Ağrıya yatkın hasta

Ağrıya yatkın hasta :

Baş ağrısı, pelvis ağrısı dahil olmak üzere pek çok kronik ağrı hastasında, erken çocukluk döneminde acı çekme tanımlanır. Çocuklukta emosyonel yoksunluk ve fizik kötüye kullanım beden imajında, kendilik kavramında bozulmaya neden olur ve erişkinlikte kişiyi kronik ağrı sendromuna yatkın kılar. Pilowsky, anne-babanın neden olduğu şiddetli ağrı 'kronik bir suçluluk duygusu ve düşük benlik değerinin eşlik ettiği zalim ve hoş' görmeyen bir süperegonun oluşmasına neden olabilir ve ağrı gerginlik gideren bir kefalet anlamı taşıyabilir' demiştir. Gross ve arkadaşlannın bir çalışmasında kronik pelvik ağrısı olan kadın hastalarda, çocuklukta cinsel saldırıya uğramış olma oranının %36 olduğu ve bu hastalarda aile içi şiddetin sık görüldüğü bulunmuştur. Caverner ve arkadaşları ise, düşük sonrası "yıl dönümü" fenomeni olarak psikojenik abdominal ağrı çeken hastalarında, bu ağrının kökeninde suçluluk duygusunun olası rolünü tartışmışlardır. George Engel ağrıya yatkın hastalarla ilgili yedi karakteristik özelliği şöyle tanımlar:

1. Bilinçli ve bilinç dışı suçlulukda belirginleşme.
2. Telafi edici ağrı.
3. Acı çekme / başarısızlık öykusü;başarıyı tolere edememe.
4. Güçlü bir agresif dürtü (sıklıkla doyurulmamış).
5. Gerçek ya da hayali bir yitim ardından ağrının başlaması.
6. Cinsel çelişki ardından ağrının başlaması.
7. Bilinçdışı çatışmaların ağrının yerini belirlemesi.

Adler ve arkadaşları, psikojenik ağrı, organik ağrı, psikojenik bedensel belirtiler ve organik hastalıkları olan yirmişer kişilik 4 grupta daha önce Engel'in tanımladığı gelişimsel ve psikolojik faktörleri araştırmış, psikojenik ağrı grubunda diğer gruplardan daha fazla oranda çocuklukta şiddete hastalarda, çocuklukta cinsel saldırıya uğramış olma oranının ve ailede ağrı öyküsü bulmuşlardır. Psikojenik kann ağrısı Eisendrath ve arkadaşlannca da çalışılmış, inflamatuar barsak hastalığı olan hastalar ve genel cerrahi hastalan ile karşılaştırılmıştır. Psikojenik ağrı hastalarının suçluluk duygusu, aile ya da eş tarafından fizik kötüye kullanım, ve somatizasyon öyküsü ile diğer hastalarda ayırt edildiği sonucuna varmışlardır. Tinling ve Klein agresyon ve kronik ağrı ilişkisini araştırmış, psikojenik ağrısı olan ı 4 erkek hastalarında belirgin agresif dürtü tanımlamışlar çoğunun sorunlu ailelerden geldiklerini, ikisinin çocuklukta şiddetle karşılaştıklarını belirtmişlerdir. Bu araştırmalar Engel'in gelişimsel ve psikodinamik etkenlerin ağrıya yatkınlıkta rol oynadığı varsayımını dolaylı olarak destekler ve kronik ağrı hastasının değerlendirilmesinde, özellikle de ağrının şiddeti organik patoloji ile uyumsuz ise, yeterli bir gelişim öyküsü alınmasının önemini anımsatır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp