilirler. Yetersiz ve uygunsuz tedaviler nedeniyle, ağrılar, uzun süreli ve kalıcı hale gelebilir.

Bel ve boyun ağrılarının kaynakları; omurgayı (iskeletimizi) oluşturan kemikler, eklemler, bağlar, omurga kemikleri arasındaki yastıklar (diskler), kaslar, omurgadan çıkan sinir kökleri olabilir. Özellikle sinirlerin üzerinde baskı olduğunda, kola veya bacağa yayılan ağrılar hissedilebilir. Bu yapılardaki sıkışmalar ve zorlanmalar sonucunda; bel kayması, bel – boyun fıtıkları, omurilik kanalında daralma, ağrılı bel eklemi hastalıkları gibi birçok ağrılı durum ve rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Bu rahatsızlıklarda özellikle erken dönemde müdehale etmek önemlidir.
Sık olarak uygulanan tedavilerden biri de epidural enjeksiyonlardır. Amerika Birleşik Devletlerinde, yılda 2 milyondan fazla hastaya, bel ağrıları için epidural ilaç enjeksiyonları uygulanmaktadır.

Ağrının bulunduğu bölgeye yapılan bu enjeksiyon yöntemi sayesinde:
Ödem (şişlikler) ve baskı nedeniyle ağrı üreten sinirlerin bulunduğu alana ilaç yerleştirilmekte,
Tedavi edici ilacın, dolaylı olarak değil, doğrudan sinir sıkışmasının olduğu yere ulaşması sağlanmakta,
Sinir kökleri üzerindeki ödeme bağlı sıkışmalar kaybolmakta veya azalmakta,
Sinir sıkışmasına yanıt olarak oluşan ağrılı kas kasılmaları iyileşmektedir.
Omurgadaki eklemlerden kaynaklanan bel ve boyun ağrılarında da (Faset Eklem Hastalığı), eklem içine yapılan enjeksiyonlar sayesinde, iyileşme sağlanabilmektedir.

Uzun süren ve tekrarlayan bel – boyun – sırt ağrılarının tedavisinde, Ağrı Tedavisi Kliniklerine başvurulması halinde:
Erken müdehale sonucu tedavi şansı artacak ve vücüdu güçlendirici egzersizlere hemen başlanabilecek,
Şikayetlerin tekrarlama olasılığı, diğer tedavilere kıyasla çok daha az olacak,
Tekrarlayan şikayetlere bağlı işgücü kayıpları ve masraflar ortadan kalkabilecektir (bel ağrısının, işgücü kaybı olarak A.B.D. ekonomisine verdiği zarar, yılda 60 milyar doların üzerindedir).

BEL VEYA BOYUN CERRAHİSİ SONRASINDA GEÇMEYEN YA DA ŞİDDETLENEN AĞRILAR İÇİN NELER YAPILABİLİR ?
Ağrı Tedavi Kliniklerinde takip edilen önemli hasta gruplarından biri de, bel veya boyun fıtığı veya kaymaları nedeniyle ameliyat olan, ancak bu ameliyatlardan sonra şiddetli ağrılar çeken hastalardır.
Bu hastalarda; geçirilen ameliyatın doğal bir sonucu olarak, sinir kökleri çevresinde yapışıklıklar ve iyileşme sırasında oluşan dokulara bağlı sıkışıklıklar olur. Bunun sonucunda da, sinir kökü üzerinde sıkışma, baskı ve şiddetli ağrılar ortaya çıkabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp