Abd'deb Fahişelik

Abd'deb Fahişelik : Fahişelik, en iyi biçimde para ya da bazı materyalleri ödül olarak kabul eden cinsel ilişki biçimi olarak tanımlanır. Oysa, varolan ABD yasalarının çoğu fahişeliği oldukça farklı biçimlerde tanımlar. Örneğin, birçok eyalette suçlu yalnızca dişiler olarak kabul edilebilir. Sonuç olarak, kendilerini cinsel olarak satan erkekler fahişelikle suçlanamaz, ancak oğlancılık, serserilik gibi, farklı statüler altında dava konusu olabilirler.


Dahası, «rastgele ve ayrımsız» ticari olmayan cinsel davranışın bile fahişelik tanımı içerisine alındığı da olur. Bu eyaletlerde cinsel eşini sık sık değiştiren herhangi bir dişi, hiçbir zaman herhangi bir ödeme talebinde bulunmasa ya da, böyle bir şeyi kabul etmese bile, bir fahişe olarak mahkûm edilebilir.Gerçekte, ABD'de fahişeliğe karşı çok yaygın suçlamalar getirildi, yani çoğu eyalet «uçarı ya da çapkın temas» kurmayı tahrik edici şeylere karşı yasalara sahiptir ki, bu yasalar hafif suç olarak değerlendirilip, bir para cezası ya da kısa bir hapislik dönemi ya da her ikisini de içerebiliyordu. Bir fahişeye karşı tanıklar çoğunlukla onu suçlamak üzere gerekli pozisyonlarda bulunan sivil polislerdir.


Aslında, çok basit suçlamalarla tutuklanan fahişeler, az bir para cezasıyla serbest bırakılır ve yeniden işine koyulur. Üstelik bu para cezaları başka bir müşteriye, fahişenin daha pahalıya mal olmasından başka bir işe yaramaz. Başka biracıdan bakıldığında, para cezası bir vergilendirilme biçimi olarak değerlendirilebilir ki, zaten eyalet en azından bu anlayışıyla fahişenin gayrimeşru kazancının birazını paylaşmaya çabalamış olur.Fahişeden başka, fahişenin işiyle ilgili olabilen birtakım insanlar da yasayı ihlal ediyor.


Örneğm, fahişelere satışlarında yardım eden ya da teşvik eden erkek ya da dişi, herhangi bir kişi (yani muhabbet tellalı) ya da fahişenin kazancıyla yaşayan herhangi bir kişi (pezevenk ya da belalısı) ve bir (fahişeevi) randevuevi çalıştıran herhangi bir kişi, operatör (patron) bir fahişeden daha şiddetli cezalandırılır. Muhabbet tellallığı ve pezevenklik, çoğunlukla uzun bir hapis cezasına çarptırılabilir.Fahişelik, çoğu kez «dünyanın en eski mesleği» olarak adlandırılır ve tüm uygar uluslar arasında bütün çağlar boyunca var olduğu için bu tanım oldukça gerçekçidir. Belli eski kültürlerde bu terim dinsel bir karektere sahipti. Dişi ve erkek «tapınak fahişeleri» ya da «kutsal fahişeler» kendilerini inanca sunarlardı ve ücretleri tapınağa giderdi. Bununla birlikte, dünyevi ve salt ticari fahişelerin daha az e-ski olduğu görülüyor.


Eski Yunan ve Roma'da olduğu kadar Hıristiyan ortaçağı da fahişeliğe karşı oldukça hoşgörülüydü. Örneğin, Thomas Aguinas onları zorunlu bir kötülük olarak kabul edip «hatta halledenlerin bir saraya gereksinmesi» olduğunu tartıştı. Bu nedenle ortaçağ kentleri iyi düzenlenmiş, çoğunlukla kiliseden uzak olmayan genelevlere sahip oldu. Belli sanayileşmiş ulusların genelevleri kapatmaya başlaması ve onların da yasadışı yollardan çalışması yan- lızca modern çağlarda olmuştur.


Oysa uzun bir süreç içinde bu politikanın akılsızca olduğu görüldüğünden, Hollanda ve Batı Almanya gibi ileri Avrupa ülkeleri, fahişeliği yeniden yasalaştırıp, fahişelerin çalışma koşullarını geliştirmeye çabaladılar. Böylece bu ülkelerde, fahişeler artık pezevenklere gereksinme duymadı ve yine bu ülkelerde polisin onların şiddetle tehdit edilmesini durdurmak için koruması hesaba alınmalıdır. Üstelik onlar aynı zamanda herhangi bir başka yurttaş gibi düzenli vergi öderler.I. Dünya Savaşından önce birçok Amerikan kentinde «kırmızı ışıklı bölgeler» «delikanlı evleri» ya da bordellas adıyla bilinen yetkililerin genellikle hoşgörülü davrandıkları genelevler bulunuyordu. Ne yazık ki yüzyılın başlarınüaki nüfus hareketleri saflık ve namus sözleri ardında bu hoşgörüden geriye pek bir şey bırakmadı. 1925’te Birliğin her eyaletinde nnti-fahişe statüler kanunlaştırıldı.


İkinci baskıcı dalga da İkinci Dünya Savaşıyla geldi. Savaş etkisiyle 650’yi aşkın birimde fahişe evleri kapatıldı. Bu politika 1941'de Mayıs Akdi olarak bilinen yasayla pekiştirildi.Çoğu kültür çerçevesinde sanatçılar, kadınları yakın kucaklaşmalar içinde resmetmelerdir.Bugün yasadışı fahişelik yapmanın gerçekten herhangi bir sorununun çözümlenmemiş olduğu oldukça açık bir biçimde görülüyor. Bütünüyle bakıldığında, eskiden daha az fahişe varsa, bunun olası nedeni genelde cinsel standartlarda görülen gevşemedir.


Gerçekte, bugün yetişkinler kadar, genç evlenmemiş insanlar da kolayca saygın, ticari olmayan bir iş bulabilir. Her şeye karşın, özellikle büyük kentlerde fahişelik bir istemi karşılamaya devam ediyor ve şimdiye kadar yasa onu bastırcı bir tutum göstermedi. Yasanın tek etkisi, şimdi fahişenin sözde yasal danışmanı gibi hareket edebilen ve polise karşı onun koruyucusu olan pezevenklerin rolünü kuvvetlendirmek oîmuştur.


Bununla birlikte, anti-fahişelik yasaları çoğunlukla genel cinsel ahlâkı düzelttiği ve en azından bazı kadınların yoz bir yaşama düşmesini önlediği zeminlerde savunulur. Aynı zamanda fahişeliğin müş. terilerin soyulması, rüşvet vb. suçlarla ilgisi olup olmadığına dikkat edilir. Dahası, yasallaşan fahişeliğin zührevi hastalıkların yayılmasına yardım edebileceği korkusu vardır. Son olarak, ortalama vatandaşın yanıbaşında bir «kırmızı ışıklı mahalle» ya da genelev istemediği ve bu yüzden fahişeliğin yasallaştırma ile resmi düzenlemesinin pratik olmadığı söylenir.


Oysa, var olan yasaları eleştirenler, onların temelde uygulanamaz ve bu yüzden ikiyüzlü, havai, ahlaksız ve haksız olduğunu göstermeye çabalıyorlar.İsteksiz fahişeyi korumaktan uzak, onlar ona bir suçlu gibi leke sürüyor ve böylece fahişenin bu lekeden kurtulup saygın bir kariyere geçmesi zorlaşıyor. Ayrıca her nerede fahişelik şiddet ya da hırsızlık suçlarına yardım ederse, bu suçlar bağımsız biçimde dava konusu edilebilirler. Gerçekte, fahişeliğin kendisi yasalsa böyle davalar çok daha etkili olacaktır.

Ek olarak, hükümet sonra fahişelik gelirini vergilendirmeye de başlayabilir. Yasallaşma, fahişelerin düzenli bir biçimde denetimini sağlayacağından, aynı zamanda zühre vi hastalıkların da daha iyi bir denetimi yapılmış olacaktır. Gerçi bu hastalıkları bütünüyle ortadan kaldıramayacaktır ama bulaşım oranını belirli ölçüde azaltacaktır. «Kırmızı ışıklı mahallelerin» durumuna gelince, günümüz Avrupası ve Amerikan örneklerinin bu sorunun çözümlenemez olmadığını göstermesi gerekir.Son yıllarda, sorun başka bir görünüm altında açığa çıkmıştır. Yasal seks araştırıcıları ve seks terapistlerinin bilimsel ya da tero- patik amaçlar için hastalarına ya da deneylerine para karşılığı 'vekil eş’ sağlamışlardır.


Bu tutumlarıyla onlar, yasanın «muhabbet tellalıpezevenk» olarak tanımladıklarına benzer bir konuma düşmüş bulunuyorlar. «Vekil eşlerin» bizzat kendileri birçok eyalet yasasının belirlemelerine göre fahişelikle meşgul oluyor görüneceklerdir. Her şeye karşın, bu insanların herhangi birine, suçlama getirilmiş değil ve hepsinin çok «Ahlâksâl» sonuçlara hizmet etmeye çalıştıkları yeteri kadar açık.Kişi sadece bir süre sonra toplumumuzun fahişelik sorununa değinen doğru ve çalışır bir yol bulacağım umut edebilir.


Yukarıda gösterildiği gibi yasallaşma ve düzenleme, belirli bir noktaya kadar, başka ülkelerde başarılı olmaktadır. Bununla birlikte, kimi Amerikalı reformcular, herhangi bir resmi kayıt ve denetimin fahişeleri mimlediği ve onların bu mimle başka türde iş aramalarının zorlaştığına dikkat çekiyorlar. Oysa bunun yerine, suçlamanın kaldırılmasını, yani devletin daha derinden ilgilenmesine son verip anti-fahişelik yasalarının kaldırılmasını öneriyorlar.


Gelir sorununu çözümlemekle birlikte, bu öneride diretilmesi gerekir. Bazı fahişelerin hatırı sayılır bir geliri vardır. Başka işçilerin çok daha az para kazandığı halde artan biçimde vergi ödediği bir zamanda, fahişeliği vergisiz bırakmak haksızlık olacaktır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp